KARARTI
10.Bölüm:"Yasak"
Küçükken beyaz bir elbisem vardı. En sevdiğim elbisemdi.Babamın bana ilk doğum günü hediyesiydi. İlk hediyemi de o gün almıştım. Tüm gün o elbiseyle dolaşmış,kendimi bir prenses gibi hissetmiştim. Şuan sadece buruk bir anı olarak kalsa da mutluydum. Gerçekten mutluydum.
Gece yatağa girdiğimde bile üzerimdeydi. Babam her gece masal okurdu bana ,yatakta ışıldayan gözlerle babamı beklemiştim. Gelmişti. "Baba bak prenses oldum. " Sıcacık gülümsemişti sonra da sıcacık gülümsemesiyle, "Benim güzel prensesim.." Gülmüştüm. Sonra da eklemişti "ben de o zaman seni her zaman koruyan kralınım." Kalbindeki sevgi tüm dünyadaki çocuklara yeter sanıyordum küçükken. Şuan büyüdüm sanmıyordum artık biliyordum babamın kalbindeki sevgi herkese yeterdi. Fakat yanında değildi şuan. Sevgisine ihtiyacım varken.
Neredesin baba?
Bak prensesin seni bekliyor,hani beni hep koruyacaktın?Neyden korunacağımı bile bilmiyorken,sana ihtiyacım var. Afşin hanımın sert kurallarına, merhametsiz bakışlarına, taştan kalbine inat beni hep prenses olarak görmüştü babam. Öyle olduğumu düşünüyordum. Fakat ben bir masalın içinde değildim.Derin bir nefesi içime çekerken dışarıya çıktım. Uzun koridorun ortasında Arda'nın bileği ters bir şekilde Dağhan'ın elindeydi ve Arda'nın yüzü acıdan buruşmuştu.
Dağhan'ın keskin bakışları üzerimdeyken,Arda'nın bakışları da bana çevrilmişti. Bomboş bir bakışma. Konuşmam mı gerekiyordu? Zahmet falan olmazsa.
Elimle,arkamda kalan kapıyı işaret ederek, "Benim biraz tansiyonum düştü de ben de elimi yüzümü yıkadım." Bu kadar ayrıntıya gerek var mıydı?
İç sesim ve ben utançtan müsait bir yer bulup onun içine girebilirdik. Yanaklarıma kanın hücum ettiğini hissediyordum. Dudaklarımı hafif ıslattım ve Dağhan'a baktım fakat o az önce ıslattığım dudaklarıma bakıyordu. Sinirle ona bakarken hiçbir fırsatı kaçırmaması utancımın yerine öfkemi geri getiriyordu.
Şerefsiz herif.
Dağhan ,Arda'nın elini sonunda bırakırkenmyüzü endişeli bir hale bürümüştü .Kaşlarını çatıp ," İyi misin şuan?" dedi.
Arda'ya kayan bakışlarım,kaşlarımın çatılmasına neden oldu. Yüzünde bir hayli eğlenen bir ifade vardı. Allah aşkına komik olan ne?
Dağhan'ın ona her şeyi anlatmış ihtimalini düşünürsek,utanç yeniden bedenime hakim oluyordu. Bakışlarımı Arda'dan çekerek, "İyiyim."
Ona iyiyim demem mi yoksa ona cevap vermem bilmiyorum ama üst dudağı kıvrılmıştı. Hoşuna mı gitmişti? Sanki keyfimden cevap veriyorum. Bu adam insanı delirtirdi. En ufak bir hareketi veya sözü fesat anlayabiliyordu. Dağhan hakkında en önemli analizim buydu herhalde.
Daha fazla bir şey söylemek istemediğim için ikisini de arkamda bırakarak Buse'nin yanına gittim. Ne gelmişti onun saçma proje isteğiyle olmuştu. Ah! Her neyse sonuçta kabul eden bendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARARTI
Romance"Sen yasaksın." Tanrı ağıt yakmıştı bu ölüm kokan adama,gözyaşı dökmüştü acıyan kalbime. Gözlerim gözlerine dikilirken mayınlı bölgesinde ben vardım. "Ama en çok banasın."