二十 : heavenly

857 124 64
                                    


MARK LEE'S PHONE
03:10

Now Playing ;

"Heavenly" by Cigarettes after sex

"Mark Lee aç kapıyı!"

Gözlerimi araladığım anda başıma dolaşan ağrılarla birlikte yüzümü buruşturdum, alnımda birikmiş, boncuk boncuk akan terler ve ağır ağır aldığım nefesler sayesinde aylardır, neredeyse her gece gördüğüm kabustan uyandığımı anlamıştım.

Nefesimi kontrol etmek birkaç dakikamı almıştı ve ardından elimi, bir şu şişesi bulabilmek umuduyla komodinime atmıştım lakin odadamda bulunan tek sıvı, yalnızca yarısı içilmiş bir viski şişesiydi.

yani, suyla aynı işi görürdü.
ikisi de sıvı değil miydi sonuçta?

Şişeden sanki kana kana su içiyormuş gibi birkaç büyük yudum aldıktan sonra bedenime dolan o tatlı ferahlama hissiyle az da olsa rahatlamıştım, o kadar rahatlamıştım ki gecenin bu saatinde kapıma birinin dayandığını bile unutmuştum.

Oldukça dağınık bir şekilde uyuduğumdan telefonumu bulmak da gereksiz uzun sürmüştü, yatağın kenarına düşmüştü.

Tozu umursamadan saati kontrol etmek için telefonu açtım.

03:10

Kaşlarım çatılmıştı, uyuduğumda saatin sabah dördü  çoktan geçtiğine emindim, bir an için uyurken zamanda yolculuk yaptığımı düşünecektim ki tarihe baktım.

Ha
Siktir

23 saat uyumayı başararak kendi rekorumu geçmiştim.

Diğer insanlar 23 saat uyudukları ve hayatlarından bir günün boşa gittiğini öğrenseler muhtemelen üzülürlerdi lakin ben, yataktan kalkıp sadece iç çamaşırlarım içinde mutfağıma ilerlerken kafamdan bu rekorumu da nasıl kırabileceğimi düşünüyordum.

Mutfağa ulaşıp buzdolabını açtığım anla yüzümün buluşması da bir olmuştu, görüntü o kadar üzücüydü ki buzdolabımdan sinekler bile uçuyordu ki bunun sadece animasyon filmlerinde mümkün olduğunu düşünmüştüm.

"Alışveriş yapmam lazım."

Kendi kendime söylenirken bakışlarımı buzdolabında tutmaya devam ediyordum, fena şekilde acıkmıştım ve gecenin üçünde karnımı nasıl doyurabileceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Ama üşeniyorum."

Buzdolabının kenarında kalmış, yarısı çürük elmayı elime alıp çürük olmayan kısmından büyük bir ısırık almıştım.

Tadı kötüydü lakin beni yarın sabaha kadar idare edebilirdi.

Elmamı yerken hızlı  adımlarla salonuma ilerlemeye başlamıştım, evim küçüktü ve birkaç adımda salonuma ulaşılırdı normalde, lakin aylardır evi toparlamadığımdan her adımda farklı bir şey takılıyordu ayağıma. Tişört, boxer,  boş cips poşeti, birkaç kutu sigara.

Şu zamana kadar tek başıma yaşadığıma inanmıştım ama bu dağınıklığın farkına vardıktan sonra kesin benimle birlikte bir ahırın da yaşadığına emin olmuştum.

deep end freestyle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin