Özel Bölüm: Zehirli Çiçek

8 2 0
                                    

"Yamato-san! Yamato-san! Merak ettiğim bir şey var? Yamato senin ilk adın mı yoksa soyadın mı?" Soru kandaki alkol düzeyi epey yüksek olan Ando'dan geliyordu. Kıpkırmızı olmuş yanakları ile soruyu o kadar tatlı bir merakla soruyordu ki Yamato, Eita'nın şu anda lavaboda olduğuna sevindi. "Bir insan sevdiği kişi birisine tatlı bir şekilde soru soruyor diye sorunun muhatabını cezalandıracak kadar psikopatlaşmamalı." diye düşündü.

"Sence?" diye soruya soru ile karşılık verdi Yamato. Ando bir süre kafa yorduktan sonra "Bence ikisi de değil." dedi. Bu, o an masada olan Tachibana'nın yudumladığı birayı püskürtmesine neden oldu. Normalde de epey neşeli olan Tachibana sarhoşken gülecek her şeye bahane bulan eğlenceli bir içki arkadaşı idi. Yamato yanındaki çakır keyif sarhoşun içkisini akciğerine kaçırmadığından emin olunca Ando'ya dönüp ne demek istediğini sordu.

Mutlu bir şekilde uyuklayan Ando soruya irkilip "Yamato sanki bana bir takma admış gibi geliyor. Hani Hollywood Filmlerinde Ajan Smith olur ya?" dedi. Bu açıklama Tachibana'nın daha çok gülmesine neden oldu. Kahkahalarına ara verince Tachibana "Kulağa mantıklı geliyor." dedi.

Ando bardağını kenara bırakıp yerinden kalktı. Yan yana oturan Yamato ve Tachibana'yı kenara kaydırıp yanlarına sıkıştı. Yamato'ya doğru iyice yaklaşıp "Hadi ama söyleyecek misin? Gerçekten çok merak ediyorum." dedi. Bu samimi oturuş Eita tarafından görülürse kendisine neler olacağını iyi bilen Yamato "Ne fark eder ki?" diye sordu. Ando biraz geri çekilerek utangaç bir tavırla "Şey... Ben seni benim ağabeyimmişsin gibi düşünüyorum. O sebeple Yamato-san' dan daha samimi sesleneceğim bir ismin varsa öğrenmek istiyorum." diye cevap verdi.

Yamato, bu samimi sözlere şaşırdı. İçinden "Ben de senin gibi samimi, sevimli ve akıllı bir kardeş isterdim. Bencil, kıskanç ve psikopat olanlardan değil." diye geçirdi. Ando'nun samimi sözlerine ona sarılarak karşılık vermek isterdi ama masaya yönelen bir kaşı havaya kalkmış Eita'yı görünce Ando'nun başını okşamakla yetindi. "'san' ekini kaldırsan yeterli." dedi.

Eita masaya gelince bir şey demeden Ando'nun eski yerine oturdu. Sandalyedeki sıcaklığı hissettiği için Ando'nun uzun süredir Yamato'nun yanında oturmadığını fark etti. Bu onu biraz rahatlatmıştı. Ando sarhoş olduğu için muhtemelen daha duygusal davranıyordu. Eita'nın içinden bir ses Yamato'nun suçu olmadığını söylese de kıskançlığını zapt edemiyordu. Bunun en büyük nedeni ise Ando'nun sarhoş olunca fiziksel temas konusunda daha rahat davrandığını bilmesiydi.

Ando, Eita masaya geldikten sonra önce ona sonra boş bardağına baktı. Daha fazla içmek istiyordu ama bir nedenden ötürü Eita'nın bakışları kendisine engel oluyordu. Ancak Eita, Ando'nun sarhoş olduğunu bildiği halde onu engelleyecek hiçbir şey söylememişti.

Bu akşam Tachibana'nın doçentlik dosyasının kabul edilmesini kutlamak için toplanmışlardı. Ando bunu hatırlayınca daha fazla içmemeye karar verdi. Yamato'nun yanından kalktı ve Eita'nın yanına oturdu. Aklına Tachibana'ya aldıkları hediye geldi. Önce içinde hediyenin olduğu çantasına sonra vermek için uygun vakit olup olmadığını sormak için Eita'ya baktı. Eita gözleri ile onay verince Ando çantasından hediyeyi çıkarıp Tachibana'ya uzattı. Onu doçentliği için bir kez daha tebrik etti.

Tachibana üzerinde doçent unvanı ile ismi yazılı olan kalemi incelerken Ando'ya tekrar teşekkür etti. Mutlu olduğunu saklamaya çalışmadan "Umarım seneye bu zamanlar ben de sana bir mezuniyet hediyesi verebilirim Sakurai." dedi. Ando utanarak "Buna gerek yok Tachibana-san. Şimdiden böyle bir şeyi düşündüğün için teşekkür ederim." dedi.

Yemekten çıkıp biraz yürümeyi planladılar. Bu süreçte Eita, Ando'nun biraz daha ayılmasını umdu. Çünkü Ando'nun yürüyüşünden bile kör kütük sarhoş olduğu belli oluyordu. Ando midesinin biraz bulandığını söyleyince Eita "Ne kadar içtiğine karışmadığım için pişmanım." diye mırıldandı. Bir yandan da Ando'nun yürümesine yardımcı oluyordu. Ando bunu duyunca yardıma ihtiyacı yokmuş gibi geri çekilip Eita'ya alınmış bir ifade ile baktı. Sonra "Sen de benim kadar içtin ama..." diye cevap verdi.

Rüzgarın Çiçekle DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin