8

662 27 25
                                    


Evet arkadaşlar ben geldimm. Eğer gerekli vote ve yorumu alırsa anında diğer bölümü yayınlayacağım.

BÖLÜM SINIRI 40VOTE+30YORUM



"Liseli aşıklar gibi olduk"

Duyduğum cümle ile beynime resmen kan sıçramıştı. Ne diyordu bu salak? Ne cesaretle benimle bu şekilde konuşuyordu?

Evimin biraz ilerisinde araba içinde duruyorduk şu an. Babam beni Harun ile görürse büyük ihtimal kan çıkardı. Önce Harun sonra ben daha sonra halamı katlederdi, sonuçta her şeyin temelinde halam vardı onu da unutmamak lazım.

Adamda haklı beni bu hastalıklı insandan kurtarmak için çabalıyordu, bense şu an onun dibindeydim.

"Ne diyorsun be sen?!" Sesimin nereden çıktığını hatırlayıp sonunda konuşabilmiştim. İnce dudakları ile sanki komik bir şey demişim gibi güldü. çatlak herif!

"Baksana babandan saklanıyoruz"

E yani dercesine suratına baktım , o ise sadece gülümsedi bana. ne sanıyordu böyle yapınca gözüme sempatik geleceğini mi ?

Ben artık pes diyordum. Bu kadar şeyin, yaşanmışlığın ortasında benimle keyifli bir şekilde sohbet etmeye çalışıyordu. Kesinlikle Harun Sönmez bir deliydi!

"Babamdan saklanma sebebimiz senin ve ailenin bana yaşattıkları" dedim. Fazlasına gerek yoktu iki tarafta birbirinin ne bok olduğunu biliyordu.

"Seni ve aileni çevremde istemiyorum" dedim. Sesim biraz kısıktı ama mesaj sahibine ulaşmıştı. Haklıydım, yenilir yutulur şeyler değildi. Bu kadar olaya rağmen ceza bile almamıştı. Babam ısrarla şikayet etmiyordu.

Kurduğum cümleden olsa gerek ortalığı kasvetli bir sessizlik sardı. Belki de bu daha iyiydi, bir suçlu ile konuşmam hataydı çünkü.

Arabadan bir an önce inmem gerekiyordu. Dakikalar geçtikçe kalbim çarpıyor, bedenim titriyordu.

Sabahtan beri titreyen ellerimle, sakin davranmaya çalışarak kapıyı açmak için uzandım. Fakat ellerim bir türlü sakinleşmiyordu. Bu kadar mı korkuyordum bu vahşiden?

Kapıyı açma girişimimi farkeden Harun aniden kilit tuşuna bastı. Bu yaptığı ile panik ile gözlerimi kapatıp bütün bedenimi sıktım. Her an ağlayabilirdim.

Beni bırakmıyordu.

Beni hiçbir zaman bırakmayacaktı.

Ben bunları haketmiyordum.

Allah'ım lütfen yardım et.

Korku boğazımı iki eliyle sıkıca tutmuştu, nefes alamıyordum, gözlerimi açmak istemiyordum. Tek istediğim babamı görmekti. O da şu an pek mümkün görünmüyordu.

"Hey, Alin iyi misin?"

Koluma uzanan parmaklar ile hızla olabildiğince geri çekildim. 

"Harun lütfen beni bırak, sa.. san.. sana"

Kayalara çarpan dalgalar gibi cümlelerime hıçkırıklarım çarpmayaa başlamıştı. Konuşamıyordum şu an tek yapabildiğim ağlamaktı. Suç bendeydi binmemem gerekiyordu arabaya.

"Sakin ol Alin. Seni bırakacağım sadece bir şey söylemek istemiştim"

İşte tam her şey o an yaşandı. Kol çantamdan çıkardığım parfümü tereddüt etmeden ağzına yüzüne sıkmaya başladım.

Piyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin