GEÇMİŞ ÖLÜR YARIN ASLA!

19.Bölüm EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRÜR DİYENLERE!

Gözümüzü yeniden ve yeniden rock müzik eşliğinde açmıştık. Bir kaç gün geçmişti ama artık bu çok alışılagelmiş bi durumdu. Bizde bunu alarm olarak kullanıyorduk. Kerem kalkıp yeni şirketinin işleriyle ilgilenmeye gidiyordu bende kalkıp spora çıkıyordum ardın da hamile yogası için bi spor salonuna gidiyordum.

Kerem hızla kalkıp saatine baktı.

"Tam zamanında büyükbaba!''

Dolaptan bi gömlek ve pantolon aldıktan sonra bana doğru da bi kravat fırlattı.

"Yakala bebeğim!"

Gülerek kravatı tuttum ve bağlamak için doğruldum. Bağladıktan sonra ayağa kalkıp Kerem'in boynundan geçirdim ve yavaşça yukarı doğru kaydırıp sıktım.

"Oldu bebeğim"

Dedim gülümseyerek. Oysa yavaşça dudaklarıma doğru baktı ve yine yavaşça eğilip alt dudağımı dudaklarının arasına aldı. Elleriyle saçlarımı okşarken yavaşça belime ordan da kalçama doğru kaydırdı ve kendimi bir anda Kerem'in kucağında buldum. Sonra yatağa geçip beni bıraktı ve ağırlığını vermeden üzerime çıktı. Kasıklarımdaki garip hisle birlikte Kerem'in ereksiyon haline geçmiş cinsel organının yaptığı baskıyı hissediyordum. Burnuma gelen vanilyalı mentollü parfüm kokusu baştan çıkarmaya zaten yetip artıcak derecedeydi. Bu adam bir mucizeydi sanki, dünyada eşi benzeri olmayan bir mucize. Dudaklarımı omuzlarına bastırınca inledi.

"Ahh. Bugün iş biraz beklesin."

Diyerek boynuma küçük öpücükler kondurmaya başladı. Ardından göbeğime doğru inince kasıldığımı hissettim. Elleriyle belimden tutup beni kendine doğru çekti. Şuan ilgimi çeken yer Kerem'in bal dudaklarıydı. Kafamı kaldırıp üste geçerek Kerem'in dudaklarına yapıştım. Ne olduğunu anlayamadan ordan aşağıya doğru indim. Baklavalarından öperek yavaşça aşağıya inmeye başladım. Kerem'in kendine has ten kokusu ayrıca beni delirtmeye yetip artıyordu.

"Bebeğim bunu yapmak istediğinden emin misin?"

Diye sordu hırıltılı sesiyle. Kerem çok güçlü bir adamdı. Hem mecaz hem gerçek olarak ama mecaz anlamda onu güçsüz görmek neredeyse imkansız iken onu yatakta elime düşürmek, ben ona dokununca gücünden vazgeçip kendini bana bırakması, onu karşımda bu hale getirebilmek hoşuma gidiyordu ve bir o kadar da garip geliyordu doğrusu.

" Bunu bana daha önce ne zaman sormuştun hatırlıyor musun?"

" Ilk birlikte olduğumuz zaman"

Zaman dedi gülümseyerek. Bende gülümsedin ve cevap verdim.

" Cevabım hala aynı"

Deyip Kerem'in boynunda zevkten kasılan damarlara bakarak işime koyuldum.

....

Büyükababayı Burcu'ya emanet ettikten sonra evden çıkıp Kerem'in arabasına bindik. Kerem'in bir eli karnımda bir eli direksiyonda olan yarı güvenli yolculuğu için kemerimi taktım ve yolculuğa başladık. Yol boyu dışarıyı izledim. Ve de Kerem'in araba kullanırken ki ciddiyetini.. Beni sahil kenarına getirip arabayı durdurdu. Emniyet kemerimi çözüp arabadan indim.

"Görüşürüz sevgilim"

Diyerek el salladım.

" Aşkım dur! "

Deyince durdum. Arabadan inip yanıma geldi ve belimden kavrayıp sıkıca dudaklarıma yapıştı. Açıkçası bunu sahilin ortasında yapması beni hem utandırıp hemde tüm şıllaklara bu adam benim demem için güzel bir aktivite olmuştu. Ardından eğilip karnımı öptü ve arabaya doğru döndü.