28- Vazgeçiş

674 13 6
                                    

"Günaydın "
Pınar'ın sesiyle bakışlarımı Meriç'ten çektim.
"Günaydın " diye mırıldandım. Meriç bana hiç bakmıyordu. Bu durum canımı sıkıyordu.
Pınar yanıma oturunca tamamen ona döndüm.
"Canın mı sıkkın?"
Başımı olumlu anlamda salladım. Pek ilgilenmedi. Bu durum kalbimi biraz kırmıştı. Pınar içten içe benden hoşlanmıyordu,ben böyle hissediyordum. Yağmur sınıfa geldiğinde gülümsedim. Gülümseyerek "günaydın " dedi.
Önümüzdeki sıraya oturup bize döndü.
"Harun'la biraz tartıştık. O yüzden bugün dertliyim"
Pınar telefonuyla ilgileniyordu.
"Bende aynıyım. Anlat bakalım neden tartıştınız?"
İç çekerek anlattı.
"Sen?" Diye sordu.
"Meriç'le daha ilgilenmeyi kesiyorum"
Ağzı aralandı. "Neden?"
Başımı iki yana salladım." Bilmiyorum,zorluyormuş gibi hissediyorum"
"Ne diyeceğimi bilmiyorum. Sen daha iyi bilirsin" diyerek elimi tuttu. Gülümsedim.
"Ama iyi düşünmelisin. Belki çaban boşa çıkmayabilir"
"Boşa çıkada bilir, değil mi?"
Başını evet anlamında salladı. "Elbette,tabi "


Sıkıcı geçen dersin ardından,kantine inip Cengay ile sohbet ediyorduk. Meriç'e olan ilgili kestiğim için cengay ile rahat rahat konuşabilirim değil mi?
Cengay'la eğleniyordum.
"Sana bir şey sorabilir miyim?"
"Tabi"
"Meriç'le bir probleminiz mi var?"
Güldü. "Neden soruyorsun?"
"Merak ettim"
Gözlerini kıstı. "Merak?"
"Evet. Söylemek istemezsen anlarım."
"Söylemek istememek değil de...Meriç'le ilgilendiğini biliyorum"
Şaşırmıştım. "Nerden biliyorsun?"
Kaşlarını kaldırdı. "İnkar etmedin?"
"Şuan da ilgilenmediğimi öğrenmedin mi?"
Güldü. "Yok"
"İlgilenmiyorum artık. "
"Emin misin?"
"Gibi " diyerek güldüm.
"Peki neden olmadı?"
"Bilmiyorum. Meriç istemiyor beni " üzgünce iç çektim.
"Neden istemiyor? Eniştenle arandaki mevzu yüzünden mi?"
Şaşkınlıkla "nerden biliyorsun ?"
Güldü." Meriç sert bir karakterdir. Herkesin kırmızı çizgileri olduğu gibi, Meriç'in de var. Şaşırmadım açıkçası istememesine"
Başımı salladım.
"Ben olsam geçmişine saygı duyar,geleceğe bakardım"
Memnuniyetle gülümsedim. "Bence de. Meriç'te haklı tabi. Dediğin gibi herkesin çizgileri "
Başını sallayarak beni onayladı.
"Akşam yemeğe gidelim mi? Ne dersin? "
"Olur"
"Akşam 8de "

Cengay'la yemekte yine gülüp eğleniyorduk. Cengay hala Meriç'le ilgili sorularıma cevap vermiyordu. Yemeğimiz bittikten sonra beni eve bırakıp gitmişti. Kapıda anahtarımı ararken "nerden böyle " diyen sesle irkildim. Hakandı.
"Hakan, konuşmak istemiyorum " diyerek önüme döndüm.
"Süslenip püslenmişsin." Diyerek güldü.
Tiksinerek ona döndüm. "Sarhoşsun sen" diyerek boydan aşağı süzdüm.
Bana yaklaştı. İç çekerek elini saçlarıma getirdi. Elini ittim. "Ne yapıyorsun?"
"Bir şey yapmıyorum "
"Ablamla birlikte olduğunu biliyorum"
Başını iki yana salladı. "Ben değil o bana geliyor"
"Sende kabul ediyorsun"
Güldü.
"Neyse bana ne " diyerek önüme döndüm.
Elini belime sarıp saçıma öpücük kondurdu.
"Git başımdan" diyerek yana kaydım. Bakışları dudaklarıma kaydı.
"Git buradan Hakan"
"Hayır " diye mırıldandı.
Bana yaklaştı. Burun burunaydık. Kendimi geri çekmeme rağmen sıkıca tutuyordu belimden.
"Uzaklaş benden " diye mırıldandım.
Dudağını dudağıma bastırmıştı bile. Alkış sesiyle başımı yana,alkış sesinin olduğu yere baktım.
İmalı şekilde gülerek bize doğru gelen Meriç'ti.

SAKIN+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin