9.

367 40 90
                                    

Chan gözlerini karşısındaki bedeninkilerden çekmeden "Sanırım sana aşık oluyorum." dedi cesurca.

Changbin ne yapması gerektiğini bilmiyordu, içindeki heyecanı bastıramıyordu. Chan Changbin'in kalbini daha da hızlı attırabilirmiş gibi "Aslında sanırım demek istemiyorum ama henüz tam olarak emin değilim, özür dilerim." dedi yakınınlıklarından dolayı sanki kalbi yerinden çıkacak gibi atmıyormuşcasına.

Changbin bayılacağını hissediyordu. Şu an burada olmak hem canını acıtıyordu hemde delicesine mutlu olmasını sağlıyordu. Chan'ın ondan önce öleceğini düşünmek bütün bedenini hareketsiz bıraktı.

Chan Changbin'in belindeki eliyle karşısındaki bedenin kendine gelmesini sağladı ve alınlarını birleştirip gözlerini kapadı ardından kısık sesiyle "İyi misin?" dedi.

Changbin gittikçe kendini kaybediyordu daha ne kadar kötü olabilirdi emin değildi ama düşünmeden Chan'ın dudaklarında soluklanmak istercesine birleştirdi dudaklarını.

İkili birbirlerini öylesine yavaş öpüyorlardı ki sanki bu an bitsin istemiyorlardı. Chan'ın eli yavaşça Changbin'in belini okşarken ve dudakları diğerininkilerde dinlenirken ikiside zamanın durmasını diledi.

İkisininde yavaş yavaş nefesi kesilmeye başladığında sakin bir biçimde ayırdılar dudaklarını. Gözlerini açmadılar sadece öylece durdular ardından Changbin kısık ses tonuyla "Seni seviyorum." dedi.

Birbirlerinin nefeslerini solurken Chan da kısık çıkan sesiyle "Seni sevmeyi her şeyden çok istiyorum. Yolumu bulmamda bana yardım et." dedi.

Changbin konuşmalarının başından beri belinde duran elin hareketinin kesilmemesiyle sonunda gülümsemesini tutamadı. Chan karşısındaki bedenin gülüşünü duyup gözlerini açtı ve yumuşak sesiyle "Neden güldün?" dedi.

Changbin gülüşü sürerken "Yola çok uzak değil gibisin konuşmaya başladığımızdan beri belimi okşuyorsun." dedi.

Chan gerilerek elini çekmek adına harekete geçti ve "Üzgünüm ben sanırım gerildim o yüzden-" Changbin Chan'ın sözünü bölerek "Sorun değil hoşuma gittiği için güldüm." dedi.

Chan şaşkın bakışlarıyla "Rahatsız olmadın mı?" dedi.

Changbin yüksek sesli bir kahkaha sunup "Biz az önce öpüştük Chan farkındasın dimi?" dedi.

Chan sanki az önceki yaşananlar hafızasından silinmiş gibi şaşkınlıkla açılan gözleri ve yavaş yavaş kızaran kulaklarıyla "Biliyorum." dedi.

Changbin elini Chan'ın yüzüne çıkarıp yavaşça yanağını okşarken yeniden dudaklarına yaklaştı ve "Sana kapılmalı mıyım?" dedi.

Chan kendinden geçmişçesine gözlerini kapatıp "Aslında ölecek birine-" dedi fakat devam edemeden Changbin dudaklarına kapanıp susmasını sağladı. Ufak bir öpücük bırakıp geri çekildi ve "Sessizliğin tadını çıkarmak istiyorum. Seninle." dedi.

Chan Changbin'in bunları duymak istemediğini az çok biliyordu fakat öleceğini kafasında tamamen kabullenmesi onun için daha iyiydi. Ya da o öyle sanıyordu.

İkili huzurla sardılar birbirlerini. İkiside uyumadı fakat birbirlerine tek kelime etmediler sanki konuşurlarsa bütün büyü bozulurmuş gibi sustular.




•••






















Hellooooooœ
Nasılsınız umarım çok iyisinizdir💜
Kendini iyi hissetmeyenlere kocamaaaaaan sarılıyorum💜💙
Vote veren ve yorum yapanlara çok teşekkür ederim🍀

DEBRIS 'binchan'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin