Yıllarımın birlikte geçtiği insana baktım.
Aylin.
Çok güzel olmuştu beyaz gelinliğinin içinde. Her zaman güzeldi benim kardeşim. Ama şimdi ayrı bir bakılası olmuştu.
Herkesle birlikte gözümdeki yaşlarla ben de alkışlamaya başladım.
Masada oturan minik Tuna bile gülerek alkışlıyordu.
Resmî olarak birlikte olacakları nikahın kıyılacağı masaya oturduğunda gözleri benimkiler ile buluştu.
Bunu bekliyormuş gibi yüzüne kocaman bir gülümseme paydah oldu.
Yavaşça gözlerini açıp kapattı. Ben de aynı şekilde cevap verdim.
Biz kelimeler olmadan da anlaşan iki kardeştik. Lisenin bana kazandırdığı en güzel kardeş.
Nikah memuru da masaya oturunca merasim ciddi anlamda başlamış oldu.
Eniştem olacak adam Özel Harekatcıydı.
Bu yüzdem düğünde üniformalıların yanında bir çok da sivil polis ve asker olduğunu tahmin ediyordum.Silahlar arasında olmak beni gerdi ama aynı zamanda da bir canımızı hatta ülkemizi emanet ettiğimiz insanlar olduğunu düşününce içim bir nebze rahatladı.
"Mama Atatürk." Dedi Tuna.
Duvarda asılı Atatürk resmini gösteriyordu.
Gülümseyerek oğluma döndüm. Akıllı şebek.
"Gidelim. Gidelim."
Resimde doğru gitmek istiyordu ben de onu kırmadım. Çok şey isteyen bir çocuk değildi. İstese de annesi onu kıramazdı.
Kucağıma alıp yavaşça ilerledim resimde doğru. Bu arada nikah kıyılmıştı. Yine yüksek sesle bağırdı Tuna.
"Mama Atatürk."
Sağımda olan masanın yanında duran adam garip bir şekilde bide bakıyordu.
Bakışlarının deliciliğini yüzümde hissederken Aylin yanımıza geldi.
"Kankaaaaa geldiiiinn çok özledim yemin ederim." Ağlamaya başladı. Her zaman duygusal bir kız olmuştu.
Yalancı bir sinirle konuştum.
"Tabii geleceğim kızım ben seni yapmış bırakır mıyım? Hem makyajın akacak ağlama yoksa giderim bak."
Gülümseyip yukarı doğru kaldırdı bakışlarını makyajı akmasın diye. Sonra Tunaya döndü.
"Benim bir tanecik yeğenim neredeymiş?? Teyzesi bulsun da ham yapsın onu."
Tuna az buz Türkçesi ile anlamıştı onu ve gülmeye başlamıştı.
Gülüşüne hayranlıkla bakıyorum. O güldükçe içime bir sıcaklık yayılıyor kalbimden.
Enişte bey de yanımıza geldi.
"Hiç yüz yüze tanışma fırsatımız olmamıştı." Elini uzattı hala konuşurken, "memnun oldum en baştan Elif baldız."
Aylin ile göz göze geldik ve gülmeye başladık.
Baldız kelimesinin aramızda özel bir anlamı vardı.
Elini sıktım.
"Ben de memnun oldum Talha enişte."
Aylin hızla konuştu.
"Enişten ile Arkadaşlarının masasına gideceğiz kanka. Sen de gel belki beğendiğin çıkar."
İnanamıyormuş gibi suratına baktım gülerken. Bu kız bana koca adayları bulma işinden asla sıkılmayacak ve vazgeçmeyecekti.
"Bulaştırma kızım beni öyle işlere. Sevmiyorum biliyorsun."
"Sen gel de seviyor musun sevmiyor musun sonra görürsün. Aralarında cidden tam senin zevkine uygun adamlar da var. Esmer... uzun boylu..."
Saymaya devam edecekti ki gülerek susturdum ve kabul ettim onlarla gitmeyi. Tuna'yı da alarak onları takip ettim.
Hayır.
Sabahtan beri öldürecek gibi bana bakan adamın masasına gidiyorduk.
-
Merhaba arkadaşlar, okuyorsunuz gördüğüm kadarıyla ama beğenen ve yorum yapan yok. Kurgumu beğendiyseniz beğenmeyi unutmayın.
Seviliyorsunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOLHA
RomansaHayatında hiçbir boyunduruğa girmemiş genç bir kız. Aşkın boyunduruğuna karşı koyabilecek mi? Sevmeyi bilmeyen bir adam. Bu duygularla yeni şeyler öğrenirken kurallarını es geçip bu duygulara kendini teslim edebilecek mi? Zamanla göreceğiz. - - Bir...