2. Bölüm

1.3K 126 101
                                    

Yazar

Kısa bir süre sonra kazanın yaşandığı yere haberciler, ambulans ve itfaiye geldi.

İtfaiye ekipleri ikisinin de yaşayıp yaşamadığından emin olmadığı için fazlasıyla dikkatli hareket ediyorlardı. Birkaç kez bilinç kontrol etmek için bağırsalar da herhangi bir ses yoktu.

Haberciler kayda geçmişti bile. Bilirsiniz, küçük bir kasabada haber hızlı yayılır.

Spiker konuşmaya başlamıştı. Muhtemelen haber kanalında canlı yayınlanıyordu. Hale'lerin evindeyse Richard yüzünden her zamanki gibi haber kanalı açıktı.

Talia, sofrayı topluyordu, Derek ve Laura ise telefonlarına gömülmüş şekilde kanepedelerdi. Richard'ın gözleri telefonda, kulağıysa haberlerdeydi. Duyduğu kaza haberine bakmak için kafasını birkaç saniyeliğine kaldırıp televizyona baktı.

Bir süre baktıktan sonra oradaki aracın tanıdık geldiğini fark etti. Bir dakika...bu şerifin aracıydı.

Araç tanınmayacak hale gelmişti ama Richard, fazla dikkatli biriydi ve detaylara önem verirdi. Şoka girmiş şekilde ayağa kalkıp televizyona kitlendi. Tüm dikkatini spikerin söyleyeceklerine vermişti.

İtfaiye ekipleri bir süre daha uğraştıktan sonra bir tanesi bağırdı.

İtfaiye görevlisi: İKİ ÖLÜ!

O an Richard'ın başından aşağı kaynar sular dökülmüştü. Eli ayağı kitlenmiş, hareket edemiyordu. Daha yarım saat önce sarıldığı en yakın arkadaşı şu an ölüydü. Ağlamak istiyordu ama sanki onu bile yapamıyordu. Sadece izliyordu...

Sonunda Derek ve Laura da Richard'ın neden ayakta dikildiğini merak edip gözlerini telefondan ayırdılar.

Derek: Baba?

Ses yoktu.

Laura: Baba iyi misin?

İkisi de habere baktılar. Araba onlara da tanıdık gelmişti ama kazanın yaşandığı yol...o daha çok tanıdık gelmişti. Titreyen bir sesle:

Richard: Ona veda bile edemedim.

Gözlerinden birer yaş süzüldü. En yakın arkadaşını da, kendi oğlu gibi gördüğü çocuğunu da kaybetmişti.

Derek ve Laura da olanları anladı. Richard, hızla kapıdan çıkıp arabaya bindi. Derek ve Laura da peşinden gittiler. Kazanın olduğu yere gidecekti.

Laura, yol boyu ağladı. Richard ise göz yaşlarını gizlemeye çalışıyordu. Derek de boş bakışlarıyla sadece yola bakıyordu, daha önce hiç böyle hissetmemişti.

Henüz yarım saat önce yanınızda olan, gülüp eğlendiğiniz kişiyi şu an kaybetmek zor olsa gerek.

Kaza yerine vardıklarında hepsi arabadan inip hızla şerifin arabasına gittiler. Ancak olay yeri şeridi çekilmişti bile ve onları yaklaştırmadılar. Richard için en yakın arkadaşının yanındaki arabada ölü olması ama yanına bile gidememesi çok acı vericiydi.

Derek, Richard'ı durdurmaya çalışıyordu. Kısa bir süre sonra itfaiye ekipleri ikisini de arabadan çıkarıp ambulansa götürdüler. Richard ölü olduğunu bilse bile arabaya binip ambulansı takip etti. Onu son kez olsa bile görmekte kararlıydı.

Hastaneye vardıklarında sedyede götürülen bedenleri takip ettiler. Richard bile artık göz yaşlarını gizleyemiyordu.

Aslında Derek bile Stiles'a her ne kadar kötü davransa da ağlamamak için zor duruyordu. Göz yaşlarını gizlemeyi iyi öğrenmişti. Ağlamaya alışkın değildi.

An Accident |SterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin