17 ﹕ listen to daddy

4.7K 240 211
                                    

...

"OROSPU ÇOCUĞU."

Nishinoya kızın yüzünün önünde elini salladı, onu ıssız koridorun ortasında duvara yaslanmış halde bulmuştu. "Adamım iyi misin?"

Dürüst olmak gerekirse hiçbir sözü yoktu. "Hala olanları anlamaya çalışıyorum, bana bir dakika ver."

"Alet o kadar iyi miydi" diye fışkırdı, kapalı kapıya bakarken sesine heyecan sızıyordu. "Yüzündeki bakış bana bu bokun yatağa gittiğini söylüyor."

Bu olanları anlatmaya yetersiz kalırdı. "Yanılmıyorsun" diye mırıldandı, dizleri bükülmeden ayakta durmakta zorlanıyordu. "Peki ne oldu?" diye sordu Nishinoya, süveterini kalçalarına bağlarken yüzüne parlak bir sırıtış yayıldı. "Beklentilerinin ötesinde miydi yoksa-."

Yanlarındaki kapı açıldı ve bir şeylere gülen Kuroo ve Bokuto gözüktü. Onları görünce iki öğretmen bocaladı, birbirlerine gizli sırıtışlar verdiler. Kuroo kravatını tutuyordu ancak geçici olarak kızı daha fazla utandırmak için kullanamadı.

Bokuto genişçe gülümsedi, sanki dilini ve parmaklarını onun içine sokmamış gibi masum bir ifade yüzünü kapladı.

Kız paylaştıkları öpücüğü düşündü ve yanaklarının ısındığını hissetti, onlardan uzağa baktı, aklında çılgınca şeylerin dolaşmasına izin vermemeye çalıştı. Kuzgun saçlı adam (Y/N)'nin belindeki siyah kazağı görünce pis gülümsemesinin yavaşça solduğunu hissetti, kaşları çatılırken, kazağı neredeyse anında tanıdı.

Sahibine çarpalı çok uzun zaman olmamıştı. Bokuto da aynı doğrultuda düşünüyor gibiydi.

Gülümsemeleri sertleşti.

"İkinize iyi günler," diye nazikçe teklifte bulundu Kuroo, yanında eksantrik arkadaşıyla birlikte koridordan aşağı inerken, rahat ve soğukkanlı gibi davrandı.

"B-Bana sakın..." diye kekeledi Nishinoya, gözleri genişlerken onları izliyordu. "Onların yanında mıydın?" duvara yaslanarak boğulmasını engelledi. "Tanrım beni affet, ölmek üzereyim."

Dizlerinin üzerine çökerek, onların arkasından rüku ve dua etmeye başladı. "Bu hediyeyi bize bahşettiğiniz teşekkür ederiz, sonsuza dek minnettarız ve bunu el üstünde tutacağız-."

Bokuto omzunun üzerinden baktı, kalçaları günahkarca sallandı, merakla (Y/N)'ye son bir bakış attı ama küçük çocuk Nishinoya'nın yuvarlanırken ayakkabı bağcıklarını bağlamakta zorlandığını görünce şaşırdı, panik yüzünü kapladı ve sanki sadece tanrılara dua etmiyormuş gibi davranmaya çalıştı.

İki adam köşeyi döndüler, gevezelikleri gitgide daha da belirsizleşti, ta ki artık duyulamayacak hale gelene kadar. Nishinoya yerden kalkmak için aceleyle kendi ayağına takılınca omuzları sessiz kahkahalarla titremeye başladı. "Bu adamlar günah sayılmalı."

"Bir değil iki tane aldın" diye bağırdı. "Yani seni iyi beceriyorlar, değil mi?"

Tam bir 180 dönüş ile, çocuğun yüzü tam kızınkinin önündeydi, oğlanın gülümsemesi ve gözleri o kadar parlak parlıyordu ki, kız sanki kör olacakmış gibi hissetti. "Aslında onlar uh, becermediler." (Y/N) ona kısaca olanları anlattı, açık bir ayrıntıya girmedi ama sonunda Nishinoya bayılacak gibi görünüyordu.

"Cennet böyle mi hissettiriyor?" oğlan yığıldı, yere doğru eridi ve deli gibi kıkırdadı. Öğle yemeğinin bittiğini haber veren zil çaldı. Kız, zihninde aniden beliren düşünceyle nefesinin altından küfür etmeye başladı. "Siktir, Miya Sensei'yi öğle yemeği sırasında tarih makalesi hakkında görmem gerekiyordu. Bana birkaç kitap verecekti."

Teachers Bet - Haikyuu +18 (çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin