Remus'un günü sıradan geçmişti. Bu sabah Bay aşk ile görüşmesine rağmen hiç bir şey olmamış gibi davranmayı başarabilmişti.Yaşadığı şeyler normal değildi. Zamanı giderek tükeniyordu ve onun elinde hala bir hedef yoktu. Vicdanı onu her gece suçluyordu.
Okuldan eve dönüyordu. Normal bir şekilde. Bu gün planı yoktu, özel derslere girecek belki bir kaç defa annesi ile tartışacak ama kendini savunmaya başladığı an annesi delirecekti.
Önüne bir adam çıktı. Yaşlı idi, en az 60 yaşında denilebilirdi. Kafası karışmış gibiydi.
Remus onu incelemeyi kesti, bu kötü bir alışkanlıktı. Tam adamın yanından geçip gidecekken adam onu durdurdu.
Remus şaşkın bir ifade ile ona baktı. "Pardon ama burda küçük bir kız çocuğu görmüş olabilir misiniz?"
Remus şaşırdı, kafasını olumsuz anlamda salladı. "Hayır, neden soruyorsunuz?"
Adamın yüzünü bir endişe aldı. "Torunum ile karşıdan karşıya geçiyorduk, bir anda elimi bırakıp koşmaya başladı. Ona yetişemedim, şimdi de onu bulamıyorum"
Remus üzüldü, ortada kayıp bir kız çocuğu vardı. Başına bir şey gelmemiş olması için dua etti.
Remus arka cebinden cep telefonunu çıkardı. "İsterseniz polisi arayalım"
Adam kafasını salladı. "Çok sevinirim. Senin borcunu ödeyemem"
Remus gülümsedi, "Hiç sorun değil" dedi.
Numarayı tuşlamaya başladı ama asla aramadı. Gözü adamın arkasındaki bir kişiye takıldı. Bay Ölüm?
Bay ölüm üzgün bir ifade ile adama baktı. Elini biraz havaya kaldırdı, yokluktan bir tırpan, orak belirdi. Gece siyahi bir rengi vardı. İlgi çekici ve güzeldi.
Bay ölüm hızla tırpağı adamın boynuna savurdu. Adam bir anda yok oldu. Ne bir ceset vardı ne de kan. Adam yoktan var olmuş gibi, yokluğa gitti. Remus hem şaşırdı hemde korktu.
Elindeki telefon yere düştü. "Ne? Neden yaptın bunu?"
Bay ölümün tırpağı havaya karışmıştı, yok olmuştu.
"Ruhu benden kaçtı, yakalamam lazımdı"
Remus yavaş yavaş anlamaya başlıyordu ama hala kafasını karıştıran şeyler vardı. Bu yüzünden belli olacak ki Bay ölüm bir açıklama yapma gereği duydu.
"Bir arka sokakta trafik kazası gerçekleşti. Adamın cesedi orda, ruhu ise buraya kadar gelmiş. Benden kaçmış"
Remus şimdi her şeyi anlamıştı. "O senden kaçmıyordu"
Bay Ölümün yüzünü hüzün kapladı.
"Torununu arıyordu o, kaybolmuş"
Remus biraz sinirliydi. Çocuk ortada yoktu, onun vesisi de ölmüştü. Çocuk iyi olabilecek miydi?
"Anladım. Çocuk iyi, komşular annesini çağırdı. Dedesi ile biraz vakit geçiriyormuş sadece. Karşıdan karşıya geçerken hızla bir araba gelmiş. Adam çocuğu uzağa ittirmiş, ama o kaçamamış"
Remus şimdi hatırladı. Bay ölüm onu öldüğünden bir ay öncesine göndermişti. Bu zamanlarda evine yakın bir yerde trafik kazası geçiren bir adamın dedikodusu vardı, haberlere çıkmıştı. Adam ölmeyi hak etmiyordu hemde asla. Çocuğu kurtarmak için kendi hayatından vaz geçmiş biri, saygıyı hak ediyordu.
Büyük olasılık adam öldüğünü anlamamış olmalıydı. Torununu kaybettiğini sanıp buralara kadar onu aramak için gelmişti.
"Peki ben neden onun ruhunu gördüm. Hep böyle mi olacak?"
"İlk defa bir insan ile böyle bir anlaşma yaptım. Büyük olasılık senin yerine ölecek birini bulduğunda bu yeteneğinde kaybolacak"
Remus hemen sordu "peki ya sadece benim görebildiğim bedenimdeki yaralar?"
"Onlar yaşanmışlığın izi. Seni zamanda geriye götürdüm ama yine de bir kaza geçirdin. Eğer yerine birini bulamazsan o yaralar gerçeğe dönüşecek. Yine de senin yerine yaraları alacak birini bulduğunda kaybolacaklar, çünkü o kazayı hiç geçirmemiş gibi olacaksın"
Remus kafasını salladı. Yerine geçecek birisini bulmalıydı yoksa ölecekti. Remus'u bir hüzün ve çaresizlik dalgası alıp savurdu.
"O kadar korkma, ölüm korkunç değildir"
Eğer o öyle diyorsa öyleydi ama yine de ölmek istemiyordu. Yaşayacağı daha çok zaman vardı. Geleceğin onu nereye götüreceğini merak ediyordu.
"Anladım" dedi sadece. Başka ne diyebilirdi ki?
Adam saatine baktı, "Gitmem gerek" dedi.
Remus kafasını salladı. Daha fazla konuşup canını sıkmak istemiyordu.
Adam arkasını döndü, gitmek üzereyken durdu. "Bu gün aşk ile tanışmışsın, o her zaman biraz tuhaf oldu. Ne zaman ortaya çıkacağı bir muammaydı. Dediklerini çok kafaya takma"
Remus daha birşey diyemeden Bay ölüm ortadan kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maybe İn Another Life // Wolfstar
FanficRemus daha 17 yaşında nefret ettiği kişi yüzünden hayata gözlerini yumdu. Bunun bir son olacağını düşünmüştü ama öyle olmadı. Kahkahalar arasında yapılan bu küçük anlaşma onun ölmeden 1 ay öncesine yolladı. Anlaşmanın tek bir kuralı vardı...