Ela Üniversite 1. sınıftır . Okulu Yurt dışında okuyordur ve okulu tatile girince Türkiye 'ye bir süreliğine geri dönmeye karar verir. En yakın arkadaşları onu biri ile tanıştırır ve böylece maceraları başlar ♥︎
Sabah alarmın sesi ile kalktım. Yataktan kalktım ve mutfağa geçtim. Babam evdeydi. Ona son zamanlarda olan herşeyi anlatım. Kahvaltıdan sonra odama geçtim. Daha hazırlanmak için erkendi bende Meryem'i aradım. Bir kaç dakika boyunca konuştuk:
- Bana elbiseni göstersene Ela. Merak ettim ne aldın.
- Öyle abartılı birşey almadım ya akşam görürsün zaten. Sen ne aldın?
- Sade beyaz bir elbise aldım.
- Kuaföre birlikte gidelim mi?
- Olur, hadi hazırlan şimdiden çıkalım.
- Tamam kapatıyorum.
Hemen giyindim ve dışarı çıktım. Hava çok sıcaktı. Taksiye bindim ve Meryem' in gideceği kuaföre gittim. Meryem çoktan gelmişti. Birlikte saçlarımızı yaptırdık. Çıkışta ikimizde mükemmel gözüküyorduk. Sonra ikimizde evlere döndük. Benim giyeceğim elbise uzun, mavi, sade bir elbiseydi. Elbiseyi giydikten sonra aynada kendime baktım. Gerçekten çok güzel olmuştum. Enes'in bana aldığı kolyeyi de taktım.
Yusuf ' u aradım :
- Alo,ben hazırım Yusuf geliyor musunuz ?
- Biz geldik bile hadi in.
- Tamam hemen geliyorum.
Annem odama girdi ve bana baktı:
- Kızım çok güzel olmuşsun.
- Teşekkür ederim anne.
- Çıkıyor musun?
- Evet, Yusuf şimdi gelmiş.
- Tamam kızım iyi eğlenceler.
Anneme sarıldıktan sonra topuklu ayakkabılarımı giydim ve dışarı çıktım. Yusuf ve Meryem kapının önünde arabadan çıkmış sohbet ediyorlardı:
- Selam herkese. dedim.
İkisi de aynanda bana baktı. Meryem şok olmuştu:
- Ela elbisen çok güzel. Bayıldım.
- Çok teşekkür ederim kanka seninki de baya güzel.
Yusuf bana gülerek baktı:
- Leydileri arabaya alalım.
Gülerek arabaya bindik. Yabancı bir şarkı açtık ve partinin yapılacağı yere geldik. Parti teknede olacaktı ve seçtikleri tekne gerçekten çok güzeldi. Birkaç kişi çoktan gelmişti. Müzik çalmak için hoparlör yerleştirilmişti. O sırada Enes' i gördük ve yanına gittik. Enes de bizi fark etti. Daha doğrusu galiba bir tek beni fark etti. Şok içinde sadece bana bakıyordu. Yanına iyice yaklaştığımızda bana gülümsedi:
- Ela çok çok güzel olmuşsun.
- Teşekkür ederim. Burası çok güzel bir yer.
- Evet bende bayıldım. Sizde hoşgeldiniz.
Yusuf güldü:
- Sonunda bizi de fark ettin.
Biz sohbet ederken tekne iyice kalabalıklaştı. Biraz tekneyi gezmek için diğerlerinden ayrıldım. Köşeye doğru gittim deniz çok güzel gözüküyordu. Yavaş yavaş denize açılıyorduk. Hafif müzikler çalmaya başlamıştı. Ufuk çizgisinden günbatımı gözüküyordu. Karşımdaki manzara gerçekten çok güzeldi.
Hem çok huzurluydum hemde kendimi garip hissetiyordum. Hala gitmem gerektiğini söylememiştim. Bugün biletlere baktım ve tam 2 gün sonra gidiyorum. Belki de bugün söylemeliydim. Ama herkes çok mutluydu. Diğerlerin yanına geri döndüm. Artık yavaş yavaş eğlence başlamıştı. Yabancı şarkılar çalıyordu ve yuvarlak uzun masalara pasta servis edilmişti.
Yusuf:
- Kendimi düğünde gibi hissetmem normal mi? Yuvarlak masa ve pasta. Mükemmel ikili.
Meryem:
- Böyle bir ortamı nasıl düğüne benzetiyorsun çok merak ettim Yusuf.
Hafif bir şekilde gülümsedim ve pastamı yemeye başladım. Onlar gülerek sohbet ediyorlardı ben sadece dinliyordum. Enes yanıma geldi:
- Ela gelsene bir dakika.
Onun peşinden gittim. Hava biraz daha kararmıştı. Teknenin ön kısmına gittik. Burada biraz daha az kişi vardı. Enes:
- Ela sen iyi misin? Hiç eğlenmiyor gibi gözüküyorsun.
- Yoo, iyiyim bence çok eğlenceli bir parti.
- Senin canını sıkan bir durum mu var?
- Benim aslında size bir şey söylemem gerek.
- Size derken?
- Meryem ve Yusuf da dahil. Ama önce sana söylesem daha iyi.
Enes dikkatli bir şekilde beni dinliyordu:
- Benim Fransa'ya geri dönmem gerek. Okul hazırlıkları için.
Enes hiçbir şey demedi. Denize doğru baktı ve derin bir nefes aldı:
- Mesafeler yüzünden senden soğuyacağımı düşünmüyorsun değil mi?
- Tabiki hayır mesafelerin bizim için hiç bir önemi olduğunu düşünmüyorum.
- Sana katılıyorum.
Sonra tekrar denize baktı. Bir kaç dakika öylece ikimizde denize baktık. Sonra bana bakmadan konuştu :
- Mavi sana çok yakışıyor.
Ona gülümsedim ve sarıldım:
- Meryem ve Yusuf' a bu haberi sen verir misin?
- Tabi, tabi söylerim.
- Teşekkür ederim Enes. Her daim yanımda olduğun için teşekkür ederim.
- Ben de teşekkür ederim Ela. Hayatıma girdiğin için teşekkür ederim.
Sonra diğerlerinin yanına gitti. Bende orada durup biraz denizi izledim. Sonra bende onların yanına gittim.
Gider gitmez Meryem konuşmaya başladı:
- Cidden gidiyor musun Ela?
- Evet 2 gün sonraya bilet aldım.
- Peki saat kaçta?
- Öğlen saatlerine aldım bileti neden?
- Biz de havalimanına gelicez sen giderken birlikte oluruz.
- Siz dünyanın en iyi arkadaşlarınız.
Hepsine gülerek baktım. Evet kimsenin eğlencesini bozmamıştım bu iyiydi.
Saatlerce güldük, eğlendik, müzik dinledik ve sohbet ettik. Enes' in takım arkadaşları ile tanıştık. Onları mutlu görmek beni de mutlu ediyordu.Nasıl olsa en yakın arkadaşlar böyle günler için vardı .
Eve döndüğümde yine çok yorgundum ve hemen uykuya daldım.
*******
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arkadaşlar Ela'nın elbisesi buna benziyor. Bence bayagüzel. Meryem'in elbisesine de fotoğrafaradım ama tam hayal ettiğim gibi bulamadığım içinonunfotoğrafınıkoyamadım 〠
