Yeni birgün başlamıştı. Sabah yine 6 da kalktım ve okul için hazırlanıyordum. Neyseki okul formamız vardı ve hergün ne giyeceğimi dert etmiyordum. Banyoya giderken annemin de kalktığını gördüm beni farkedince hafifçe gülümsedi.
"Günaydın"
"Günaydın, neden kalktın bu saatte?"
"Umut'ta okula gidecek bugün beslenmesini hazırlıyorum." Tabi ya umut... başka ne için kalkacaktı benim için mi hah.
"Hmm unutmuşum iyi ben banyoya gireceğim" Cevap vermemişti.
Banyoya girdim ve işlerimi hallettim bi kaç lokma birşey yedim ve evden çıktım.
Okula geldiğimde bugün biraz geç geldiğimi farkettim çünkü herkes gelmişti ve bahçe kalabalıktı. Sınıfa hiç çıkmadan sıraya girdim. Helin beni gördüğünde yanıma geldi. "Günaydıınn" demişti heyecanlanmış gibiydi. " Günaydın, bugün biraz farklısın ne bu neşe?" "Sınıfta anlatırım ömerle ilgili." " tamam." Şimdi belli olmuştu ömer'den başka kim neşelendirirdi bu kızı. Müdür nihayet konuşmasını bitirmişti. Hemen sınıfa çıktım Helin bana ömer'le ilgili konuları anlatmıştı. Helin'in gittiği kursaki arkadaşı Emel Ömer'in kardeşiymiş ve Ömer kardeşine Helin'i anlatmış. Bu yüzden bu kadar neşeliymiş bu manyak. Ah ah inşallah üzülmezsin. Teneffüs zili çaldığında Helin'le birlikte bahçeye indik biraz dolaştık gözlerim Erdem'i aradı ama yoktu, büyük ihtimalle sınıftaydı zaten sınıftan çıkmıyordu görürsem sabah veya okul çıkışı görüyordum.
Ders zili çaldığında tekrar sınıfa çıktık ders boştu ve dersi olmayan bi hoca sınıfa gelecekti. Bu olaydan nefret ediyorum gelip bir sürü soru soruyorlar, ailen ne iş yapıyor, kaç kardeşsiniz gelecekte bir hedefin var mı, bir sürü zart zurt işte.
Hoca geldiğinde sınıfta bi sessizlik oluştu bu hocayı ilk defa görüyordum büyük ihtimalle sınıftakiler de ilk defa görüyordu o yüzden susmuşlardı. Hoca kısaca kendini tanıttı ve oturdu ismi ceyda'ydı güzel bi kadındı çok genç ve enerjik biriydi.
Yoklama aldıktan sonra bana ismimin anlamını sormuştu. İsmimin anlamı mutlu demekti ama mutlu değildim hani insanlar isimlerinin anlamını taşırlardı ben mutlu değildim kesinlikle yalandı. Diğerleriyle de konuştuktan sonra özel sorular sormaya başladı ah sevmediğim kısım işte. Sıra bana gelmişti. "Aida senin ailen ne iş yapıyor?" "Annem ev hanımı hocam,babam da serbest meslek."
"Kaç kardeşsiniz?" "3 hocam, bir ablam ve erkek kardeşim var."
"İlerdeki hedeflerin nelerdir?" Ölmek.
"Veteriner olmak istiyorum hocam." Evet tek hedefim buydu birde ailemden uzaklaşmak ama onu söylememiştim.
"Anladım canım inşallah başarırsın."
"Teşekkürler hocam."
Diğerlerine de aynı soruyu sorarken zaman geçmişti ve zil çalmıştı. Helin aşağı inmek istedi ama canım istemiyordu o yüzden sınıfta kalmayı tercih etmiştim.
Diğer dersler de bittikten sonra toparlanmıştım ve Helin'le vedalaşıp okuldan çıkmıştım biraz yalnız başıma kafamı dağıtacaktım. Biraz gezdim, kitapçılara falan girdim akşama doğru eve gelmiştim direk odama girdim kıyafetlerimi çıkardım ve katladım evde ses yoktu Kumsal'da odadaydı. Mutfağa gidip birşeyler yedim ılık bi duş aldım ve ödevlerimi yapmak için odaya geldim. Biraz ders çalıştıktan sonra uykum gelmişti yatağa uzandım ve uyumak için Erdem'in yüzünü düşündüm, o gülüşünü,bakışını... onu düşündüm gözümden yaş gelmişti ama şimdi ağlama sırası değildi sola döndüm ve gözlerimi kapadım keşke bu gözlerim bidaha açılmasaydı...Lütfen kitabımı okuduysanız vote atın ilk defa yazmaya başladım ve umarım başarırım sizi çok seviyorum:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİNİ ÖLDÜR
Chick-LitNiye gidiyorsun demedi. Gidecek yerin var mı demedi. Gitmek için sebebin ne demedi. Hadi gidiyorsun ben nolucam demedi. Gitme demedi. Öyle bitmişti ki her şey birbirimize kal, git, gitme, bırakma gibi cümleleri kuramamıştık bile. Bırakma diyebileceğ...