Yanağında kurumuş olan gözyaşları ile kıpırdandı sarışın. Uyuyordu. Zar zor uyumuştu ve hemen yanında yatan Jungkook ise gözünü kırpmadan onu izliyordu.
"Olmaz," fısıltıyla sarışının karnına götürdü elini. "Gidemezsin. Sen gidersen o yıkılır."
1 saat önce hastaneden gelmişlerdi. Yoongi hastaneye vardıklarında Jungkook'a da haber vermesi gerektiğini düşünüp onu aramıştı. Jungkook, yalan söylediği için Jimin'e sinirlense de sonrasında duyduklarıyla unutmuştu tüm her şeyi.
Bebeğin düşük tehlikesi vardı.
Bu gece Jimin'i yalnız bırakamamıştı. Neredeyse beşinci ayına girecekti bebekleri ve şimdi giderse Jimin nasıl toparlanırdı, hiç bilmiyordu. Jungkook her zaman ona destek olacaktı. Fakat eksilen bir şeyin yeri öyle kolay dolmazdı.
'Bay Park'ın üzüntüden uzak durması gerekiyor. Bebek bunları hissedebiliyor. Olabildiğince mutlu edin onu.'
Doktorun söyledikleri geldi aklına. Bunca sorunun arasında onu nasıl mutlu edebilirdi. Jimin'i en çok üzen kendisiyken bunu nasıl yapabilirdi.
"Jungkook.."
Kuruyan dudaklarını yalayarak düşünceli bir tavırla kendisini izleyen adama seslendi. Onun uyandığını gören Jungkook gülümsedi ve Jimin'i dikkatli bir şekilde kendine çekti. Jimin'in de yüzünde masum bir gülümseme oluşmuştu.
"Neden uyandın?"
"Uyuyamıyorum."
"Benim kollarımın arasında uyumak ister misin?" Daha sıkı sardı onu. "Rahat olduğunu söylüyorlar."
Kaşlarını çatarak geriye çekti kafasını. "Kim söylüyor, Jungkook?"
"Birileri söylüyor işte."
Zorla da olsa göğsünde uzaklaştı ve arkasını döndü. "O zaman git, o birileri uyusun göğsünde."
Kıskanıldığını anlayan Jungkook gülümseyerek yaklaştı sarışına. Arkasından sarılıp yüzünü boynuna gömdüğünde Jimin de gözlerini kapattı.
"Senden başkası uyumadı göğsümde."
Boynuna kondurduğu kelebek öpücükleri arasında söyledi. Bu Jimin'in uykusunu getirirken karnındaki elin üzerine yerleştirdi elini ve kafasını çevirip Jungkook'un dudaklarını öptü. Ardından vücudunu tamamen ona döndürüp kollarını boynuna sardı. Jungkook ise bir kolunu Jimin'in beline dolamıştı.
"Seni çok seviyorum, Jungkook."
Ben de..
"Uyu hadi, çok yoruldun."
"Uyuyorum." Son harfi uzatarak biraz daha sokuldu Jungkook'a. "İyi geceler, Kook-ah."
"İyi geceler, Jimin."
✦✦✦✦
"Babacığım, çok özledim seni."
Genç olan, adamın kucağına oturup sürtünmeye devam ederken konuştu. Büyük olan buna karşılık kafasını geriye atarak inlemiş ve küçüğü kendine daha çok bastırmıştı.
"Sen?" Diye sordu cevap istercesine. "Sen özlemedin mi beni?"
"Özledim bebeğim." Mırıldanarak açık kahve tonlarına sahip saçlara gömdü burnunu. "Çok özledim hem de."
"O zaman neden sürekli beni bırakıp gidiyorsun? Evde hep yalnız kalıyorum."
Genç artık sürtünmeyi bırakmış ve yavru kedi bakışlarıyla bakıyordu adama. Yoongi belini okşamaya devam ederek elmacık kemiğini öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Baby // KookMin ✔
Teen Fiction| TAMAMLANDI | "İstemiyorum Jimin." Nefretle baktı gözlerine. Zaten hiçbir zaman farklı bir duyguya ev sahipliği yapmamıştı gözleri. "Aldıracaksın o bebeği." "T-tamam." O an için korkuyla kafasını salladı. Gerçekten kıyabilecek miydi masum bir bebeğ...