15

385 15 1
                                    



Harun'dan


Hani küçükken arkadaşlarınız birine küstüğünde inatla sizde o kişinin kötü olduğunu düşünürsünüz ya işte tam olarak bunu yaşıyordum. Arkadaşım yoktu belli bir yaşa kadar sadece babam vardı ve o Dinan ailesini hedef olarak göstermişti. Yıllarca bu anı beklemiştik, peki ne uğrunaydı? Bir hiç.

Asude'nin ruhu rahatlamış mıydı, kesinlikle sanmam. Asude yaptıklarının cezasını çekmişti hatta günahları o kadar büyüktüki hiçbir zaman sevmediği kızı Alin bile bunlardan nasiplenmişti. Babama olan aşkı o kadar büyükki değil kendi kızı, kocasını bile öldürmeyi kafaya koymuştu. Bunnu biliyordum lakin yıllardır tek kelime etmemiştim. 

Küçük su içmek için mutfağa gittiğimde öğrenmiştim bunu. Babamla plan yapıyorlardı, doğalgaz zehirlenmesi gibi gösterip ikisinide öldüreceklerdi. Tabi bilir misiniz bilmem ama bir söz vardır, hayat için planlar yapmayın çünkü hayat sizin için plan yapıyor. O kadar doğruyduki... O gece Asude ıssız bir ormanda onu çok sevdiğini iddia eden eşi tarafından öldürülmüştü. Bir vahşetti, ama o gece Asude'nin yapmayı planladığı şeyde bir vahşetti. Karı-koca sorunlu bir çifttiler.

Nihayet kendimde aradığım cesareti bulunca bodrum katının kapısını açtım.  Bu odaya girmeyi hiç istemiyordum, yaşattıklarımdan dolayı derin bir sızı hissediyordum yüreğimde. Kim bilir Alin ne yaşamıştı burada? Her ne olursa olsun onu bulmuştum ve bir şeyleri telafi etmede artık kararlıydım. Öldüğüne inandığım o bir hafta bana çok şey öğretmişti. Babam dahi olsa kimse için kimseye zarar vermeye değmezdi, yaptığım hataları ve günahları affedemezdim ama bundan sonra yapacaklarıma yön verebilirdim.

Kapıyı aralayıp içeri göz attım. Bodrum katı olmasından kaynaklı ortalık zifiri denecek kadar karanlıktı. Telefonumun flaşını açıp odaya tuttuğumda Alin'in bir köşede uyuduğunu gördüm. Yanına doğru gitmeye başladım. Bir yerinde her hangi bir zarar görünmüyordu. Bu beni mutlu etmişti. Telefonu arka cebime yerleştirip Alin'i kucakladım. Kucağıma alırken başta biraz zorlandım, bundan kaynaklı da hafif bir sarstım ona. Uykusu hafif olan Alin'in gözleri titreşmeye başladı.

"Artık güvendesin" diye fısıldadım kendimce. Sanki beni duymuşçasına adımı fısıldadı. Artık burayı terketme zamanımız gelmişti.



*******



Alin'den



 Kolumda hissettiğim ağrı ile gözlerimi araladım. Üstüne yattığım için felaket uyuşmuştu. Suratımı ekşiterek kolumu ovaladım. Off...

Yattığım oda fazlası ile sıcaktı bir de bu yetmezmiş gibi üstüm kat kat örtülüydü, babamda böyle yapardı hep ve ben sonrasında sinirle ona bunun beni rahatsız ettiğini söylerdim. Buruk bir şekilde üzerimdeki kalın yorgan ve battaniyeye baktım. Bir dakika! Ben şu an bir yataktayım! Nasıl olabilir bu en son depodaydım? Allah kahretsin Harun'un deli babası beni cidden kaçırdı mı yoksa? O sümsük oğlu ile beni yurt dışına götüreceğini söylüyordu. 

Sırtımı yatak başlığına yapıştırıp dizlerimi kendime çektim. Kabullenmiştim oysaki her şeyi nasıl daha da berbat olmuştu. Yanaklarımdan akan küçük damlalar giderek sürat kazanıyordu , bir süre sonra bunlar küçük akarsular oluşturacak kadar şiddetlenmişti. Hıçkırıklarımdan bahsetmiyorum bile.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Piyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin