...
(Y/N) GEÇ KALMIŞTI, yine.
Sınıfa giren kız, yazılı bir not vermek için öğretmen masasına giderken başını öne eğdi, yerine oturmadan önce adamın kızın varlığını fark etmesini beklemedi bile.
Akaashi ders anlatımını kesti, tüm dikkatini kıza verdi. Kız yerine oturduktan sonra bile o sadece masasının üstünde duran kağıda baktı. Bir kez olsun tek kelime etmemiş, ne özür dilemiş ne de nerede olduğunu söylemişti.
Kağıdı açarken turkuaz rengindeki gözleri birkaç saniyeliğine ona döndüğünde, kızı masasına boş boş bakarken buldu. Nishinoya, arkadaşını selamlamamıştı bile, gözlerini kırpmadan tahtaya sabitlemiş olsa da Akaashi dersin başından beri anlattığı tek bir şeyin bile çocuğun kafasına girmediğine emindi.
İkilinin dikkati burada değilmiş gibiydi, bu da adamın içine hoş olmayan bir his bırakmıştı.
Notu okurken, tanıdık el yazısı kağıda net ve sade bir cevap bırakmıştı bu da sadece Akaashi'nin içindeki hissi arttırmıştı. El yazısı şeklindeki imzası retinalarını yakarken dudakları ince bir çizgi halini almıştı.
Konuşulacak şeyler vardı - Sakusa Kiyoomi
Notu masaya koyup yüzünü her zamanki sade maskesinin arkasına bırakırken, esmer olan dersine tek bir kelime daha etmeden devam etti. Akaashi sırtını sınıfa çevirirken tahtaya birkaç egzersiz yazdı - odağını sabitlemek için bir kez daha çabaladı.
Dudağındaki hafif, memnuniyetsiz kıvrılma aksini söylüyordu.
...
"Seninle biraz konuşabilir miyim, (L/N)" dedi Akaashi yüksek sesle, sınıfının toparlanıp yavaşça odadan çıkmasını izlerken.
Kız adımının ortasında durdu, adı seslenildiğinde şaşkınlıktan yerinden sıçradı. Adamın masasına doğru yürürken, (Y/N) birkaç kez gözlerini kırptı, parmakları sırt çantasının kayışıyla oynuyordu. Akaashi sabırla sınıfın boşalmasını bekledi ve Nishinoya'nın ayrıldığını gördü.
Çift, ders boyunca bir kez bile konuşmamıştı.
Kapı kapandığında, adamın gözleri kıza yakından bakarken, masanın ucunda duran kağıt parçasına çevrildi. "İyi misin?" diye sordu sessizce, kızı ürkütmek istemeyerek.
Dalgın bir şekilde omuz silkti, boş boş öğretmen masasına baktı. "Evet, iyiyim."
Bu cevaba aldırış etmeyen Akaashi, ona gerçekten iyi olup olmadığını sormak için ağzını açtı ve bir şey bakışlarını tuzağa düşürüp kelimelerin boğazında ölmesine neden oldu.
Bu noktaya kadar (Y/N) aslında zihinsel olarak orada değildi, olanlar karşısında aklını çoktan yitirmişti; hala bunun olduğuna inanamıyordu. Sanki otomatik olarak koşuyor ve çevresinde olup biten her şeyi işliyor ama hiçbirinin beynine girmesine izin vermiyormuş gibi hissediyordu.
Bu, bileklerinde belli belirsiz bir çift dudak gezindiğinde doğru dürüst kendine geldiğini hissedene kadardı.
Şaşıran kız, kafa karışıklığını gidermek için birkaç kez gözlerini kırptı.
Akaashi, yüzünde her zamanki dudak büzüşüyle kızın iki elini kendi elleri arasına alıp yavaşça bileklerini hareket ettirdi.
"Sakusa seni incitmedi, değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teachers Bet - Haikyuu +18 (çeviri)
Fanfiction"Görüyorsun, öğretmenler arasında küçük bir iddiamız var. Oldukça basit ve anlaşılır; seni en iyi kim becerebilir." Orijinal hikaye → @exolexact (ao3) fem reader! june, sao