1 ay sonra..
Zeynep-
Zeynep: Ersen bu gece salonda yatar mısın hayatım? Yatağa kola dökmüşümde yarısı ıslak vaziyette.
Allahım inşallah bu söylediğim yalanlar, otobüste yer vermediğim yaşlılar ve hem evli olup hem de sevgilimin oluşu yüzünden çarpılmam.
Ersen: Tamam hayatım.
Elimde sandviç ve kolamla birlikte merdivenleri kullanarak yavaş yavaş odama çıkmaya başladım. Eminim ki Kerem şuan yine bizi izliyor. Adam dizi film izler gibi çekirdek, cips eşliğinde bütün gün bizi izliyor. İzlemese bile çalışırken bilgisayarında hep bizim evin kamera görüntülerinin açık olduğuna eminim. Nerden mi biliyorum?
"O etek ne Zeynep?"
"O adamla nasıl mutfakta yalnız kalırsın Zeynep?"
"Geçerken eline çarptı gördüm Zeynep!"
"O pezevenk sen uyurken nasıl senin saçını okşar?!! İlla onun götüne kablo sokup 1500 waltluk elektrik mi vereyim Zeynep?!"
" O herif niye sana yemek hazırlıyor! Hem siz niye evde yalnızsınız?! Hizmetçi nerde Zeynep? Siz bu kadına daha yeni izin vermedini mi Zeynep? Niye zırt pırt izin kullanıyor bu kadın Zeynep?"Ve benzeri mesajlar alan benim çünkü. Ersen'e yakalanmadan mesaj yazacağım diye derste öğretmene çaktırmadan telefonla oynayan profesör liselilere döndüm. Neymiş, Giçirkin ilini çirpti girdim Ziynip! Haa değmek dokunmak yasak! Birlikte aynı odada yalnız bulunmak yasak! Bana yemek yapması yasak! Yasak yasak yasak! Adam benle yatmak istemesin de Kerem katil olmasın diye bir aydır türlü türlü bahanelerle kaçıyorum adamdan o derece yani.
Eğer iflas kısmını sorarsanız da. Şu geçtiğimiz bir aydır ben Ersen'in yanında çalışıyorum. Ve benim rakip tarafa haber uçurmamla Ersen şimdiden 3 ihale kaybetti. Biraz morali bozuk ama ben ona bir aydır iyi davranıyorum diye her istediğimi yapıyor garibim. Vee asıl büyük gün 1 hafta sonra. Muhasebeciye attığım bana sarkıyor iftirasıyla Ersen onu şutladı. İnşallah cehenneme gitmem. Ve onun yerine benim adamımı yerleştirdik. Şimdi büyük güne hazırlanıyoruz. Tatil gününden bahsetmedim değil mi? O gün ben Ersen'in telefonundan sonra üzülünce Kerem dedi ki '' Bak Zeynep eğer üzülürsen her şey biter. Okey?'' ''Napıcaz Kerem?'' dedim. ''Her şeyin bir çözümü var güven sevgiline'' Dedi yamuk gülümsemesiyle. Gerçekten de her şeyin bir çözümü varmış Kerem'de. Ersen'i arayıp Aslı'nın annesinin hastalandığını ve onu hastaneye götürdüğümüzü söyledim. 2-3 saat sonra evdeydim. Oyunun ilk günü başlamıştı.
Telefonuma gelen mesajla sıyrıldım düşüncelerimden.
" Pencereyi aç prenses."Elimdeki tepsiyi yatağımın yanına bırakarak yataktan kalktım pencereye doğru gittim. Perdeyi açmamla cama sivrisinek misali yapışmış olan Kerem'i görmem bir oldu. Küçük bir kahkaha eşliğinde camı açtım. Ve Kerem'in elinden tutup içeriye atlamasına yardım ettim.
Zeynep: Manyak mısın sen ya?
Kerem: Manyağım napçan?
Dedi bir anda beni kendine bastırarak.- multimedia- Ardından boynumu öptü.
Kerem: Ohh be! Nasıl özlemişim.
Zeynep: Yaaa.
Dedim dudaklarını kendime doğru çekerken. Sesi.. Nefesi.. Dokunuşu.. Ürperticiydi. O karşsıısında tir tir tireyen küçük kız yapmıştı yeniden beni. Bana dokunuşu, güçlü kolları, her seferinde kendine daha da bastırışı.. Sanki yıllar geçse de değişmeyecek gibi. Ben yine onun küçüğü kalacakmışım. Yine gözlerine bakınca avuç içlerim terleyecekmiş gibi.. Öpüşmemizin ardından Kerem beni kolumdan çekerek yatağa oturttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ ÖLÜR YARIN ASLA!
FanfictionBeni kollarının arasına çekti, sarıldi ve ardından koklayarak saçlarımı öptü "Yaa saçlarımı bozacaksın!" dedim gülümseyerek."Hiç öyle denir mi kocaya?" dedi. Sesinde acayip bir mutluluk vardı. Harika bir heyecan, garip bir telaş.. "Sen benim kocam d...