Side effects/skz

𝟸

4 gün önce
Hyunmin flashback

Herkes aşağıya inmiş salonda otururken hyunjin ve seungmin ikilisi odalarında kalmayı tercih etmişti.

Akşam saatleri hava yavaş yavaş kararmaya başlıyordu ve ikili yataklarında uzanmış sohbet ederken bir yandan da seungmin'in telefonundan bir şeyler izliyordu.

Uzun süre eğlenen ikilinin neşesini seungmin'in ekranında beliren isim bozmuştu.

Seungmin telefonu birden çekip bir süre hyunjin ile bakıştıktan sonra açmıştı.

"Alo?"

"Evet, müsaitim."

"Hayır, hayır olmaz."

"Bence de öyle, iyi günler."

Anlamsızca bakan hyunjin'e döndü. Biraz sinirlenmişe benziyordu.

"Seungmin, seojin o seojin mi? Yanlış gördüm değil mi ben."

Seungmin bir süre ne diyeceğini bilemeden bakmıştı ve ardından çoktan ayaklanan hyunjin'in elini tutup sakinleştirmeye çalışmıştı.

"Bak sevgilim o ama-"

"Aması ne seungmin, neden hâlâ onunla konuşuyorsun."

"Şimdi bak sinirlenecek bir şey yok bebeğim, sadece benim geçen gün başvurduğum şirket vardı. Hatırlıyorsun, hah işte o da görüşmeye gelmişti. Orda karşılaştık numarasını verdi. Bu kadar başka bir şey yok."

Hyunjin elini çekip gözlerini büyütmüştü.

"Ha yani numara alacak kadar konuştunuz bir şeyler de içtiniz mi bari."

"Sen en ima ediyorsun."

"Bilmiyorum artık ben"

Seungmin başını iki yana salladı anlamsızca bakarken ellerini nereye koyacağını bilemeden devam etti yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordu ama sakin kalma taraftarıydı.

"Sadece ayak üstü konuştuk o da bir gün konuşmak isteyeceğini söyledi. Hatta ben ona senden de bahsettim."

"Senin ona benden bahsetmen 6 yıl önce deliler gibi aşık olduğun sevgilinle konuşman gerektiğini mi düşündürttü."

Seungmin gözlerini kısmış ve sinirlenmişti.

"Ben kimseye deliler gibi aşık olmadım hyunjin."

"Hah öyle mi seni yıllardır tanıyorum seungmin ondan ayrıldığın günü de hatırlıyorum benim... benim yanımda saatlerce ağladın sen."

"Hyunjin sen neyden bahsetiyorsun şu an seninle birlikteyim ve biz uzun zamandır birlikteyiz."

"Seungmin sen beni neden anlamak istemiyorsun az önce ne söyledi müsait değilim dedin ne söyledi!?"

Hyunjin artık dayanamayarak bağırmıştı ve aşağıda gülüşen arkadaş grubu da gelen yüksek sesle gerilmişti.

Chan ve minho bakmak için yukarı yaklaştığında sesler fazlasıyla artıyordu.

"Hyunjin sadece konuşmak istediğini söyledi müsait olmadığımı söyledim neden abartıyorsun."

"Pardon o kim oluyor da benim sevgilimle konuşma gereği duyuyor. Konuşacak neyiniz var sizin."

"Hyunjin biz şu an neyin tartışmasını yapıyoruz."

"Senin yıllar önce sürekli ona olan aşkından bahsettiğin eski sevgilinle görüşmeni ve bundan bana bahsetmemeni tartışıyoruz seungmin."

Sesler git gide daha da yükselirken chan dayanamayıp kapıyı açtı.

"Çocukla-"

"Hyunjin ben sana olan sevgimden de sürekli bahsetiyorum ama öyle görünüyor ki senin yüzünden bu da bitecek aynı yıllar önce senin yüzünden ondan da ayrıldığım gibi demek ki bunun da bitmesi gerekiyor."

"Benim yüzümden felan ayrılmadın sen!"

"Sen benim sürekli aklımı karıştırdın hyunjin!"

"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Bana güvenmeyen birisiyle daha fazla birlikte olmayacağımdan bahsetiyorum."

Yavaşça kapıya yaklaşan seungmin hyunjin kolundan tutunca durdu.

"Seungmin ben sana güveniyorum."

"O zaman bu hallerin ne, seni bırakıp ona gideceğimi felan mı düşünüyorsun ne olmasını bekliyorsun."

"Seungmin öyle söyleme."

Hyunjin gözleri yavaşça dolarken seungmin hâlâ sinirle bakıyordu.

"Bana güvenmediğini kanıtlıyorsun hyunjin benimle neden birliktesin ki sen."

Chan ve minho onlara bakarken daha fazla rahatsız etmemek adına dışarı çıkmışlardı.

"Seungmin seni seviyorum sen de bunu biliyorsun seni yıllardır seviyorum."

"Hyunjin sevgin bir şey değiştirmiyor, ilk sevgili olduğumuzda bile sen üzülme diye seninle birlikteydi-"

"Ne!?"

"Bi dinle"

"Sen beni sevmiyorsun ve bana acıdığın için mi benimle birliktesin."

Bu sefer seungmin hyunjin'i tutmuştu.

"Hayır hyunjin seni seviyorum bu sadece en başlarda böyleydi."

"Ama o zamanki düşüncen buydu değil mi Kim seungmin? Aynen öyle bırak beni."

Hyunjin kolunu çekip hızla odadan ve evden çıkarken seungmin söylediklerine bin pişman olmuştu.

Felix ve jisung yukarı yanlarına çıktıklarında seungmin çoktan ağlamaya başlamıştı bile.

Minho ise hyunjin'in arkasından gitmiş ve onu bulup tekrar eve getirmişti.

Seungmin'i hiçbir şekilde görmek istemediğini belirttiğinde hiçbir şekilde odaya gitmemişti. Seungmin yanına geldiğinde ise yüzüne bile bakmıyordu.

Flashback end

Anlamışsınızdır umarım şimdi ilerleyen zamanlarda kim ne kadardır tanışıyo kim kimi tanıyordu kim kimle arkadaş kim araya kimi soktu anlayacaksınız

Şimdi bir de bunların yaşları var

İn 23
seung felix jisung hyunjin 25
minho changbin 26
chan27

böle işte