8-"ESKİ DOST"

84 5 0
                                    


Yatakta uzanıp kendimi uyumaya zorluyordum, uykusuz geçirdiğim 3. gecemdi fazlasıyla yorgundum. Baş dönmeleri, mide bulantıları, karın ağrıları ve halsiz geçirdiğim 2 gün tam anlamı ile felaketti ve ben 2 gündür Yamandan kurtulamamış hala Yaman'ın evindeydim. Savaş o günden sonra görünmemişti, Pelin'de bu evde yaşıyordu fakat ben odadan sadece arada bir yemek yemeye çıktığım için görmüyordum.

Kapının tıklatılmasıyla yatağımda dikleşerek "Ne var?" Diye sordum, kim olduğu önemsizdi çünkü şuan tek istediğim uyumaktı. "Benim Selin gelebilir miyim?"

"Gel." Dedim, kapı açıldığında elinde iki poşet ile Ilgar içeri girdi ve tekrar kapıyı kapatıp yatağa yaklaştı, "Oturuyum mu?" Diye sordu gülümseyerek. "Otur."
Yatakta karşıma oturduğunda elinde ki poşetleri ortamıza koydu, "Eve geliyordum, market görünce dedim ki 'kaç gündür odasından çıkmayan bir tane kız vardı bugün gece belki keyif yaparız birşeyler alıyım' sonra iste girdim ne sevdiğini tam bilmediğim için çikolata çeşitlerinden 4,5 tane aldım, cips falan aldım, ama içecek olarak kola ve gazoz aldım seversin." Diyerek poşetlerin içindekileri tek tek çıkarıp yatağa koydu.

"Ne yani bunları yiyeyim de formdan mı düşeyim?" Dedim dalga geçerek, sonra hafifçe gülümseyip yatağın üstüne döktüğü çikolatalardan birini aldım ve kabını yırtarak bir ısırık aldım. "Dur bekle beni." Dedim aklıma gelen fikirle yataktan çıkarak, "Ne oldu?" Dediğinde birşey demeden kapıyı açıp odadan çıktım.

Adımlarımı Yaman'ın içki dolu olan odasına yönelttim, bir iki şişe şaraptan birsey olmazdı değil mi? Şuan evden çıt çıkmıyordu, gerçi saat gecenin 03:30'ydu normal olarak herkes uyuyordu. Yaman'ın odasının önünden sessizce geçerken içerden gelen seslerle biraz duraksadım. "Siktir!" Diye hafif sesle bağırdı Yaman, sanki kimse duymasın diye bağıramıyordu, ama bağırabilse tüm dünyayı ayağa kaldırabilecek kadar bağırırdı. İçeriden gelen sesler durduğunda tekrar sessizce yürümeye başladım, istediğim odanın önüne geldiğimde sessizce kulpunu aşağı indirdim.

Kilitli olmadığı için gülümsedim, kapıdan içeri girip karşıda ki bar dolaplarına ilerleyerek şaraplara baktım. Aşağı rafta duran kırmızı şaraplardan iki şişeyi tek elimle aldıktan sonra sıkıca tuttum ve bardaklara dönüp boşta kalan elimede iki kadeh alıp kapıya doğru döndüm, sessizce odadan çıktım, kapıyı kapatamamıştım ama sorun değildi.

Yine Yaman'ın odasının önünden geçtim sessizce, bu sefer odadan ses gelmediğini için kendi odama adımladım, odama iki elim dolu bir şekilde girdim. Ilgar hala olduğu yerde oturuyordu, beni görünce sırıttı tam ağzını açacağı sırada, "Yaman duymasın sus." Diye fısıldadım.

İlk elimde ki şarapları yatağımın yanındaki komidinin üzerine bıraktım ardından kadehleri koydum ve kapıyı kapatıp yatağıma eski yerime oturdum, telefonumda hala kısık sesle müzik çalıyordu. Telefona uzandım ve kilidini açarak şarkılar kısmına girip hareketli bir şeyler açma kararı aldım.

"Madem bu gece keyif yapacağız," Diye mırıldanıp Hande Yener'in Havaalanı şarkısını açtım, "böyle güzel." Diyerek telefonumu tekrar bıraktım. "Özlemişim." Dedi Ilgar gülümseyerek bana bakarken.
Şarkının nakarat kısmı geldiğinde,
"Tabii şimdi gideceğim tek yer havaalaaanıı," Diye şarkıya eşlik etmeye başladığımda Ilgarda eşlik etmeye başladı, "bana lazııımm yeni yaşam alanııı,"

"Gözünün önünden uçup giderek nasııl söndürdüüm bütün havanıı?" Sesimizi hafif yükselttiğimizde Ilgar sustu, "Uzat hadi, kadehlerle şarabın tekini."

Dediğini yapıp Ilgar'a şarapları ve kadehleri uzattığımda şarabı açarak elimdeki kadehlere doldurdu, şarabı yatağın yanına yere bıraktığında ona kadehini uzattım.

Şeytan'ın İni Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin