Bölüm 2: Çiçek ve Dikeni

37 6 2
                                    

"Hadi ama, sağlam uzvun kalmayacak bu gidişle." dedi adamlardan birisi. Bunu derken bir yandan da adamın sol kolundaki kırığa basıyordu. Adam canının acısı ile çığlık attı. Onları bu terk edilmiş fabrikanın üst verandasından izleyen Eita, eli ile işaret edip adamın işkencesini durdurdu. Yanındaki adamlardan birisine kaç saattir işkence ettiklerini sordu.

Aşağıya indi. İşkence alanına doğru yaklaştı. O sırada birisi koşup bir sandalye getirdi. Eita sandalyeyi ters tutup yine ters bir şekilde oturdu. Adamlardan birisi işkenceye uğrayan adamın saçından çekerek başını kaldırdı. Eita'yı görmesini sağladı. Eita adamın dağılmış suratını görüp iç çekerek "Bu inadın neden, merak ediyorum." dedi. Adam zoraki nefes alarak "Dostlarımı ele vermeyeceğim." diye cevap verdi. Bu cevabı duyan Eita hafif güldü.

"Sana bir bilgi vereyim." dedi. Bir dirseğini sandalyeye dayayıp başını tutarak "Seni kovalarken aynı zamanda başkalarını da kovalıyorduk ama ne gördük biliyor musun?" diye sordu. Sonra cevap beklemeden "Diğerleri çoktan mekanlarını terk etmişti." diye devam etti. Adam kanlar içindeki suratı ile kocaman sırıtarak "Kaçabilmişler, ne güzel işte!" dedi. Eita istifini bozmadan ayağa kalktı ve adamın suratına sağlam bir tekme geçirdi. İki kişi tarafından tutulduğu halde adam tekmenin şiddeti ile geriye düştü. Adamın bilincinin kapanmadığından emin olunca sakin bir sesle "Uyuşturucu satan haysiyetsiz bir çete için fazla onurlu bir davranış." dedi. Sonra daha sert bir sesle konuşmaya devam etti: "Az önce sana verdiğim bilgi kaçabildiklerinin bilgisi değildi." Sesine iğneleyici bir ton ekleyip "Dostlarının seni geride bırakıp kaçtıklarının bilgisiydi. Bir şekilde peşlerine düştüğümüzü bildikleri anlamına geliyordu. Bunu anlayacak kadar zekâ sahibisin ki haberim olmadan benim bölgemde iş yapabilmişsin." dedi.

Adamlardan birisi ayakkabısındaki kanı silmek için eğildiğinde onu, omzundan tutarak yapmasına engel oldu. Bir süre rehinlerinin konuşmasını bekledi. Cevap gelmeyince oradan ayrılmak üzere arkasını döndü. Giderken de "Konuşmayacaksa işini bitirin." dedi. Adamın yüz ifadesindeki değişikliğe göre muhtemelen konuşacaktı. Fabrikanın dışına çıktığında bir sigara yaktı. Dışarıda kendisini bekleyen Yamato'yu görünce "Senin hiç işin yok herhalde." diye söylendi. Yamato iç çekerek "Yuu-sama bana tek bir iş verdi, o da sensin." dedi. İkisi de arabaya doğru ilerlediler.

Koltuğuna geçtikten sonra başını geriye yaslayıp "Hala bu kadar hızlı bir şekilde bu bilgileri nereden edindiğini bilmiyorum." diye mırıldandı. Yamato da şoför koltuğuna geçerken "Kimden bahsediyorsun?" diye sordu. Eita puflayıp başını cama doğru çevirip dışarı baktı. Sonra sessizce "Genç Sakurai'den bahsediyorum." diye cevap verdi. Yamato istifini bozmadan arabayı çalıştırıp "Ona direkt olarak sorsana..." dedi. Demesi kolaydı. Sakurai Ailesi küçük ama kendi bölgesinde içine kapalı bir aile idi ki kendi aile fertlerini bile tanımaya istekli olmayan Eita'ya oldukça yabancı bir hasım idi.

Yamato, birlikte büyüdüğü genç patronunun kişiliğini gayet iyi bildiği için şu anda neyin onu rahatsız ettiğini de biliyordu. Dikiz aynasından Eita'nın dışarıya dalmış yüzünü gördü. Sonra konuşmaya başladı. "Üç yıl önce Sakurai Reisi kalp krizi geçirdi. Sonrasında aileyi emanet edebileceği birisini bulmak istemiş ki bir evlatlık aldı. Geçmişi ile ilgili pek bilgi edinemedim bu da onun Tokyo dışında bir yerden geldiğini düşündürtüyor." Eita, Yamato'yu dikkatli ve meraklı bir şekilde dinliyordu. Bu merakını kısa süre de olsa gösterdiği için rahatsız olup "Bizi ilgilendirmez." dedi. Yamato onun bu inkarını görmezlikten gelip devam etti: "Benim ilgimi çekti açıkçası." Eita bu kez merakını gizlemekten vazgeçerek "Nedenmiş o?" diye sordu. Yamato gülerek "Çünkü tanıştığım en cins yakuza sensin diye düşünüyordum ama senden daha çılgınları da varmış." dedi. Sonra ekledi: "Ona bir mafya patronu olarak değil de kampüs arkadaşı olarak sorabilirsin. Çünkü seninle aynı üniversiteye gidiyor. Tabii fakültesine gidene kadar epey yürümen gerekecek." Eita bunu duyunca "Gene mi aynı konu? Yakuzalar da eğitim görebilir." diye itiraz etti. Yamato gülerek "Ama o senin gibi devamsızlık yapmıyor ve çok çalışması gereken bir bölüme gidiyor." dedi. Eita karşılaştırılmaktan hoşlanmadığı için yine "Bizi ilgilendirmez." deyip bir sigara daha yakacaktı ki Yamato'nun söylediği şeyi duyunca çakmağını elinden düşürdü. Genç Sakurai tıp okuyordu.

Rüzgarın Çiçekle DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin