1. Bölüm

2.3K 137 171
                                    

Yazar

Sıcak bir yaz günüydü. Bay Stilinski, her zamanki gibi Bay Hale'lere giderken oğlu, Stiles'ı da gelmesi için zorluyordu. Stiles aslında Hale ailesini severdi, bir kişi dışında.

Derek, Hale ailesinin tek erkek çocuğuydu. Bir de ablası vardı, Laura Hale. Stiles'ın Derek'le anlaşamamasının asıl sebebi Derek'in onunla anlaşamamasıydı. Stiles, çok nadiren birileriyle anlaşamazdı. Derek, karakteri gereği genelde kimseyle anlaşamazdı. Ailesine karşı sıcak ve şakacı biri olsa da başkalarına attığı ürkünç bakışlar bile onları kendinden uzaklaştırmaya yeterdi.

Stiles'a genelde "şaka" başlığı altında kötü davranırdı. Bay Hale (bir diğer adıyla Richard Hale), ona bu davranışları için kızsa da Derek'in pek umrunda olduğu söylenemezdi.

Stiles ise Derek'in aksine sempatik, neşeli ve sıcak kanlı biriydi. Tanıdığı herkes onu severdi, tabi sadece "tanıyanlar".

Aslında görünüşleri hemen herkeste olduğu gibi karakteri yansıtırdı. Derek, aynı kişiliği gibi soğuk bir görünüşe sahipti. Siyah saçları ve iri bir yapısı vardı. Gözleri yeşildi ama kimse gözlerine rengini anlayacak kadar uzun bakamazdı.

Stiles ise kahverengi saçlı ve kehribar gözlü biriydi. Yüzünde birçok beni vardı ve oldukça tatlı bir yüzü vardı, yaşına göreyse birazcık zayıftı.

Stiles'ın babası Noah, sonunda Stiles'ı ikna etmeyi başarmıştı. Zaten yaz tatili başladığından beri sürekli onu evden çıkarmaya çalışıyordu. Stiles bundan pek hoşlanmasa da pek takılacak arkadaşı olmadığından, babasıyla gezmeyi genelde kabul ediyordu.

Bay Noah, kasabanın şerifi olduğundan, genelde Stiles'a ayıracak pek vakit bulamazdı. Her tatil gününü onunla değerlendirmeye çalışırdı. Genelde de bunu başarırdı.

Noah: Üstüne bir hırka alsan iyi olur. Çabuk hastalanıyorsun.

Stiles: Bu sıcakta mı?

Noah, Stiles'a gözü gibi bakardı. En ufak bir şeyinde bile endişelenirdi. Bu Stiles'ın pek hoşuna gitmezdi, sonuçta on birinci sınıfa giden birine çocuk muamelesi yapması...

Birlikte şerif arabasına bindiler ve Noah, Hale'lerin evine sürmeye başladı. Evleri fazla uzak değildi ama ormanlık ve ıssız bir yoldan geçmek gerekiyordu. Bu yol geceleri insana huzur veriyordu.

Stiles, camını açıp gecenin beraberinde getirdiği rüzgarı yüzünde hissetti. Kollarını kapıya dayayıp kafasını kollarına yasladı.

Noah: Derek'le iyi geçinmeye çalış.

Stiles: Ben gayet iyi geçinmeye çalışıyorum. Sorun o kutup ayısında.

Noah: Daha demin ne dedim?

Stiles: Biliyorum biliyorum...Derek'le iyi geçin bla bla.

Noah: Güzel.

Eve vardıklarında Stiles her zamanki gibi yavaş adımlarla babasının peşinden gitti. Noah, kapıyı çaldı. Birkaç saniye sonra kapıyı Bayan Hale (Talia Hale) açtı.

Talia: Ah, hoşgeldiniz.

Üstündeki kadife, koyu kırmızı elbise tanıdık geliyordu. Çünkü Stiles bu elbisenin farklı renklerini defalarrrrrca kez Bayan Talia'nın üstünde görmüştü.

İnciden yapılma, kalın kolyesi ve daime fön çekilmiş gibi duran saçlarıyla oldukça şık gözüküyordu. Aslına bakarsanız bu tarz onu biraz yaşlı gösteriyordu. Kırklı yaşlarına yeni basmıştı ama bu giyim en az elli gibiydi. Ancak her türlü fazlasıyla güzel bir kadındı.

An Accident |SterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin