Bölüm On İki - Korku

255 26 1
                                    

KARARTI

12.Bölüm:"Uçurum"


Korku, dünyadaki en tehlikeli duygulardan biriydi. Asla yapmayacağınız şeyleri bir saniye bile düşünmeden yapıyordunuz. Evet şuan bu korku olmasa Dağhan'ın arabasında olmazdım. Nasıl bir bahane bulupta evden ayrıldım hatırlamıyordum fakat abim yaralıydı. Gözlerim ağlamaktan hiçbir şey göremiyordu.

Dağhan'ın bunu nereden bildiğini bilmiyordum abimin neden böyle gizli saklı iş yaptığını da bilmiyordum. Kısaca ben yine hiçbir şey bilmiyordum. Neden sürekli böyle oluyordu ki? Abim. Daha sabah görmüştüm.

Dağhan arabayı o kadar hızlı kullanıyordu ki çevremizdeki şeyler bir çizgi halinde görünüp yok oluyorlardı.

"Abim yaralandı ve sen adam gibi söyleyeceğine benimle dalga geçtin. Bu kadar basit mi bir insanın canı senin için?" Sinirle zehrimi kusarken,sesimi bastıramıyordum.

"Berze son kez diyorum o beyinsiz abine bir sikim olmamış. Yeter ağlama." Sesi sertti fakat benim sinirim saniye geçtikçe yükseliyordu.

"Sen kimsin abime beyinsiz diyorsun kendine gel durdur arabayı ineceğim ben. " Nefes nefese kalmışken gözlerimiz birbirine değdi."...seninle gelmem benim salaklığımdı."

"Abin beyinsiz olmasaydı elli adamın karşısına öyle çıkmazdı. Onu orada öldürüp ölüsünü bile göstermezlerdi. Adil Solhan bu alemin en adisi. "

İlk kez bu kadar uzun konuşup açıklamıştı.  Yine de abim yaralıyken böyle demesi kanıma dokunuyordu.  Aşk. En ölümcül şey olabilir. Sakin kalmak istedim. Düşüncelerime sahip çıkmak fakat Dağhan karşımdayken bu durum tam tersi olup deveye hendek atlatmak kadar zordu.

"Sen çok temiz birisin çünkü." Dedim. Gözlerime uzun sayılacak bir süre baktı.  Gaza biraz daha basarken korku tüm hücrelerimdeydi.

"Ben bu duruma hayatta sokmam kendimi. Abinin uğraştığı kişiler benim kapımda köpek."

Buram buram ego kokuyordu. Haklıydı. Bana onu tanımadan önceki adamı gösteriyordu. Doğruydu Dağhan belki de bizim uğraşmak istemediğimiz kişilerin en kötü kabusuydu. Sadece bunu unutmuştum.

Bir az sonra araba sert bir hareketle durdurdu. Sanki hıncını arabadan çıkarır gibi. Hızlı adımlarla hastaneye doğru koşarken, aklımdaki tek kişi abimdi. Hastaneden içeri geçerken Dağhan ondan beklenmeyecek bir yumuşaklıkla kolumu tuttu ve beni kendine çevirdi.

Bir şey söylesin istedim. Yüreğimdeki acıyı az biraz hafifletsin istedim. Yapmadı. Gözlerimin içine bakıyordu. Gözleri bir cehennemdi ve ben gün geçtikçe yanmaya başlıyordum .  Hiçbir şey söylemedi.

Çok şey söyledi.

Kolumu yavaşça ondan çekerken o da zorlamadan bıraktı. Danışmaya abimin odasını öğrendikten sonra koşa koşa yanına çıktım. Abim kimseye söylememi istememiş sadece bana haber vermek istemiş. Nasıl anlamadım? O bakışlarındaki deliliği hiç anlamamıştım. Aydınlık koridorları teker teker geçerken sanki biraz daha yürürsem dizlerimin üzerine çöküp hıçkıra hıçkıra ağlayacaktım.

KARARTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin