Bölüm 4: İlk Dans

18 3 0
                                    

Kampüsün en lezzetli yiyeceklerini satan kafeteryası kampüsün doğusundaydı. Fakültelerden biraz uzak olduğu için de genelde sakin oluyordu. İki saat kadar boş vakitleri olan Eita ve arkadaşları kafeteryaya yaklaştıklarında Eita aniden durdu. Diğerleri yürümeye devam ederken arkadaşlarından birisi de onun durduğunu fark edip durdu. "Fumikaze, ne oldu?" diye sordu. Eita'nın bakışlarının sabitlendiği noktaya baktı. Bir masada bir grup öğrenci içecekleri ile birlikte ders çalışıyordu. Eita bir kez yutkundu. Sonra "Bir işim olduğunu hatırladım, Tachibana. Sen diğerlerine katıl." diyerek oradan ayrıldı. Arkadaşının bir süredir garip davrandığını fark eden Tachibana bir müddet orada ne yapması gerektiğini düşünüp sonra Eita'nın peşinden gitti.

"Ne oldu, dostum?" diye sordu yetişip. Eita "Bir şey olduğu yok. İşim var işte." diye cevap verdi. Tachibana hem yürüdüğü hem Eita'nın yüzüne bakmaya çalıştığı için sürekli birilerine çarpıyordu. Aldırış etmeden sorgulamaya devam etti. "Geçen gün de kampüsün doğu tarafındaki basketbol sahasına gidecekken aniden bahane uydurup ayrıldın." dedi. Eita da itiraz edip tesadüf olduğunu söyledi. Sabrı taşan Tachibana birden durarak "Kampüsün doğusunda canavar varmış gibi davranıyorsun." dedi. Eita bu tepkiye şaşırmıştı. O da durdu. "Abartıyorsun." dedi. "Abartmıyorum. O gün tıp fakültesine birisini görmeye gittiğinden beri öylesin." dedi. Eita ortamda gürültülü konuştuklarını fark edince Tachibana'nın yanına geldi. "Sen nereden biliyorsun?" dedi. Sabrı köpürmüş haldeki Tachibana "Ah, Sosyal Bilimler Prensi olarak yakın takiptesin, adamım. Bilmen lazım." dedi. Bir süre düşündü, sonra Eita'ya bakarak "En yakın arkadaşın olarak ne yaptığını sınıfın kızlarından öğrenmek gerçekten sinir bozucu." dedi. Sonra Eita'dan cevap beklemeden gidip çimlerin üzerine oturdu.

Eita, bir iç çekti. Gidip Tachibana'nın yanına oturdu. Bir süre düşündükten sonra "Daha kendime açıklayamazken sana açıklayabileceğimi pek sanmıyorum." dedi. Siteminin bu kadar hızlı işe yarayacağını düşünmeyen Tachibana şaşkınlıkla başını kaldırıp "Her şeyi açıklamasan da çıkmaza girdiğinde yardımımı isteyebilirsin, dostum. Sen bana nasıl yardım ediyorsan ben de sana yardım etmek istiyorum." dedi. Eita arkadaşının samimi davranışı karşılığında gülümseyip omzuna elini atarak "Teşekkür ederim, Tachibana. Ailevi durumumu bilen tek arkadaşımsın. Ancak ailevi durumları net bir şekilde anlatamıyorum." dedi. Tachibana hiç düşünmeden "Yine ailevi mesele deyip kestirip atıyorsun. Her seferinde 'bilen tek arkadaşım' ayaklarına yatıp kurtulamazsın." dedi. Bu Eita'yı güldürdü. Tachibana neye güldüğünü sorarcasına baktı. Eita birden düşünceli bir yüz ifadesine büründü. Önce etrafına baktı. Sonra Tachibana'ya döndü. Arkadaşının merakla bakan suratına bakıp bir soru soracağını söyledi. Bir elini üst çenesine götürerek sessizce sordu: "Bu yaşta sürekli aynı kişiyi ıslak rüyada görmek normal mi?" diye sordu. Tachibana sorulan soruya şaşırdı: "Ne?" dedi. Eita hızlı bir şekilde ayağa kalkıp "Boş ver. Şaka yaptım. Gidip başka bir yerde yemek yiyelim." dedi. Tachibana, başta Eita'nın gerçekten onunla dalga geçmek için o soruyu sorduğunu düşündü. Güldü ama Eita'nın soruş şekli hiç de şakaya benzemiyordu. Durumu anlamadı. Eita'nın peşinden giderken "Ben bir Yamato-san ile görüşsem iyi olacak." diye mırıldandı.

...

Bir hafta sonra ders çıkışı Tachibana, Eita'ya dönerek "Fumikaze? Kulübe geleceksin, değil mi?" diye sordu. Eita "Evet, elli kere sordun." dedi. Bugünlerde üniversiteyi ulusal turnuvada temsil edecek üç adet kendo dövüşçüsü seçilecekti. Üniversitede üç adet fakültenin kendo kulübü vardı ve birisi sosyal bilimlerdi. Kendo konusunda kariyer beklentisi olmayan son sınıflar olarak Tachibana ve Eita kulübe pek düzenli uğramıyorlardı. Ancak ulusallara gidecek öğrencileri belirlemeye yardımcı olmak için antrenörleri onları çağırmıştı. Yolda giderken garip garip kendisini izleyen Tachibana birden "Koçlara söz verdin bak, geri dönmek yok." dedi. Onun bu kadar ısrarcı oluşuna anlam veremeyen Eita oflayarak "Tamam dedik ya!" dedi.

Rüzgarın Çiçekle DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin