6. Anne

5.4K 479 253
                                    

Yanağına inen sert tokat ile başı sağa doğru düşmüştü. Alıştığı için artık hissediyor bile sayılmazdı. Kendisine sinirli bakışlar atan adama baktı.

"Nerdeydin sen iki gündür? Telefonlarımı da açmadın."

En çok buna sinirleniyordu adam. Kendisinden habersiz ortadan kaybolması yetmiyor gibi bir de aramalarına dönmüyordu. Endişelendiğinden değildi tabi. Bu adam Jungkook için asla endişelenmezdi.

"Biraz kafamı dinlemek istedim. Arkadaşımın yanındaydım."

Bir tokat daha indi suratına.

"Arkadaşının yanındaymış. Kimden izin aldın gitmek için?"

"Kafamı dinlemem gerekiyordu."

Bir tokat daha.

"Evinde, karının yanında dinleseydin kafanı."

Yaşı 50'lere dayanmış ama hala genç görünen bu adamın kendisine vurmasına, bağırıp çağırmasına izin veriyordu. Neden mi?

"Bu yaptığının elbet bir cezası olacak." Sinsice güldü adam. "Annenin serçe parmağı aramızdan ayrılmak zorunda kaldı. Hepsi senin yüzünden."

"Ona dokunma." Dedi dişlerinin arasından. Annesinin canının nasıl yandığı aklına geldiğinde gözlerini yumdu. Ağlamak istemiyordu. Jungkook güçlü biriydi. Ya da kendisine kalkan olarak edindiği Jungkook güçlü biriydi. Gerçek Jungkook asla böyle değildi.

"Bunun senin elinde olduğunu biliyorsun, oğlum. Annenin hayatı senin ellerinde."

İşte Jungkook'un kanatlarını kıran, elini kolunu bağlayan şey buydu.

Annesi.

Babası annesini kaçırmıştı, Jungkook'un asla bulamayacağı bir yerdeydi ve Jungkook'un her ters davranışında kadına geri dönüşü olmayan zararlar veriyordu. Bunlardan bir tanesini 1 ay önce yapmıştı.

"Bu akşam karınla romantik bir akşam yemeği yiyeceksiniz. Ne yapacağını çok iyi biliyorsun."

Evet, diye geçirdi içinden. Olmadığım halde mutluymuş gibi yapacağım. Karıma çok aşıkmış gibi davranıp, insanları kandıracağım.

"Çık şimdi odamdan."

Babasının büyük evinden çıktıktan sonra arabaya atlayarak hırsla gaza bastı. Tek istediği Jimin'in yanına gitmekti fakat yapamazdı. Bir süre ondan uzak durmalıydı. Babası peşine adam takmış olabilirdi. Jimin'e zarar vermelerine göz yumamazdı. Bir de bebek vardı korunmaya muhtaç olan. Babası öğrendiği an ikisini de gözünü kırpmadan öldürürdü.

"Neden beni dinlemedin, Jimin?"

Tam o sırada Jungkook'un telefonu çaldı. Jimin'e verdiği numaradan arıyordu bu sefer. Beklemeden açıp kulağına götürdü.

"Söyle."

Sesi sert çıkıyordu.

"Bir şeye ihtiyacın olursa ara demiştin. Benim canım çilek çekti."

Jungkook, onun yumuşak ve çekingen ses tonuna karşı gülümsedi. Kimse görmediği için rahattı.

"Biriyle göndereceğim."

"Sen getirsen olmaz mı?"

"Olmaz." Dedi tek seferde. Jimin'i kırmak istemiyordu ama ondan biraz uzak durmalıydı. Tehlikeye atamazdı. "Ben bir süre yanına gelemeyeceğim."

"Tamam, sorun değil."

Jimin'in sorgulamadan kabul etmesiyle kaşlarını çattı. "Sen iyi misin?" Dedi düşünmeden. Düşünürse demezdi. Çünkü sarışına karşı daha fazla kendini açmak istemiyordu. Bu bile fazlaydı.

My Baby // KookMin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin