Sıkıntıyla iç geçirdi Jimin. Dolan gözlerini silerek arabasını park etti ve hastaneye doğru adımladı. Bugün bebeğinin cinsiyetini öğrenecekti. Tek başınaydı. Jungkook'u defalarca aramış, mesaj atmış fakat bir geri dönüş alamamıştı. Mecburen tek gelmişti.
"Hani benimle gelecektin, Jungkook?"
Kendi kendine konuşarak gideceği kata ulaştı ve sırası gelene kadar bekledi. Yaklaşık bir aydır Jungkook'u görmüyordu. Yoongi denilen adam isteklerini getiriyor ancak Jungkook hakkında tek bir şey dahi söylemiyordu.
Jimin endişe ediyor, korkuyordu. Sevdiği adamı özlemişti üstelik.
'Park Jimin.'
Adının ekranda yazdığını gören Jimin gözlerini silip ayaklandı. Doktoru onun geldiğini gördüğünde gülümseyerek ayağa kalktı. Jimin'i seviyordu.
"Hoş geldin, babacık."
Gülen yüzü ve neşeli sesi Jimin'in de keyfini yerine getirirken onunla selamlaştı ve gösterdiği yere uzandı. Tişörtünü kaldırıp büyümeye başlayan karnını gözler önüne serdiğinde doktor soğuk jeli karnına sıkmıştı.
"Cinsiyetini merak ediyor musun?"
Heyecanla kafasını salladı. Ne olduğu önemli değildi fakat merak ediyordu. Ne olursa olsun onu canı pahasına koruyacak ve sonsuz bir sevgiyle bağlanacaktı ona. Tıpkı Jungkook'a olduğu gibi.
Doktor hanım bir süre aleti Jimin'in karnında gezdirmiş ve bebeği net bir şekilde görmeye çalışmıştı. Aradığını bulduğunda ise kocaman gülümsedi.
"İşte burada. Bebeğin cinsiye-" tam o anda kapı sertçe açılmıştı. Odadakiler kapıya şaşkınca bakarken Jimin olduğu yerden doğrulmaya çalıştı. Doktor buna engel olmuştu.
"Siz kimsiniz?"
"Benimle birlikte." Demişti Jimin. Mutluluğu yüzünden okunurken. Doktorun çatık kaşları düzelmişti. "Böyle geçin lütfen."
"Geldin."
Jimin'in gülen gözlerine bakakalmıştı. Sarışın olan Jungkook'un elini sıkıca tutup az önce doğrulduğu yere koydu tekrar kafasını.
"Hazırsanız söylüyorum."
Doktor heyecan yaratmak adına lafı uzatırken Jimin sabırsızca kafa salladı. Bir an önce bebeklerinin cinsiyetini öğrenmek istiyordu. Başında dikilen Jungkook'a bakıp elini sıkıca tuttu.
"Tebrikler beyler, bir kızınız olacak."
✦✦✦✦
"Yeter bu kadar." Diyerek tereddüt etse bile tek elini uzatıp Jimin'in gözyaşlarını sildi. "Geldiğimizden beri ağlıyorsun. Bu bebeğe zararlı olur."
"Tutamıyorum kendimi." Burnunu çekip iç geçirdi. "Kızımız olacak." Dedi gözlerini Jungkook'a çevirip. Uzanıp direksiyondaki elini tuttu. "Kızımız olacak Jungkook."
Tekrar ağlamaya başladığında uzun olan arabayı park edip indi. Jimin de indiğinde kapıya ulaşmak için birlikte kısa taşlı yolda yürümeye başladılar. Ağladığı için bulanıklaşan görüntü yüzünden Jimin sendelemiş fakat o düşmeden Jungkook sıkıca tutmuştu belinden. Gözleri birbirini bulduğunda çekmediler. Aralarındaki çekim git gide daha yoğun bir hal alırken Jungkook daha fazla beklemeden gözlerinin önünde dolgun dudaklara yapıştı. Sert başlayan hareketleri yumuşarken Jimin de ona ayak uydurmaya çalışıyordu.
Jungkook, sarışının dudaklarını öpüyor, emiyor, yalıyor ve daha çok öpüyordu. Jimin ise zevkten dört köşe olmuş bir halde kollarında olduğu adama bırakmıştı kendini. Nefessiz kaldığında geri çekilmek adına hamle yaptı ancak Jungkook onu bırakmamış öpmeye devam etmişti. En sonunda Jimin ellerini göğsüne koyduğunda geri çekildi. Dudaklarını yalayarak uzun olanın gözlerinin içine baktı Jimin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Baby // KookMin ✔
Genç Kurgu| TAMAMLANDI | "İstemiyorum Jimin." Nefretle baktı gözlerine. Zaten hiçbir zaman farklı bir duyguya ev sahipliği yapmamıştı gözleri. "Aldıracaksın o bebeği." "T-tamam." O an için korkuyla kafasını salladı. Gerçekten kıyabilecek miydi masum bir bebeğ...
