Merhabalar oncelikle, ben bu bolumu yazarken cok agladım ne biliyim cok duygulandım, sizide duygulandırabilirsem ne mutlu. Gunesi beklerkeni ne kadar cok ozlegim farkettim hemde. Onlar gercekten bir efsane oldular. Gb'yi anmadan gecemeyecegim. iyi okumalar
Arabamdan inip son hız koşarak hastaneye girdim.
Kerem: Zeynep Akyüz, az önce getirmiş olmalılar, nerde?
S: Kendisini 5 nolu ameliyathaneye aldık. 4.katta
Asansöre bindim, sanki inadına yavaş gidiyordu lanet şey! Yukarıya doğru çıkarken meraktan ölmek üzereydim. Allah aşkına nasıl intihar eder? Benim suçum tabiki Zeynep'e bunları söylememeliydim! Nefret ediyormuşmuşum da bilmemneymişim, ne pislik adamım ben ya! Köpek gibi aşık olduğum kadın benim yüzümden ne halde şu anda! Asansör kapısının açılmasıyla ameliyathaneye doğru koştum. Tam o anda ameliyathaneden biri dışarı çıktı.
Kerem: Şey, Zeyn- yani hasta, hastanın durumu ne?
H: Üzgünüm ben bilgi veremem.
Diyerek gitti yanımdan, oturdum beklemeye başladım, yarım saat oturuyorum saate bir bakıyorum, on dakika geçmiş. Allahım kafayı yiyeceğim! Barış'la Can'a mesaj attım. Saat gecenin 3'ü uyuyordur tabi onlar. Allahım nolur Zeynep'e bir şey olmasın, nolur.. Gözyaşlarımı sildim, ne zamandır ağlamıyordum ben? Ağlamaktan gözyaşlarım bitmişti artık, o yüzden uzun zamandır ağlayamıyordum. Ah Zeynep niye intihar edersin ki? Beni terkederken aklın nerdeydi? Off, tekrar saatime baktım yarım saat olmuştu. Asansör açıldı Can'la Barış girdi içeriye yanlarında da Zeynep'in o arkadaşı.
Aslı: Noldu Zeynep'e?
Barış: Kerem noldu oğlum?
Kerem: İntihar etmiş, ameliyata aldılar. Kimsede bir şey demiyor. Delireceğim.
Can: Tamam Kerem sakin ol bi. Bekleyeceğiz birlikte, elimizden başka bir şey gelmiyor şimdilik.
Oturdular yanıma beklemeye başladık. Yarım saat oldu, bir saat oldu. Ne gelen var ne giden.
Barış: Kerem ağlama artık abicim. Ağlayarak Zeynep'i iyileştiremezsin. Al şu peçeteyi.
Kerem: Ben lavaboya gidiyorum elimi yüzümü yıkayacağım
Kalktım yanlarından lavaboya doğru ilerledim, danışmanın yanından geçerken kadın arkamdan seslendi.
"Beyefendi?"
Kerem: Buyrun.
Dedim yanına ilerlerken.
"Ameliyattaki hastanın yakını mısınız?"
Kerem: Evet
Dedim buruk bir sesle. Aslında hiçbirşeyiydim barizdi. Zeynep'in hayatındaki hiçbirşeydim ben, koskocaman bir boşluktum. Onun için ufacık bir şey bile ifade etmiyordum, belki de sadece bir üniversite macerasıydım. Belki de en sevmediği hatıralarıydım ben, biliyorum beni sevmedi. Ama bunu düğün gününe kadar sürdürmenin amacı neydi? İşte bunu bilmiyorum
"Bir mektup bulmuşlar olay yerinde, Kerem Sayer adına. Siz onu tanıyor musunuz? Size versem ulaştırabilir misiniz?"
Kerem: Iıı şey ben Kerem Sayer'im zaten alabilirim.
Mektubu aldım ve lavaboya girdim. Üzerinde Kerem Sayer'e yazıyordu. Gözümden akan yaşları sildim. Zarfı açtım
Kerem, sana veda etmek aklımın ucundan bile geçmezdi. Biliyorum 5 yıl önce ben vedamı ettim zaten sana, hiç bir şey söylemeden defoldum gittim. Ama emin ol ki senin o masum Zeynep'inim hala, benim hiç bir suçum yok. Bu dünyada eğer emin olacağın bir şey varsa sonsuz inanabileceğin bir şey varsa, o benim suçsuz olduğum olsun. Biliyor musun en çok ne isterdim, iki tane çocuğumuz olsun, ikiz.. Sen çocukları çok severdin çünkü. Mutlu bir ailemiz olsun isterdim, beyaz bir yatak odamız, duvarlarda mandalla ipe asılmış aile fotoğraflarımız olsun isterdim, her gün işteyken birbirimizi özleyip eve gelene kadar mesajlaşalım eve gelince de uyuyana kadar sohbet edelim isterdim. Çünkü bir tek senle konuşunca içim huzur doluyor benim biliyorsun. Bunların hiçbirine sahip olmamamızın tek sebebi benim. Beni affet olur mu?. Ama beni hala seviyorsun, unutmamışsın. Nerden mi anladım? Bana bakışlarından.. Sen hala eski Zeynep'ine baktığın gibi bakıyorsun bana, hala o aşk dolu bakışlarını göz bebeklerinde görebiliyorum. Beni seviyorsun biliyorum, o eski küçük ve masum Zeynep'ini seviyorsun. Küçüğüm derdin bana hatırlıyor musun? Ben hala senin küçüğünüm hala o çok sevdiğin kadınım.. Şimdi gözlerimi kapatsam yanımda olur musun Kerem? Yine gözlerimden öpüp küçüğüm der misin bana? Diyemezsin bunu da biliyorum, çünkü yanında değilim, senin değilim artık. Bana kızma olur mu? Bunu bize yapana kız. Son bir şey daha, bende seni unutamadım biliyor musun? Senin kokunu, sesini, tenini, sözlerini, nefesini uzaklarda bir yerlerde saklıyorum. Bu sefer ki ayrılığımız diğerlerine benzemeyecek biliyorum bu sefer ki farklı olacak. Ben sonsuza dek olmayacağım artık. Sensiz olmaktansa olmamak bir tık daha mantıklı geldi. Senden son bir isteğim olacak. Ben en çok sana son kez sarılmak isterdim. Ama sarılamadım işte. Senden, ölüde olsa soğukta olsa son kez bedenime sarılmanı istiyorum. Kimseye verme olur mu beni? Son kez sen dokun bedenime, başka kimseye verme...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ ÖLÜR YARIN ASLA!
FanficBeni kollarının arasına çekti, sarıldi ve ardından koklayarak saçlarımı öptü "Yaa saçlarımı bozacaksın!" dedim gülümseyerek."Hiç öyle denir mi kocaya?" dedi. Sesinde acayip bir mutluluk vardı. Harika bir heyecan, garip bir telaş.. "Sen benim kocam d...