19

280 24 25
                                    

Yarım saat sonra hyunjin uyanmış ve gördükleriyle gerçekten sevinmişti ve her şeyi yiyip bitirmişti. Çocuklar da gittiğinde sırada Seungmin'i yine ağladığını için azarlamak vardı.

Fark etmişti, her ağladığında anlıyordu seungmin onun için çok değerliydi. Her şeyini anlar fark ederdi.

"Gel bakalım buraya." diyerek kollarını açmış ve ortalığı toplayan sevgilisini çağırmıştı.

Seungmin ise hiç beklemeden gidip yanına yatıp kollarını beline dolamıştı.

Hyunjin de aynı şekilde sarılıp iyice kendine çekmiş ve saçlarını öpüp kafasını gömmüştü.

"Yine ağlamışsın yine gözlerin kıpkırmızıydı. Ağlamanı istemiyorum demiştim sana, yakında gideceğiz buradan merak etme ben çok iyiyim ama seni böyle gördüğümde kötü oluyorum lütfen, tamam mı?"

Seungmin tekrar gözleri dolarken hyunjin'e belli etmemeye çalışmıştı ama titreyen bedeni kendini ele veriyordu.

"Bana bak bakalım." Seungmin kafasını kaldırıp hyunjin'e bakmıştı. Sevdiğinin kızarmış ve dolan gözleri görünce içi parçalanıyordu.

Seungmin bacaklarını yataktan aşağıya sallandırırken hyunjin ellerini yüzüne çıkarmıştı.

Seungmin de tek elini tutup ona bakmıştı.

"Ağlamamanı söyledim sana az önce."

"Hyunjin ama..." hıçkırıkları sözünü bölüyordu.

"Senin için çok endişeleniyorum bir an önce kurtulsan şu lanet şeyden ellerine baksana her gün farklı bir damar yolu açıyorlar her yeri yara oldu yüzün çöktü düzgün bir şey yiyemiyorsun buradaki yemeklerle doymadığını biliyorum."

Hyunjin gülüp sevgilisini tekrar kendine çekmişti.

"Ellerim hiç acımıyor düşündüğün kadar kötü değil korkma bebeğim ve emin ol ki doyuyorum bunlar da bana yetiyor ama sen böyle yaparsan ben zaten kötü olurum. Senin her bir gözyaşınla benim içim parçalanıyor."

Bir süre sessizlik olmuştu. Hyunjin seungmin'in düzene giren nefesinden sakinleştiğini anlamıştı.

"Bundan sonra ağlamak yok bebeğim tamam mı? Beni üzüyorsun böyle yapınca."

Seungmin kafasını sallayıp sevgilisinin yanına tamamen uzanmış ve uyumak istediğini söyleyip uykuya dalmıştı.

Hyunjin ise o uyuduğu süre boyunca saçlarını okşamış arada öpücükler kondurup bir an önce gitmek istediği için hızlıca iyileşmeyi beklemişti.

...

1 hafta sonra

Hyunjin artık hastaneden çıkıyordu son yapılan kan testinde kanının tamamen temizlendiği fark etmişlerdi.

Seungmin neşeyle eşyalarını toplarken hyunjin üstünü değiştiriyordu.

Çocuklar ise onları almak için yola çıkmış ve sevinçliydiler.

"Bebeğim biraz yavaş ol bir yerine bir şey olacak." dedi hyunjin seungmin'e yaklaşırken.

"Bir an önce gitmek istiyorum buradan o yüzden acele edelim lütfen, hadi üstünü giy ya ne dolaşıyorsun böyle gelecekler birazdan böyle mi karşılayacaksın milleti."

Hyunjin kıkırdayıp seungmin'e yaklaşmış ve onu kaldırıp masaya oturmasını sağlamıştı.

Hızla dudaklarını birleştirmişti. Seungmin ne kadar başta itmeye çalışsada daha fazla direnemeyip karşılık vermeye başlamıştı.

Hyunjin o karşılık verince ayrılmıştı.

"Biliyor musun?"

"Neyi?"

"Çok uzun zaman oldu. Seni özledim."

Seungmin birden kızarmış ve anladığı şeyle hyunjin'i itmeye çalışmıştı çünkü karşısındaki bedenin sadece altına olan çamaşırı ona hiç yardımcı olmuyordu.

"Neyden bahsettiğini anlamadım." dedi gözlerini kaçırırken.

"Sen beni çok iyi anladın."

"Anlamadım çekil ve üstünü giy."

Hyunjin onu hiç umursamayıp bırakmış ve yatağa geçip yüz üstü uzanmıştı.

Seungmin şaşkınca bakıp uzanan bedenin yanına gitti.

"Hyunjin kalksana." diyerek dürttü.

"Hayır sen bana karşılık verene kadar kalkmayacağım."

"Ne istiyorsun ki?"

"Nasıl hâlâ anlamıyorsun!" çıkıştı hyunjin. Kafasını kaldırıp bedenini seungmin'e çevirirken.

"Hyunjin anladım ama hastanedeyiz ve sen daha yeni iyileştin.

Hyunjin hızla kalkıp hastane odasının kapısını kitlemiş ve tekrardan yanına gelmişti.

"Ben iyiyim bak." derken seungmin'i bacaklarından tutup kucağına almıştı.

... (evet smutu sildim ama olmuş gibi de düşünebilirsiniz tekrar bir son yazamayacağım)

"Hadisene hyunjin çocuklar gelecek belki geldiler bile."

"Bırak da biraz tadını çıkarayım." Hyunjin kollarını başının arkasına yaslayıp gözlerini kapattığımda seungmin yaklaşıp zaten kızarmış dudaklara dudaklarını bastırmıştı.

"Sonra tadını çıkar kalk ve hazırlan." Hyunjin usulca yanından uzaklaşan seungmin sayesinde kalkmış ve hazırda bekleyen elbiselerini giymişti.

Her şeyi hazırlayıp kapıya yaklaştığında seungmin sevgilisinin elini tutmuştu.

Hyunjin kapıyı açtığında sandalyelerde oturup onları bekleyen çocuklar ayaklanmıştı.

Bir süre bakıştıktan sonra chan lafa girdi.

"Zaten iyi olduğunu anladık hyunjin hadi eve gidelim." demişti ciddi bir şekilde fakat seungmin utanırken hyunjin de dahil herkes gülmeye başlamıştı.

Herkesin istediği de buydu mutlu ve neşeli bir hayat.

evet bitti
çünkü ben final yazmkts berbatım yazdığım en iyi final  I can't in finaliydi neyde idare eder ve evet smutumsu bir şey yazdım benden beklenmeyecek hareket ve evet her an silebilirim de. 

Neyseeee

Okuyan yorum atan oy veren herkese teşekkür ederimmmmmm

diğer hikayelerimde görüşmek üzeree bayy 👋

Side effects/skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin