𝟷

538 40 32
                                    

evet bir saçmalık daha sizler için buyrun ilk yarımı şimdi atıyorum sonra da kalan bölünleri bekletmeden hızlıca atıccam

"Çocuklar hadi ama hazırlanamadınız mı hala bırakıp gidicem sizi o olacak, hadisenize!"

Chan'ın bağırması ile herkes elini çabuk tutup tüm valizlerini hazırlamıştı.

Tek tek aşağıya indiklerinde chan herkesin burda olduğundan emin olduktan sonra anlaştıkları ajansı arayıp gelmelerini rica etmişti.

8 arkadaş hep birlikte bir tatile çıkma kararı almışlardı. Bazıları ortaokuldan olmak üzere uzun zamandır tanışan bu arkadaş grubu 20'li yaşlarında hâlâ bir aradaydı.

Aralarından hiç su sızmazdı herkes birbiriyle iyi anlaşırdı zıt düştükleri, kafalarının karıştığı, çekiştikleri zamanlar olmuştu elbette ama hiçbir zaman kimse birbirine zarar vermemişti.

Üzen üzülen kişiden hep özür dilemiş ve tüm küslük ortadan kalkmıştı.

Fakat...

Bu sefer farklı bir durum vardı. Herkesin bir çift olduğu arkadaş grubunda hyunjin ve seungmin çiftinin arası uzun süredir açıktı. Aralarında geçen tartışmayı ne kadar arkadaşlarına belli etmemek isteseler de hepsi aynı evin içerisinde olduğu için sürekli onlar da dahil oluyordu.

En büyükleri olan chan bu tatilin en çok bu çift için iyi geleceğini düşünüyordu.

Bekledikleri araba geldiğinde herkes önce bagaja valizlerini yerleştirmiş ardından ikişer kişilik küçük minibüse binmişti.

Tam 10 tane koltuk olan otobüste tüm çiftler birlikte oturmuştu fakat araları kötü olan hyunjin ve seungmin'in işine gelen bu durumla ayrı oturmuşlardı.

"Evet çocuklar hazır mıyız? Hadi ama gül biraz seungmin tatile gidiyoruz."

Jisungdan gelen sesle birlikte seungmin arkadına bakıp samimi bir gülüş yerleştirmişti yüzüne ama içi kan ağlıyordu. Kendini kötü hissediyordu.

Kısa bir süre sonra otobüste şöförün yanında oturan görevli birkaç parça yiyecek ve içecek bir şeyler dağıtmaya başlamıştı.

Hyunjin ve seungmin'in ortasında durduğunda seungmin sadece kahve istemişti.

"Afedersiniz ağrı kesiciniz var mı acaba."

Seungmin yanına ne olur ne olmaz aldığı ilaç çantası aklına gelince hemen eli ayağına dolansa bile çantasını açmaya çalışmıştı.

"Başın mı ağrıyor jin bend-"

"Eğer yoksa acı bir kahve alabilir miyim?"

Seungmin lafını kesen sözden sonra bir süre hyunjin'e bakmış ardından da önüne dönüp oturduğu koktukta bacaklarını kendisine çekip kafasını dizleri arasına koymuştu.

Bir süre kimseye belli etmeden sessiz bir şekilde gözyaşlarını akıttıktan sonra kimsenin tatilini zehir etmek istemediği için kendine gelmeye çalışmıştı.

Kafasını kaldırıp çantasından peçete almak istediği sırada burnunu çekmişti ve o sırada kendisi görmese bile arabadaki tüm kafalar ona doğru çevrilmişti ve yanındakini en net gören de hyunjin idi.

Derin bir şekilde nefes alıp yutkunduktan sonra bir atak yapması gerektiğini düşünüp ayaklancaktı ki onun yerine felix çoktan seungmin'in yanındaki yeri doldurmuştu.

Felix seungmin'e sarılırken seungmin sadece kafasını boynuna yaslamış ve süzülen gözyaşlarını engelleyememişti.

Hyunjin ise camdan dışarı bakarken bir süre yolu izledikten sonra omzundan dürtülmesi ile irkilmişti.

"Beyefendi ilaç istemiştiniz buyrun."

Görevli elindeki hapı ve suyu hyunjin'e uzatırken hyunjin hiç umursamadan içmişti hapı. Başıyla selam verip teşekkür ettikten sonra kalbinde hissettiği sıkışma ile kafasını tekrar sarılın seungmin ve felix'e çevirmişti.

Seungmin'in hâlâ ağladığı titreyen bedenlerinden anlaşılıyordu.

Gözleri dolarken biraz da aklın gelen olaydan dolayı sinirlenmişti aslnda suçlu kendisiydi ama seungmin'in ona karşı sarf ettiği sözler o kadar ağırına gitmişti ki kendini çok kötü hissettirmişti.

Biraz olayları düşündükten sonra yavaşça ayağa kalkıp felix'i omzundan dürtmüştü. Felix kafasını çevirip hyunjin'e baktığında yüzündeki yüz ifadesinden biraz korksa da başıyla çekilmesini işaret ettiğinde anında kalkmıştı.

Seungmin ise yanına oturan hyunjin'i görünce biraz sevinse de hala kendini kötü hissediyordu.

Hyunjin biraz gözlerinin içine baktıktan sonra gözü anlık dudaklarına kaymıştı ve hızlı bir öpücük verip kollarını belinde birleştirmişti.

"Tamam... Ağlama!"

Sesi ne kadar sinirli çıksa da titremişti. Seungmin de "özür dilerim" diyip sıkıca hyunjin'e sarılmıştı.

Onlara bakan chan derin bir oh çektikten sonra yerine geri sinmişti. Ortamdaki gergin hava az da olsa azalmıştı.

Hyunjin ve seungmin fısıldayarak kendilerinin bile zor duyacağı bir şekilde konuşuyorlardı.

"Özür dilerim, gerçekten çok üzgünüm."

"Önemli değil tamam, ben de özür dilerim hatalı olan benim."

"Ama sana öyle şeyler söylememem gerekiyordu."

Hyunjin derince nefes aldı ve kollarını daha da sıkılaştırıp bir süre sonra çekildi. Ağlaması neredeyse kesilmiş olan seungmin'i omzuna yatırıp uyumasını istemişti.

Fakat vücudunda olan kendi isteği dışındaki kasılmalar onu biraz rahatsız etse de kendini uykuya bırakmıştı.

Onunla birlikte arabadaki herkes uykuya dalmıştı.


Şimdi ben bile zor anladığım için oturma düzeni şöyle herhalde

Şöför
Chanin
Hyujin. Seungmin
Changlix Minsung

Yani böyle bir sonraki bölüm anlaşılsın diye hyunmin kavga flashback i olacak ve bölümleri çok uzatabileceğimi sanmıyorum çünkü pek bir şey bulamadıma odbepekpr durumlar kısaaa bol bol konuşmalar koyup uzatmayı planlıyorum ve mv'nin dılına pek çıkmak istemiyorum

Side effects/skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin