İkili yaklaşık bir aydır aynı evde yaşıyordu. Changbin nadiren sahibi olduğu restorana gidip kontrol ediyor ve çok uzun saatler geçmeden geri dönüyordu.
Chan Changbin'in varlığına öylesine alışmıştıki o gidince ev fazlasıyla boş geliyordu. O gidince sanki hem ev hem de duyguları boşluğa düşüyor gibiydi.
Changbin restorandaki işlerini halledip eve geri döndü. İçeriye girerken "Chan?" diye seslendi. Chan'ın dışarı çıkmış olmasını beklemiyordu ama etrafta tek bir ses bile yoktu. Yavaşça üst kata çıktı ve bazen birlikte kaldıkları odanın önünde durdu.
Kapıyı açtığında gördüğü manzara yüzünde ufak bir tebessümün oluşmasını sağladı. Chan'ın uyuduğu yatağın yanına gidip köşesine oturdu ve Chan'ın saçlarını okşamaya başladı.
İçinden geçirdiklerini ona anlatmayı çok istiyordu fakat alacağı tepki onu fazlasıyla korkutuyordu. Yüzünü saçlarına yaklaştırıp önce kokusunu derince içine çekti ardından da derin bir öpücük kondurdu saçlarına.
Chan kapının sesini duyduğu anda uyanmıştı fakat gözlerini açmak istemiyordu. Aslında uzun süredir aklında olan bir soruya cevap arıyordu. Aptal değildi Changbin'in gergin hareketlerini elbette farkediyordu. Saçlarında hissettiği öpücükle içinde hissettiği kelebekler aynı anda hareket etti.
Yaşananlara anlam veremeyerek gözlerini açmadan Changbin'in saçlarında olan elinin bileğini tuttu ve "Gitme." dedi. Kendinde değil gibiydi sanki onu yönlendiren başka biri vardı.
Changbin Chan'ın uyandığını gördüğünde irkildi ancak bozuntuya vermeden saçlarını okşamaya devam etti ve sessizce "Gitmiyorum." dedi.
Chan yana kayıp ona yer açarken Changbin kalbinin atışını göz ardı etmeye çalıştı. Birlikte yattıkları her seferde kalp krizi geçireceğini hissediyordu fakat bunlar belki de birlikte geçirdikleri son günleriydi...
İkili yüzlerini birbirine dönük bir şekilde uzanıyorlardı. Chan Changbin'in hislerini tahmin edebiliyordu. Yıllar önce farkettiğinde ona karşı bir adım uzak kalmıştı ancak son zamanlarda içinden bir ses uzak kalmamasını söylüyordu.
Changbin'in eli saçlarında gezerken "Neden gitmiyorsun." dedi Chan sorgulayıcı bir sesle.
"Gidemiyorum." dedi Changbin sesinde ve yüzünde bariz bir hüzün vardı.
Ellerini çekmek adına harekete geçti fakat Chan yine kalbini yerinden çıkaracak bir hareket yapmıştı. Ona biraz daha yaklaştı adeta dudakları değmek üzereydi kalbinin yerinden çıkacağını hissediyordu.
Elini çekti fakat şimdiden pişmanlık duyuyordu hemen önünde duran bedeni yanında olmasına rağmen özlüyordu.
Chan kalbinin hızlanmasından hayatı boyunca ilk defa bu kadar hoşlanmıştı. Hızlanan kalbine öylesine sevinmişti ki dudaklarının kenarında oluşan sevimli çukurlara engel olamamıştı.
Changbin hemen önünde duran adamın gülüşüne bir kez daha aşık olduğunu hissediyordu. Sanki olabilirmiş gibi kalbi daha da hızlanırken kendine engel olamadı ve karşısındaki adamın gülüşünden öptü.
Chan gamzelerinin üzerinde hissettiği dudaklarla titredi adeta. Elini yabancı olduğu bedenin beline attı alacağı tepkiden korkmuyordu o sadece karşısındaki bedene bütün sevgisini göstermek istiyordu.
Changbin kafasını yeniden yastığa koyduğunda ikili gözlerini birbirlerinkinden ayırmıyordu. Changbin belindeki elin orayı okşamasına bile aşık olmuştu adeta. Her saniye ona daha da kapılıyordu ve bunu yapmalı mıydı emin değildi...
•••
Hellooooooœ
Nasılsınız umarım çok iyisinizdir💜
Kendini iyi hissetmeyenlere kocamaaaaaan sarılıyorum💜💙
Vote veren ve yorum yapanlara çok teşekkür ederim🍀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEBRIS 'binchan'
Fanfiction"Neden gitmiyorsun." dedi Chan sorgulayıcı bir sesle. "Gidemiyorum." dedi Changbin sesinde ve yüzünde bariz bir hüzün vardı. [angst] [12.07.21]