14. Kanıtlar

3.8K 371 63
                                    

Yoongi ve Jungkook salonda ne yapacaklarını konuşurken, Jimin hala uyuyordu. Geç yatmışlardı ve bebek yüzünden olduğundan fazla geliyordu uykusu.

"Bu görüntüleri kim göndermiş olabilir?"

Yoongi'nin sorusuna karşılık saçlarını karıştırdı Jungkook. Onun da kafası karışmıştı. Gözlerini kısarak geriye yaslandı.

"Videoyu bu kadar yakından çekebildiğine göre babamın adamlarından biri olmalı."

Ona hak vererek kafasını salladı ama kafasına takılan bir şey vardı. "Bunu neden yapsın? Baban adamlarını seçerken titiz davranmıyor mu? Sonuçta onca kötü iş yapıyor, çenesi sıkı adamları bulması gerekirdi."

"Bilmiyorum." Diyerek omuz silkti. "Babam onun da canını yakmıştır belki. Her kimse o da intikam almak istemiştir."

Yoongi konuşacağı sırada şiş karnı ve kendisinden birkaç beden büyük pijamalarıyla gözlerini ovalayarak Jimin salona girmişti. Jungkook onu gördüğünde istemsizce gülümsedi. Bu asla Yoongi'nin gözünden kaçmamıştı. Jungkook'un hareketlerine dikkat ediyordu. Bebeğini taşıyan genci sevdiğinden emindi.

"Ben artık kalkayım." Yoongi ayaklanınca Jungkook onunla birlikte kalkmıştı.

"Sen de mi gidiyorsun?" Diyerek atıldı Jimin. Sevdiği adamın gitmesini hiç istemiyordu. Neyse ki Jungkook hayır anlamında kafasını sallamış, Jimin'in içini rahatlatmıştı.

Yoongi'yi yolcu ettikten sonra Jimin, uzun olanın yanına oturup kafasını omzuna koymuştu. Jungkook kolunu omzuna dolayarak onu göğsüne çekti.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Yakında her şey bitecek gibi hissediyorum."

"Mutlu hissediyor musun?"

İç çekti Jimin. "Şu an evet ama günler sonra nasıl olurum bilmiyorum."

"Hep mutlu olacaksın, Jimin. Sana söz veriyorum, her zaman mutlu olacaksın."

"Sen yokken bu ne kadar mümkün olabilir ki."

Gülümsedi ve Jimin'in dudaklarını büzerek yumuşak bir öpücük bıraktı. Jimin'i sevdiğini kabullenmişti artık. Kendine itiraf edebilmişti. Ancak şu an Jimin'e anlatamazdı. Babası tamamen ortadan kalktığında her şeyi söyleyecekti.

✦✦✦✦

Yoongi telefonun çalması ile birlikte elini cebine attı. Ekranda yazan ismi gördüğünde sevimli gülümsemesi suratına yayılmıştı.

"Efendim bebeğim."

"Seni özledim. Ne zaman geleceksin?"

Taehyung'un sesi sıkıntılı gelirken Yoongi daha çok gülümsedi. Bebeğinin kendisini 2 dakika bile görmediğinde özlemesi hoşuna gidiyordu.

"Yoldayım, geliyorum."

Ardından biraz daha konuşup kapattılar telefonu. Yoongi arabasına atlatıp hızlıca eve sürdü. O da çok özlemişti bebeğini. Anahtarıyla eve girdiğinde Taehyung'u salonda film izlerken bulmuştu. Kendisini hala fark etmemişti. Kapıyı sessizce kapattı ve arkasından dolaşarak saçlarının üzerine güzel bir öpücük bıraktı.

"Sevgilim, hoş geldin!"

Taehyung coşkulu bir şekilde yerinden kalkarak Yoongi'nin kucağına atlamıştı. Böyle karşılanmayı seviyordu Yoongi. Bebeğinin bacaklarını beline doladı ve kalçasından destek verme amaçlı tuttu.

My Baby // KookMin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin