Bugün mutsuz bi sabaha uyanmıştım aslında her zaman böyleydi. Küçüklüğümden beri böyleydi. Evet küçükken bunları anlamıyordum ama mutlu değildim, küçükken sevdiklerimden darbe yediğimde anlamıyordum sadece babam beni üzdüğünde, bana vurduğunda, bana bağırdığında bahçenin en gizli yerine gider, oturur ve ellerimi dizlerime koyup ağlardım. Arkadaşlarımı kıskanırdım onların babaları böyle değildi çünkü. Annemle parka gittiğimiz zamanlar diğer kızlar babalarıyla geldiği zaman onları çok kıskanırdım. Hiç bi zaman onları kıskanmak istemezdim ama kıskanırdım. Hiçbir şeyi belli etmezdim mesela annem anlamazdı üzgün olduğumu. Zaten belli etsemde herkes anlar ona anlatsam bile anlamazdı. Annemi çok seviyordum ama o da bana acı çektiriyordu. Böyle dertlerimi anlatabildiğim bi annem yoktu mesela benim, yada düştüğümde dizime yara bandı yapıştıran bi annem yoktu. Her düştüğümde yanımda kimse yoktu ama her düştüğümde daha güçlü kalkıyordum. Beni yenemezlerdi biliyordum çünkü ben güçlenmiştim. Geçmişimi düşünmek istemiyordum, geçmişimi içimde öldürmüştüm aslında çünkü artık geçmişteki o kız yoktu.
Kalktım ve banyoya gittim bugün son gündü akşam yola çıkacaktık. Evdekilerin haberleri var mıydı bilmiyordum umrumda da değildi. Banyoya gittiğimde Kumsal banyodaydı. Saçını yapıyordu beni görünce baktı sadece. Kumsal'ı seviyordum aslında ama çok farklıydık onunla işte. O hiçbir şeyi düşünmeden hareket ediyordu ve buna çok sinir oluyordum. Empati kuramıyordu. Gerçekten bazen bu hayat için fazla düşünceli ve iyi biri olduğumu düşünüyordum. Kumsal bana durmadan bencil olduğumu söylüyordu ama değildim sadece Kumsala böyle davranıyordum. Ona hakettiği gibi davranınca ben bencil oluyordum. Mesela kuzenlerim hiç bana bencilsin demedi yada arkadaşlarım. Çünkü değildim ona hakettiğini yapıyordum o da benim bencil olduğumu söylüyordu. İnsan kendi hatalarını hiç görmezdi ki. Hiçbir şey yapmadan evden çıktım saat çok erkendi ama çok sıcaktı. İzmir hep böyle sıcak olmak zorunda mıydı? Okula gitmeden önce sahile gidecektim. Berk'in orada olduğunu biliyordum ve onu görmek istiyordum neden bilmiyorum ama onu görmek, onunla konuşmak istiyordum.
Yaklaşık 10 dakika sonra sahildeydim. Gözüm onu aradı ama yoktu. Ne yani gerçekten gelmemiş miydi? Gittim ve banka oturdum belki müsait olmadığı için gelmemişti bilmiyordum. Müzik dinleyerek martıları izledim ve yanımda bi hareketlilik oldu kafamı çevirdiğimde gördüğüm kişi oydu. Gelmişti, kulaklığımı çıkardım ve çantama koydum. "Geç geldin" dedim. Bana baktı ve güldü "sanırım sen erken geldin ben hep saat 7'de burdayım ve şu an saat 7" demişti. Sanırım haklıydı galiba ben erken gelmiştim. Geldiğimde saate bakmamıştım. İkimizde bi süre konuşmadık sessizce önümüze bakıyorduk. Sessizliği bozan o oldu "neden gözlerini o kıza ve babasına diktin?" Dedi birden bana. Şaşırarak ona döndüm ve "efendim?" Dedim. Bana baktı ve "diyorum ki deminden beri gözlerini şurdaki kıza ve babasına diktin kız bile farketti" dedi. Farkında değildim ki. "Farkında değildim sanırım dalmışım." Dedim ve gözlerimi kızdan çektim. Bazen farkında olmadan kızları babalarıyla gördüğümde izliyordum.
Berk "babanla ilgili kötü bi anın mı var,anlatmak ister misin?" Diye sordu kaşlarımı çattım ve "hayır bunu da nerden çıkardın?" Diye sordum anlatmak istemiyordum. Daha kendimle bile konuşamadığım bi konuyu başkasıyla nasıl konuşacaktım? Sadece güldü cevap vermedi o bana bir şeyler anlatmaya başladı "Ben çok küçükken babamla birlikte parka giderdik. Babamı severdim o da beni severdi. Annemle fazla vakit geçirmezdik hep babamla birlikteydim. Bi gün yine parka gidiyorduk ama bu sefer çok farklıydı. Sanki başka bi adamla birlikte gibiydim benimle konuştuğunda eskisi gibi gülmüyordu. Farkettiğimde parka gidene kadar hiç konuşmamıştım. Parka geldiğimizde beni salıncakta salladı ve oturmaya gitti bende kendi kendime oynuyordum sonra susadım ve babamın yanına gidecektim. Su isteyecektim ama babamı göremedim ilerde bi kalabalık vardı merak ettim ve oraya gittim sonra babamı gördüm yerde yatıyordu. Herkes etrafına toplanmıştı o an donmuştum sanki. Sesim çıkmıyordu birden "babaa" diye bağırdım. Sonra biri "Berk" diye bağırdı ama bakamadım kimdi göremiyordum. Gelen annemdi bana sarıldı sonra hatırlamıyorum babamı hastaneye getirmişlerdi ama kurtulamamıştı. Onu o gün kaybetmiştim ben. Dayanamıyordum okula bile gitmemiştim odamda ağlıyordum hep uyuduğumda babamı görüyordum. Tedavi görmüştüm babamı unutamadım ama atlatmaya çalışmıştım." Bana bunları anlattığında ifadesizdim. Neler yaşamıştı böyle? İnsanın sevdiğini kaybetmesi çok zordu. Ben babamı sevmiyordum onu kaybetsem bile üzülmezdim ama o... o seviyordu ve sevdiğini kaybetmişti. Bana bakmıyordu sonra ayağa kalktı ve "gitmem gerekiyor sonra görüşürüz bunu al akşam belki bana mesaj atmak istersin" dedi ve gitti bana bi kağıt uzattı numarası yazıyordu. Bende ayağa kalktım ve okula gitmek için yürümeye başladım kulaklığımı taktım ve müzik dinlemeye başladım. Sonra ilerde birini gördüm tanıdığım birine benziyordu biraz daha baktım ve onu gördüm. O burada ne yapıyordu? Beni görmemesi için hızlıca yürüdüm ve onu izledim...Lütfen kitabımı okuduysanız vote atın ilk defa yazmaya başladım ve umarım başarırım sizi çok seviyorum:)
![](https://img.wattpad.com/cover/276151803-288-k778739.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİNİ ÖLDÜR
Chick-LitNiye gidiyorsun demedi. Gidecek yerin var mı demedi. Gitmek için sebebin ne demedi. Hadi gidiyorsun ben nolucam demedi. Gitme demedi. Öyle bitmişti ki her şey birbirimize kal, git, gitme, bırakma gibi cümleleri kuramamıştık bile. Bırakma diyebileceğ...