8

83 6 10
                                    

Tamam, Remus aslında içmeye başladıktan sonrasını pek hatırlamıyordu. En son hatırladığı anısı Bellatrix ile sarmaş dolaş oturup şişe çevirmece oynamasıydı.

Ama şu an anılar yavaş yavaş aklına geliyordu.

Bı yandan içki içerken bı yandan da Regulus ile konuşmuştu. Ne kadar içmişti hatırlamıyordu ama sarhoş olmaya yeterdi.

İlk başlarda her zamanki gibi durgundu. Sonrasında ise içkiler midesinde havai fişek patlatmış gibi yerinde duramaz olmuştu.

Regulus ile konuşmayı nasıl kesmişti ki? Hah! Dorcas önünden aldığı yeni elbise ile geçince onla biraz konuşmuştu. Yeni elbisesini çok beğendiğini dile getirip başka içki almaya gitmişti. Lanet! Ne kadar utanç verici, kızla çok konuşmuşluğu da yoktu, umarım kız yanlış anlamamıştır.

Ordan Lily ile James'in yanına gitmişti. İki flörtöz mutfakta cips yerken konuşuyorlardı.

Çocuk, James'in yanlarına gelen Remus'u görünce yüzünün aldığı ifadeyi unutamıyordu.

Sanki "ne yapıyorsun? Burda kızı etkilemeye çalışıyorum! Lütfen bizi yalnız bırak" gibiydi. bir kaç defa Remus'tan gözünü alıp sanki yanlarına gelebilecek birisini bekliyormuş gibi etrafa bakmıştı.

Lily bayağı mutlu duruyordu, James'te öyle. Kız her zaman birisini kanatları altına alabilecek, annelik iç güdüsü önde olan bir kızdı. Sürekli aşkı arayan, teselliyi kollarda bulan bir tip değildi yani. Daha çok ciddi, güvenilir, yerini bilen birisiydi. O, dolunay gibiydi. Tamamlanabilmesi için birisine ihtiyacı yoktu, kendine yetebilirdi. En azından Remus öyle sanıyordu, ama öyle değildi.

Kız her zaman hilal gibiydi. Kendisinin dolduramayacağı bir boşluğu vardı, ve o boşluk sadece James'in yanında doluyordu. Sadece James yanındayken dolunay olabiliyordu.

Remus ne hakkında konuştuklarını hatırlayamıyordu ama kesinlikle bir kaç kez pot kırmıştı.

En sonunda Sirius yanlarına gelince James rahatlamış gibiydi. Biraz muhabbete katılıp Remus'u da ordan alıp gitmişti.

Nereye gitmişlerdi? Tabiki Remus'un isteği üzerine içki standına! Sirius, Remus içerken sanki evhamlı bir sevgili gibi bunu onaylamıyordu.

Remus yaprak misali ordan oraya uçup gidiyordu. Sirius'u ne zaman terk ettiğini bilmese de bı ara dans pistinde oynuyordu. İlk defa bu kadar eğleniyordu, sabah olması tek korkusuydu. Hep burda kalmak istiyordu, ev dediği yer değil burada, arkadaşlarının yanında.

Dans pistinde bı ara Bellatrix ile çarpıştığını hatırlıyordu. Zaten konular ordan açılmıştı.

"Dikkat etsene Lupin!"

Lupin dediği kişi hala sarhoştu. "Hey üstündeki Prada mı?"

"Evett!"

Anlaşılan ikiside giyimden anlıyordu. Sohbet elbiseler ve markaları geçip insanların dedikodusuna gelmişti. Birisi ile en kolay arkadaş olma yolu aynı kişiden nefret etmektir.

"O kızı bende sevmiyorum"

"Dimi! Her şeyi biliyormuş gibi davranıyor"

En sonunda oturduklarında etraflarına bir kaç kişi toplanmıştı bayağı bi yakın duruyolardı Remus ve Bellatrix.

Remus onun kucağına kafasını koymuştu, Bellatrix ise onun saçlarını örüyordu. Tabi sarhoş hali ile Remus'un saçlarını tif tif yapıyordu demek daha doğru.

Konu nerden geldi bilinmez ama öp-öldür-evlen oynuyorlardı.

"Sanırım Lily ile evlenirim ve... Neden sadece bir şıkta kız var? Severus'u öpmek istemiyorum!" Diye patladı James. Onun tepkisine herkes gülmüştü.

Maybe İn Another Life // Wolfstar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin