-Multimedia ERSEN.
Barış: Yanıyoruz lan. Kalk kalk kalk! Bak hala içiyor.
Diyerek kolumdan tutup beni masadan kaldırdı hatta fırlattı. Can koştur koştur yangın tüpünü almaya giderken bizde mutfağa koşuyorduk. Can olay yerine intikal etti de etmesine benim tavuk sosum yanıyordu.
Can: Niye çalışmıyor lan buu!!
Güler misin ağlar mısın Can tüpü çalıştıramıyor bense kahkaha atmaktan müdahele bile edemiyordum. Yangın perdeye sıçramıştı doğal olarak. İçeride nefes almak zorlaşıyordu. Git gide yoğunlaşan duman yüzünden hem nefes almakta hem de birbirimizi görmekte oldukça zorlanıyorduk. En son Barış tüpü çalıştırmayı başarıp yangını kontrol altına almayı başardı. Ben hala gülüyordum. Yangını sönmüştü sönmesine ama mutfağın yarısı çoktan yanmıştı.
Kerem: Siktir edin burayı. Kalkın bara gidiyoruz. Yarın burayı yeniletiriz. Bakmayın öyle gidiyoruz dedim.
ZEYNEP//
Duştan çıkıp üzerimi giyiyordum o sırada telefonum titredi.
" Nokta Bar'dayım annemlerle kavga ettik. Çok kötüyüm nolur yanımda ol. Konuşmaya ihtiyacım var."
-Teks'Aslım.
Üzerime siyah göğüs dekolteli gömleğimi altına da deri eteğimi geçirdim hızla. Eklem yüzüklerimi takıp siyah bir ruj sürdüm. Ve asilik kokan parfümümü sıktım. Son olarak siyah topuklu ayakakabılarımı giyip odadan çıktım. Siyahı seviyordum, benim için sadece bir renk değil bir yaşam tarzıydı. Asansöre binip alt kata indim. Bir yandan da Aslı'yı düşünüyordum. Bıkkın bir şekilde off'layarak asansörden indim. Ne gece ama! Sevgilimin triplerine maruz kalarak banyoda öylece bırakıldım. Salonda sevişmek için bekleyen bir kocam ve tahminen barda ölesiye içip ağlayan bir arkadaşım var. Taliplerimi bekliyorum. Tüm yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum.
Ersen: Nereye aşkım?
Zeynep: Ersen hayatım Aslı çok kötüymüş bardayım gel dedi oraya gitmem lazım.
Ersen: Ciddi misin? Bende geliyorum o zaman hadi yürü.
Dedi ve ceketini alıp benden önce evden çıktı bende arkasından koşarak onu takip ettim. Ersen'in arabasına binip siteden çıktık.
---
Bardan içeriye girdik. Etrafta loş renkli ışıklar dönüyordu. Sağıma baktığımda köşede öpüşen, elleşen çiftler gördüm solumdaysa deli gibi dans eden çiftler vardı. Gözlerimle içeriyi taradım ama Aslı'yı görememiştim. Ersen kolumdan dürttü parmağıyla işaret ettiği yere baktım. VİP bir köşede tek başına içiyordu. Hemen yanına gidip oturduk.
Zeynep: Noldu anlat hemen! Bu halin ne?
Aslı: Dün Teksas'a gittim. Annemleri ziyaret etmeye.
Zeynep: Eee?
Aslı: Can'ı anlattım onlara. Babam hristiyan biliyorsun. Can'ı istemedi. Bir müslümanla evlenmemi istemiyormuş falan filan. Saçmalık bu.. Hepimiz insanız. Ben hristiyan olduğum halde Can bunu asla sorun etmedi,saygı duydu. Ama babam.. Can'ı istemiyor.
Dedi göz yaşlarını silerek. Kafasını çekip göğsüme yasladım.
Zeynep: Canım benim üzülme. Buluruz bir çaresini.
Aslı: Can bana evlenme teklifi etti Zeynep. Bende kabul ettim. Şimdi bunu ona nasıl söylerim! Nasıl?
Zeynep: Canım arkadaşım benim. İstersen ben konuşurum babanla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ ÖLÜR YARIN ASLA!
FanfictionBeni kollarının arasına çekti, sarıldi ve ardından koklayarak saçlarımı öptü "Yaa saçlarımı bozacaksın!" dedim gülümseyerek."Hiç öyle denir mi kocaya?" dedi. Sesinde acayip bir mutluluk vardı. Harika bir heyecan, garip bir telaş.. "Sen benim kocam d...