十三 : car radio*

897 123 141
                                    



Now Playing;
Car Radio by Twenty One Pilots

"Minhee'nin kafasını koparıp babamın avcılık odasındaki ayı kafalarının yanına asmak istiyorum."

Gergin bir gülüşle gözlerimi karalama defterimden çekip bunu şöyleyen Jaemin'e dönmüştüm, sinirlenince kesinlikle korkmanız gereken kişilerden ikincisiydi.

Birincisi ise Renjun.

Mark ve Minhee çıkmaya başlayalı iki üç hafta olmuştu bile ve bizim çocuklar bu durumdan hâlâ hoşnut değildi. Mark, Minhee'yi bize tanıttığında hepsi kıza sinir olmuştu ve beni teselli etmeye çalışmışlardı.

Onlara en az yüz kere üzülmediğimi, Mark için hisler beslemediğimi dile getirip dursam da beni dinleyen yoktu, o yüzden bir süre sonra boşverdim ben de. Mark için dağları taşları delecek kadar ona aşık olduğumu sansınlar, sorun değildi benim için.

Onların Minhee için olan önyargı ve sinirlerinin gerçek olmadığının da farkındaydım zira kızı tanımıyorlardı bile, sadece beni daha iyi hissettirmek  için böyle davranıyorlardı. Muhtemelen Minhee yerine ben olsaydım ve Minhee onların arkadaşı olsaydı aynı bedduaları ben de yerdim.

Bu düşünceyle irkildim. Jaemin'in kara listesinde olmak en istemediğim şey olabilirdi.

Diğerlerinin aksine ben Mark beni Minhee ile özel tanıştırmıştı. Tatlı bir kafedeydik ve Minhee kesinlikle olmak isteyeceğiniz  "o" kişiydi.

Hoş bir kişiliği ve güzel bir gülüşü vardı, üstelik Mark'ın kırık ayağı ile de çok iyi ilgilenmişti. Mark yerinden kalkmasın diye her işi kendisi yapıyor, Mark'ın dinlenmesine izin veriyordu.

Keman çalıyor ve tennis oynuyordu, üniversitenin drama kulübüne üyeydi.

Üstelik güzel sanatlar okumamasına rağmen en az benim kadar iyi bir çizim yeteneği vardı.

Dersleri de iyiydi, onunla ortak dersimiz yok fakat bir insanın derslere önem verdiğini yüzünden anlarsınız ya, Minhee'nin öyle bir yüzü ve aurası vardı, parlıyordu resmen.

Kusursuz bir kişi yoktur ama kusursuzluğa en yakın kişi oydu bence.

Minhee ile tanıştıktan sonra Mark'a az çok hak verebilmiştim. Bu kadar mükemmel birini ben de hayatımda isterdim.

O günden sonra Minhee ile görüşmeye devam ettim, bazen birlikte öğle yemeği yiyorduk bazen de ders aralarında çimenlerde oturuyorduk. Bazen bana diğerlerinin ona karşı neden bu kadar soğuk olduğunu sorup duruyordu, bu konu yüzünden üzüldüğünü, bir şeyi yanlış mı yaptığını söylüyordu.

Dediğim gibi, diğerlerinin kötü niyetine rağmen tatlı bir kızdı.

Ben ise bir sorun olmadığını, sadece bizim çocukların kızlara alerjisi olduğunu söylüyordum.

Evet daha aptalca bir cevap bulamadım.
ama Minhee daha fazla sorgulamamıştı en azından.

"Pick me kızlarının vücut bulmuş hali bu kız yemin ederim."

Chenle ve Jeno'da yanımıza oturduğunda daha fazla resim çizemeyeceğime ikna olup kalemimi ve defterimi bir kenara kaldırıp karşımızdaki ikiliyi izledim.

Mark'ın alçısı çıksa da ayağı tam olarak iyileşmemişti ama yine de kaykaya binmek için küçük bir çocuk gibi yalvarıp duruyordu. Minhee ise bunun iyi bir fikir olmadığını söyleyip dursa da Mark'a dengesini kurmakta yardım ediyor, düşmemesi için onu elinden tutuyordu.

deep end freestyle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin