2.Bölüm 2 NİSAN

1.1K 34 5
                                    

ZEYNEP//

Gözlerimi açtım, başım yerinden çıkacak kadar ağrıyordu. Ayağa kalktığım anda başımda bir hemşire dikiliverdi.

Hemşire: Zeynep Hanım, küçük bir kaza geçirdiniz ve çarpmanın etkisiyle bayılmışsınız. Hatırlıyor musunuz?

Zeynep: Evet hatırlıyorum.

Hemşire: Bütün tetkikleriniz tamam. Bir gün müşade altında kalmanız iyi olabilir. Ama taburcu olmak istiyorsanız herhangi bir sorun yok.

Zeynep: Güzel. Gidiyorum o halde.

Diyerek ayağa kalktım yürümeye başladım. Alt kata inip arabamdan cüzdanımı aldım. Neredeyse akşam olmak üzereydi. Ne harika bir gün ama!

Resepsiyona gelip masrafları sordum. Gözlüklü sekreter kafasını kaldırıp, önce öküz gibi suratıma baktı ardından da şöyle dedi;

Sekreter: Bir adınız var mı?

Zeynep: He  evet pardon. Iı şey Zeynep Akyüz.

Allah allah bir adım varmıymış. Yok canım adım falan benim. Hayır yani sen hayatında hiç adsız bir insan gördün mü? Şimdi sen hiç benim gibi ağzını burnunu dağıtacak bir kız da görmemişsindir. Neyse boşver.

Sekreter: Hesabınız ödenmiş.

Zeynep: Nasıl ya kim ödemiş?

Sahi ben buraya nasıl geldim? Arabamda aşağıda. Hesabımı kim ödemiş? Ve ben kime çarptım? Acaba karşı tarafa bir şey falan oldu mu? Ay adam ya öldüyse?

Sekreter: Bir saniye..

Dedi ağzını yaya yaya. Ay kızı öldüresim geldi. Tamam anladım, beynin yok, ama olmayan beynini calıştırmak için kullandığın oksijene yazık etme.

Sekreter: Kerem Sayer. Evet hatırlıyorum bu adamı bir kaç saat önce gelip hesabınızı ödedi. Hani şu yakışıklı çocuk değil mi?

Zeynep: Kerem Sayer mi?

Sekreter: Hanımefendi kulaklarınızda problem varsa. Kulak burun, boğaz polikliniğimiz. 6. Katta koridorun sonu..

Devamını dinlemedim. O an sadece kulaklarımda bir problem olmasını diledim. Yürüdüm ve çıktım, kulaklarım uğulduyordu, belkide kulaklarım problemliydi ya da balataları sıyırmıştım. Banka oturdum ve araç servisini aradım. Arabamı servise götürdüler. Taksiye de binmedim. Yolun kıyısından yürümeye başladım. Kafam o kadar karışıktı ki. Bunca zaman sonra kader suratıma çarpmıştı her şeyi. Her gece yatmadan önce onu son kez görmek için dua ederdim. Ama o gördü beni haksızlık! Sahi o da dua ediyormuydu beni görmek için? Niye etsin ki aptal Zeynep! Adama ne yaptın sen, haberin var mı? Ama ben kötü biri değilim. Gerçekten değilim.. Yolun ortasında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bedenim tir tir titriyordu. Korkudan değildi sadece çaresizlikten..Yanımdan geçen arabalar sayesinde üstüm mahvolmuştu. Yağmur yüzünden iç çamaşırlarıma kadar ıslanmıştım. Bir de üzerine topuğum kırılınca, bir taksi durdurdum.  Sanırım anayolun ortasından yürüyecek kadar aklım başımdan gitmişti.

Zeynep: Ataşehir. Akyüz evleri.

Dedim. Kafamı cama yaslayıp ağlamaya devam ettim. Hıçkırıklarım sesi yükseldiğinde şoför aynadan bakıp tekrar önüne dönüyordu. Üzerime bulaşan çamurları silmeye çalıştım, ama daha çok bulaşıyordu. Taksiciye parasını verip indim. Kartımı kullanarak siteye girdim. Ve nihayetinde evdeydim. Asude kapıyı açtı, yemekte ne istediğimizi sordu. "Ne istersen yap" dedim.4. kata çıkıp, yatak odasına girdim. Ersen evde yoktu. Üzerimi çıkartıp banyoya girdim. Küveti sıcak suyla doldurup içine uzandim. Ve içim çıkana kadar, gözyaşlarım bitene kadar ağladım, ağladım durdum. Ben 5 senedir bilmeden yaptığım bir şeyin bedelini ödüyorum. Ya bir ses.. Bir dokunuş.. En fazla ne kadar hasret kalınabilir o sese? En fazla ne kadar özlenebilir? Sesini duymazsam ölecekmişim gibi. Kerem'i bir daha asla göremeyeceğim, sesini bir kez de olsa asla duyamayacağım. Küvette ne kadar kaldım bilmiyorum. Hava kararmaya başlamıştı, akşam olmak üzereydi. Yüzümdeki yaralara pansuman yapıp, salona indim. O anda zil çaldı. Asude gidip kapıyı açtı. Ersen gelmiştir diye düşünürken salona geldi.

GEÇMİŞ ÖLÜR YARIN ASLA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin