9. Bölüm

1K 100 40
                                    

Yazar

Derek hızla Olivia'yı çekti. Stiles karnını tutuyordu. Derek ellerini, çektiği Olivia'nın kıyafetinden ayırıp Stiles'ın tişörtünü kaldırdı ve sargıya baktı.

Olivia: Ah, ben...bilmiyordum.

Derek: Olivia git.

Olivia: Çok üzgünüm.

Derek: OLİVİA GİT!!

Olivia, hızla odadan çıkıp aşağı indi. Kalmak istese de Derek'in son bağırışından sonra kalmak mantıksız geldi ve evden çıktı.

Derek ise hafiften pembeleşmeye başlayan sargı bezine baktı. Stiles hala acı içinde kıvranıyordu.

Derek: Doktoru aramam gerek.

Stiles: HAYIR! İyiyim...iyiyim.

Derek: Stiles kanamaya başlıyor.

Stiles: Sana iyiyim dedim!

Hala acıyordu ve bunu görünüşünde gizleyemiyordu. Derek, dikişlerin kopup kopmadığına bakmak için sargıyı tamamen söktü. Dikişlerin hepsi yerindeydi ama aldığı anlık baskıyla kapanmaya başlayan yaranın ufak bir kısmı açılmıştı. Derek, önce Stiles'a bir ağrı kesici içirip ardından pansumanı yeniledi.

Hala acı çektiğini biliyordu. Kurt adamlık meselesini öğrenecek olması umrunda bile değildi. Stiles'ın elini tuttu. Damarlarının siyahlaştığını görmemesi için kolunu örtünün altına gizledi. Acının, kendi damarlarından tüm vücuduna yayıldığını hissediyordu. Cidden çok acı çekiyor olmalıydı ki Derek acıya dayanıklı biri olmasına rağmen şu an belli etmemekte zorlanıyordu.

Stiles, acısının azalmasıyla kıvranmayı bıraktı. Sanki narkoz etkisinde gibi gözlerini yavaşça kapatıp rahatladığını hissetti. Onu demin kıvrandıran acı artık Derek'e geçmişti.

Derek artık elini bırakmazsa yanlış anlaşılacaktı ama bıraktığı anda acı yine Stiles'ın bedenini saracaktı. Yanlış anlaşılması umrunda değildi, Stiles'ı öyle acı çekerken görmek istemiyordu, üstelik biraz da kendisi yüzünden.

Stiles uykuya dalana kadar yanında elini bırakmadı. Artık kendi hissettiği acı da fazlasıyla azaldığında bırakmasında bir sakınca olmadığını düşündü. Kendi elini yavaşça çekti ve kısa bir süre onu uyurken izledi. Ardından odadan, kapıyı açık bırakıp ayrıldı.

Bir süre aşağıda telefon ve televizyonla ilgilendi. Babasının birkaç kasaba ötede yaptığı canlı haberi izledi ama Derek için fazla sıkıcıydı. Ardından odasına çıkıp o da biraz uyudu.

Birkaç saat sonra ufak bağırışmalara uyandı. Neler olduğuna anlam verememişti. Odasının camından akşam olduğu anlaşılıyordu. Seslerin Stiles'a ait olduğunu anlamıştı. Hızla Stiles'ın odasına gitti ve kapıdan baktı. Ağlamakla karışık sessizce bağırıyordu ama asıl sorun uyuyor olmasıydı. Yanına gidip uyandırmaya çalıştı.

Derek: Stiles, Stiles!

Stiles kan ter içindeydi. Hızlı nefesler alıyor, kalp atışı her dakika hızlanıyordu. Elini Stiles'ın omzuna koydu.

Derek: Stiles uyan!

Stiles bir anda kalkıp doğruldu ve derin nefesler aldı.

Derek: Sakin ol, sadece bir kabus.

Stiles gözlerini Derek'e çevirdi.

Derek: Sakinleş. Anlatmak ister misin?

Stiles'ın önce gözleri doldu, sonraysa tamamen ağlamaya başladı. Derek, Stiles'ın kafasını göğsüne bastırdı.

An Accident |SterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin