𝟼

305 35 24
                                    

Piknik sırasında çok eğlenmiş ve bolca sohbet etmişlerdi.

Hyunjin hariç ne kadar seungmin de onu eğlendirmeye çalışsa da sadece bir kaç kez samimiyetsizce gülmüştü.

Felix çok eğlendikleri bir anılarını anlatıyordu şimdi de.

"Changbin de kurtarın beni diye bağırıyordu. İndiğimizde beni asla bir daha buraya getiremezsin dedi ama tabii ki de bir kaç kez daha gittik. Benim cazibeme kimse dayanamaz."

"Mümkünse o cazibeyi sadece bana göster." demişti sinirle.

Jisung o sıra aklına gelen şey ile hemen ayağa kalkmış ve geri oturmuştu.

"Aklıma ne geldi chan hyung jeongin'i ilk öpmek istediğinde kafa atması. Çocuk üstü başı kanlar içinde eve gelmişti."

Kasılana kadar gülmüştü neredeyse karnını tutarak kafasını minhonun bacaklarına koymuş ve gülmeye devam etmişti.

Chan sinirle bağırarak anlatmıştı.

"Yaa! o öyle olmadı bir kere ben dedim ki şimdi 3, 4 aydır çıkıyoruz ben şunu bi öpeyim de en azından bir şeylere adım atmış oluruz-" Herkes lafını bölecek şekilde o lamış ve imalı hareketler yapmıştı.

"Kapatın çenenizi, sonra tam ben bunu çevirdim öpücem bu irkilip yerinden zıplayınca kafa atmış gibi oldum."

Jeongin heyecanla önce tiskinir gibi bir hareket yapıp chan'ı öpmüştü sonra da lafa girmişti.

"Ama benim canım sevgilim en iğrenç anımda bile beni ne kadar sevdiğini kanıtladı ve yüzüm kanlar içindeyken öpmüştü. Iyy öyle söyleyince cidden iğrenç olduğu aklıma geldi ama olsun çok seviyorsun değil mi?"

Chan başını sallayıp sevgilisini kucağına çekip sarılmıştı.

"Durun ne anlatıcam hep size mi gülecek bu sincap biraz da siz ona gülün."

Jisung acele ve rezil olma endişesi ile diklenmişti.

"Ya dur ne anlatacaksın bekle ona göre dur neyi anlatacaksın?"

Minho kötücül bakışlar atarak sinsice gülmüştü.

"Şimdi biz hep beraber eve çıktığımız ilk zamanlarda biz evde tek kalmıştık bir gün ayy bunu size söylüyecem ama şu an ben de utandım ama neyse."

"Ya minho onu anlatma n'olur. Anlatma onu beni seviyorsan."

"Seni seviyorum ama merak etmişlerdir şimdi."
(kesinlikle olay bulamadığım için uzatmıyorum)

"İşte jisung tuvalete gitti yaklaşık bir saat kadar gelmeyince ne olduğunu merak ettim ve üst kata çıktım kontrol etmek için ben tuvaletin kapısının önüne gittim kapıyı çaldım iyi olup olmadığını sordum sonra içeriden hıçkırık sesi gelince merak ettim içeri daldım jisung yerde oturmuş ağlıyor yanına gittim ne oldu anlat felan bu salak başladı. Ben kakamı yapamıyorum ya hamileysem çocuk içimde mi sıkıştı diye."

Herkes gülmekten yerlere yatarken iki imkansız olayın birbiri ile nasıl bağlaştığını  anlamaya çalışıyordu.

Herkes gülerken chan'ın gözleri hyunjin'e takıldı yüzünde hiç bir ifade yoktu.

"Hyunjin sen iyi misin?"

"Ne?"

"İyi misin diyorum bir sorun mu var şimdi kendini yere atıp gülmen gereken yerdeydik."

Başını iki yana salladı. "Sorun yok başım ağrıyor sadece."

Chan kafasıyla onayladığında seungmin'e döndü.

"Hyung siz oturacak mısın daha." Herkes onayladıktan sonra seungmin ayağa kalkıp hyunjin'i de kaldırmıştı.

"Kalkacağınız zaman haber verin çok uzakta olmayız zaten."

Kamera çantasını ve telefonlarını da alıp elini tuttuğu sevgilisini arkasından sürüklemeye başlamıştı.

Hyunjin hiç ses çıkarmadan izliyordu önüdeki bedeni.

Seungmin bulundukları yerin biraz ilerisinde bir ağacın altına oturmuş ve hyunjini de çekmişti.

Hyunjin yere oturup anlamadığını belli edecek şekilde bakmıştı.

"Hadi yat." diyerek bacaklarına çekmişti sevgilisini hyunjin kafası seungmin'e dönük bir şekilde kafasını koymuş ve gözlerini kapatmıştı.

Seungmin de ellerini saçlarına geçirip arkasındaki ağaca yaslanmıştı.

Saçları ile oynarken başına yavaşça da masaj yapıyordu ağrısı geçsin diye.

"İyi olduğuna emin misin bir tanem?"

Çok yavaş olacak şekilde başını salladı.

"İyiyim bebeğim sadece başım ağrıyor ve nedenini bilmediğim bir şekilde yoğun duygular var içimde sinir, öfke, sevgi, heyecan anlamıyorum içimde bir şeyler oluyor sanki."

Seungmin hyunjine yaklaşıp saçlarına uzun bir öpücük kondurdu.

"Biraz uyumayı dene ben de seninle ilgileneyim olur mu? Bir haftadır çok kötüydüm sen de aynıydın. Özür dilerim söylediklerim için."

"Haklı olduğun yerler var ben de gereksiz kıskançlık yaptım eğer seni dinleseydim bu kadar büyümezdi ama sen beni sevmediğini söyleyince-"

"Seni seviyorum seni hep sevdim sevmeye devam da edeceğim anlattım ilk tanıştığımızda sana karşı bir şeyler hissettiğimi, sadece o zamanlar biraz kötüydüm ve onu da sevmiştim hyunjin.Sadece sana aşık oldum ben hyunjin o artık umrumda bile değil jisung'dan ve ya felixden bir farkı yok benim için hatta onlar dan da farkı var sadece lisede tanıştığım eski bir arkadaş, seni seviyorum lütfen o gün söylediklerimi unut."

Hyunjin kafasını sallamış ve sevgilisinin bacaklarına daha da yerleşip elini tutmuştu.

"Ben de seni seviyorum bebeğim." demiş ve gözlerini kapatmıştı. Biraz uyumak ona iyi gelebilirdi.

bir sonraki bölümde bu çocuklar hyunjin hakkında konuşacak allahım fici uzatmak için kırk takla atıyorum resmen ve 2 saatte yazdım şu an bölümleri bu gün yazıp bitirmeyi düşünüyorum yüksek ihtimalle ben bunları attığımda taslakta ve çoktan bitmiş olacak

Side effects/skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin