Yazar
Akşam, Richard eve elinde birçok eşya ve koliyle geldi. Tek tek onları bagajdan içeri taşıdı ve yukarı kata çıkardı. Birkaç saatini yukarıda geçirdikten sonra Stiles'ın odasına gitti ve zaten açık olan kapıyı tıklattı.
Richard: Girebilir miyim?
Stiles: İzin almanıza gerek mi var?
Richard: Bu odadan sıkılmış olmalısın.
Stiles: Tahmin bile edemezsiniz.
Richard: Sana bir şey göstermek istiyorum.
Stiles'ı yataktan kaldırıp kolunun altına girdi ve yürümesine yardım etti. Richard, Derek'in odasının hemen yanındaki içinde ne olduğunu bile bugüne kadar hiç görmediği odanın kapısını açtı. İçerisi tıpkı Stiles'ın, kendi evlerindeki odasına benziyordu. Stiles, şaşkın ve biraz da olsa tebessümlü bir ifadeyle odaya baktı.
Richard: Beğendin mi?
Stiles: E-evet. Ben...çok teşekkür ederim.
Bu, Stiles'ın kazadan beri söylediği ilk güzel cümleydi ve Richard için bu cümle çok değerliydi.
Stiles'ı odanın ortasındaki yatağa oturttu. Stiles bir süre daha etrafına bakındı.
Richard: Biliyorum, seni evine götüremem ama belki evini buraya getirebilirim diye düşündüm.
Eşyalar tamamen aynısı olmasa da Stiles'ınkilere çok benziyordu. Sağ tarafta beyaz bir dolap, solunda büyük bir mantar pano vardı. Yatağın dibinde yine bir koltuk vardı. Duvarlar açık maviydi ve hayatında vaktini en çok geçirdiği şey olan çalışma masası vardı. Oda cidden büyüktü ve penceresi bahçeye bakıyordu. Bu, Stiles'ın aldığı en güzel hediyeydi.
Richard ise Stiles'ı kazadan beri ilk kez mutlu görmenin sevincini yaşıyordu. Ona kendi evi gibi hissettirmek istemişti. Sonuçta artık burası onun da eviydi.
Richard fazlasıyla yorgun gözüküyordu. Tüm gün stüdyoda ayakta haber sunmuş, üstüne gelip bir de oda düzmüştü. Aslında dolap ve yatak zaten odadaydı ama çalışma masasını kurmak uzun sürmüştü. Burası Derek'in eski odası olduğundan duvarları boyamasına gerek kalmamıştı, güzel bir mavi tonuydu. Richard yalnızca masayı ve komodini kurmuş, çalışma masasının rafına birkaç maket oyuncak ve birçok kitap almıştı. Deminki odaya göre mükemmeldi.
Richard, dinlenmek için aşağı inip kanepeye uzandı. Talia, tepkisini sorduğunda Richard gülümseyerek beğendiğini söyledi. Talia merdivenlerden yukarı seslendi.
Talia: Derek! Verdiğin sözü tut!
Derek: Verdiğim sözün...tamam.
Odasından çıkıp hemen yanındaki odada Stiles'ı gördü. Odadan Derek'in bile haberi yoktu ama oldukça güzeldi. Kapı eşiğinden içeri bir adım attı.
Derek: Yatıyor olman gerekmiyor mu?
Stiles: Benim hayatımdan çok kendininkine karışıyor olman gerekmiyor mu?
Derek: Laf sokmadığın bir diyalog kurabilecek miyiz?
Stiles: Hmm sanmıyorum.
Derek: Bir şey istiyor musun?
Stiles masum bir ifadeyle düşünür gibi yaptı.
Stiles: Gitmeni.
Derek: Başka?
Stiles: Giderken kapıyı kapatmanı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
An Accident |Sterek
WerewolfStiles ve babasının, Hale ailesiyle yemekten dönüşte geçirdiği bir kazayla iki ailenin de hayatı değişir.