18. Bölüm

824 88 30
                                    

Yazar

Stiles sabahın yedi buçuğunda, bir telefon sesiyle uyandı. Uykusundan irkilerek uyandı ve elini komodine uzatıp birkaç denemede telefonunu almayı başarıp sessize aldı. Yanındaki Derek'in uyanmasını istemiyordu. Yanında uyuduğunu bile yeni hatırlamıştı ve ufak bir tebessüm takınıp Derek'in kollarından, onu uyandırmadan kurtulmaya çalıştı. Derek, biraz mırıldanıp öteki tarafa döndü ve uykusuna devam etti. Stiles ise telefonun ekranını çevirip kimin aradığına yeni bakıyordu. Arayan, tüm hayatı boyunca toplasan üç kez konuştuğu amcası Peter'dı.

Aşağıda konuşması bittiğinde uyku tutmayacağını biliyordu. Zaten yaptığı konuşmadan sonra uyuyamayacak olması da normaldi. Yaptığı görüşme moralini berbat etmişti.

Okul saati gelene dek bahçede oturup Peter'ın söylediklerini düşündü. Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamamıştı ki telefonun ekranında gördüğü saatle oturduğu sandalyeden kalkıp eve girdi. Merdivenleri çıkıp odasına vardığında Derek hala Stiles'ın yatağında uyuyordu. Yanına yaklaşıp yanağında birkaç saniye süren bir öpücük bıraktı. Ardından eliyle Derek'in saçlarını karıştırdı.

Stiles: Kalkma vakti koca kurt.

Derek, gözlerini yavaşça araladı. Stiles'ın onu öperek uyandırması onun için bir rüya gibiydi. Gülümseyerek yatakta doğruldu ve esneyip yataktan kalktı.

Derek: Sen ne zaman uyandın?

Stiles: Hmm yarım saat falan önce.

Derek'e moralinin bozuk olduğunu çaktırmamaya çalışıyordu. Henüz araları yeni düzelmişken onu da üzmek istememişti.

Okul için hazırlanıp evden çıktılar. Motora bindiklerinde yine Stiles bu k z kaskını takmak istemedi. Derek üstelese de Stiles fazla inatçı biriydi. Derek'in arkasına binip beline sarıldı.

Motor etrafı yemyeşil yolun içinden hızla geçerken Stiles kafasını Derek'in omzuna koyup aynadan onu izledi.

Okula vardıklarında kısa bir vedayla sınıflarına dağıldılar. Bugün yarışma günüydü ama Stiles için artık pek bir önemi kalmamıştı. Kafasını sıraya gömüp gözlerini kapattı. Lydia yanına geldiğinde tam selam verecekken Stiles'ı o şekilde görüp moralinin bozuk olduğunu anladı.

Lydia: Hey, iyi misin?

Stiles, kafasını masadan kaldırmadığından boğuk gelen sesiyle yanıtladı.

Stiles: İyiyim.

Lydia: Öyle olsan iyi edersin. Bugün yarışma günü.

Stiles kafasını sıradan kaldırıp dağılmış saçlarıyla Lydia'ya baktı.

Stiles: Kendine başka bir takım arkadaşı bul.

Lydia: NE?? İki gündür bu yarışmaya hazırlanıyoruz farkında mısın? Ve dün her şey yolundayken bir anda başka biriyle mi takım olmak istiyorsun?

Stiles: Yarışmaya katılmayacağım.

Lydia: Ah, çünkü bir anda kahinliğin tuttu ve "katılmayacağım" mı dedin? Bu üniversite için önemli.

Stiles: Artık değil, benim için değil. Başka birini bul.

Lydia daha fazla tartışmak istemeyip boşta olan birini aradı. En azından birinin bugün hasta olup okula gelmemiş olmasını umdu. Stiles ise kafasını tekrar sıraya gömüp düşüncelerine daldı.

Bayan Emma geldiğinde herkese hazır olup olmadığını sordu. Stiles'ın tek oturduğunu gördüğünde yanına geldi.

Emma: Her şey yolunda mı Stilinski?

An Accident |SterekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin