Rüzgarın Çiçekle Dansı

Özel Bölüm: Özel Hedefler (Sansürsüz)

Mitsubushi Çay Evi'nin kapısı açıldığında içerideki birkaç kişi gelenleri görünce irkilip baktı. Başka bir ailenin üyelerinden birisi yanındakine "Aralarının iyi olduğu gerçekten de doğruymuş." diye fısıldadı.

Bu çay evi sakin bir semtte bulunan bazı çete ve ailelerin oyun evi olarak kullandığı güzide bir mekandı. Genelde mahjong, go gibi oyunlara ev sahipliği yapsa da çay evinin arka bahçesi okçuluğa bile müsait bir şekilde dizayn edilmişti.

Fumikaze ve Sakurai ailelerinden birkaç kişi mahjong masalarından ikisine geçtiler. Diğerleri ise diğer ailelerden tanıdıklarını görüp dağıldı. Herkes kendi oyununa dalmışken garsonlardan birisi diğerine "İlk kez bu kadar fazla ve değişik ailelerden müşterilerimiz var ama beklediğimden daha huzurlu bir ortam." dedi. Diğeri de "Aynen." diye cevap veriyordu ki Sakurai Ailesinden birisi Fumikazelerden birisinin yakasına hile yaptığı bahanesi ile yapıştı. Karşı taraf itiraz etse de Sakurai ferdi ikna olmadı. Birkaç dakika süren laf dalaşı hakaretlere döndü. Mutfaktaki garsonlar da kavgayı ayırmak için salona doluştu ama engel olamadılar. Tam yumruklar konuşuyordu ki "Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?" sorusu ile herkes olduğu yerde kalıp sesin geldiği kapıdan tarafa baktılar. Eita birbirine girmiş adam yumağına sert bir şekilde bakıyordu. Hemen arkasındaki Ando bir iç çekerek "Toplu eğlenme fikri gerçekten de saçmaydı." dedi. Kavganın merkezindeki adamın suratına öyle bir baktı ki adam elini hızlıca diğer adamın yakasından çekti ve özür diledi. Genç efendisini hayal kırıklığına uğratmış olması çok utanmasına neden olmuştu.

Baş garson aradan fırlayıp "Fumikaze-sama, Sakurai-sama! Hırkalarınızı alayım." diyerek onları karşıladı. İkisi de bir iç çekip hırkalarını garsona verip kavga çıkaran adamlarını görmezden gelip boş bir masaya oturdular. Çay evinin sahibi ortaya çıkarak iki müşterisini ağırladı. Bu sırada salondan çıt çıkmıyordu. Eita çay evinin sahibini selamladıktan ve çay siparişini verdikten sonra kendi adamlarına dönüp "Ee, ne için kavga ediyordunuz?" diye sordu. Ando da o sırada çay evinin sahibinden adamlarının yaptığı karmaşa için özür diliyordu.

Eita, adamlarını dinledikten sonra bir süre düşünüp "Bence hile yapması daha zor bir oyun seçmeliydiniz ki birbirinize karşı güveniniz gelişsin." dedi. Konuşmaları dinleyen Sakurai fertlerinden birisi "Fumikaze-sama'nın bir oyun önerisi var mı?" diye sordu. Eita bir süre düşündü ama cevap Ando'dan geldi. "Bilek güreşine ne dersiniz?" dedi. Başka bir çeteye mensup iri kıyım bir adam "Dışarıdan katılımcı da olacak mı?" diye sordu. Eita "Tabii, neden olmasın?" diye cevap verdi. Biraz süren tartışma sonrası bir kâğıt parçasına katılımcıları ve eşleşmeleri karaladılar. Aile fertlerinin ısrarına rağmen Eita da Ando da yarışmacı olmayı kabul etmedi. Çay evinin iri yarı garsonlarından birisi hakem olacaktı.

...

Eita özel çay odalarından birisinin verandasına çıkıp bir sigara yaktı. Adamlarından birisi odanın kapısını açıp kutlama amaçlı bir yere içmeye gideceklerini, masrafları Sakurai Ailesi'nin karşılayacağını söyledi. Eita katılmayacağını söyleyip fazla dağıtmamalarını tembihledi. Adamı gittikten sonra verandada yere oturup arkasındaki direğe yaslandı. Gökyüzü epey bulutlu idi. Sigarasını soluklarken bahçeye bir göz attı. Geniş bahçenin loş aydınlatması henüz yaprakları dökülmemiş ağaçların renklerini açığa vurmaya yetiyordu.

Yan odanın verandasından çıkan gölge irkilmesine neden oldu. Gelen Ando idi. Omzuna aldığı hırkaya iyice sarılarak "Havalar epey soğudu." dedi. Eita içine çektiği dumanı bir süre havaya salmadı. Onu izliyordu. Sonra yavaşça salarak "Cömert Sakurai-sama kutlamaya gitmiyor mu?" diye sordu. Gitmediğine, onunla kaldığına olan sevincini gizleme çalışmıştı. Ando omuzlarını kaldırarak "Erken kalkmam gerektiğini biliyorsun." diye cevap verdi. Sonra yavaşça yanına geldi ama oturmadı. Eita'nın üzerindeki ince kimonoya bakıp "Hasta olacaksın." dedi. Kendi üzerindeki hırkayı çıkarıp onun omuzlarına örttü. Eita "Sen?" diye sordu. Ando istifini bozmadan arkasına dönüp "İçeride oturacağım." diyerek odaya doğru yürüdü. Eita, ince beyaz çizgili, eflatun kimono içindeki zarif beden karanlıkta kaybolana kadar onu izledi. Sonra sigarasını söndürüp içeri girdi.