13

348 17 12
                                    





Yeni yerleştiğimiz evin bahçesine çıktım. Diğer ev Harun'un babasına aitti bu sebepten ötürü başka bir eve yerleşmiştik.  Sanırsam bu evde babasına aitti çünkü her yerde anneme ait olduğu söylenilen resimler vardı. Bana bunu ne için yapıyorlardı hiç bir fikrim yoktu.  Açıkçası pek bir şey hissetmiyordum çünkü o kadından o kadar soyut büyümüştüm ki her ne kadar annen deselerde bir şey ifade etmiyordu. 

İki hafta geçmişti son konuşmamızın üstünden, Harun kafamda soru işaretleri bırakıyordu sürekli.  Sanki zihnimle oyun oynuyordu ve  ne yazıkki hep galip geliyordu . Ben değilim diyordu ama ben onun yüzünü görmüştüm. O renkli gözlerindeki şeytani parıltıya şahit olmuştum. Harun kesinlikle hastaydı ve ruhen her şeyi dengesizdi o yüzden tutarsız sözlerine kanmamalıydım.

İşin kötü bir tarafı da vardı herkes normal davranıyordu sanki bir çiftmişiz gibi , babam da bu kervana dahildi. Algılayamıyordum bir türlü ,ben ne yaşıyordum , neler oluyordu.

 Mesela aile toplantıları oluyordu , hatta ve hatta babam bile bir kere katılmıştı! Sanki Harun benimle şantajla değilde normal bir şekilde evlenmişti , ailesi bu kadar rahattı yani . 

Babamla da sık sık görüşüyorduk , anlamadığım bir şekilde sakindi. Sanki tanıdığım adam gitmişti yerine başka biri gelmişti, ona güvenmesem Harun'u kabullendiğini sanardım. Açıkçası onun bu tavrıda beni çok etkiliyordu ne yapacağımı şaşırıyordum. 

 Tüm bunların dahası da vardı. Halama zerre güvenmiyordum artık. En başından beri her şeyi o deli ile planlamıştı.  Bir çok yalanın arkasından o çıkıyordu üstelik hamile bile değildi! Gerçi ben o gün evet demeseydim Harun cidden vurabilirmiş onu bunu Samet Bey söylemişti. O deliye güvenen kimse güvende değildi. 

Ve son olarak Harun... Arkadaş gibiydik , birlikte bu hafta çok sık vakit geçirmiştik. Etkinliklere ve davetlere katılıyorduk bir çift gibi...bazende yemeğe gidiyorduk.  Bunların hepsi şovdu fakat ister istemez yakın oluyorduk. Gerçekten korkuyordum Harun bende bir travma yaratmıştı, dengesiz tavırları ise tamamen duruşumu yıkmıştı. İşte bu yüzden bir gün onun o şeytani gözlerine kanarım diye çok korkuyordum... Mesela ben hem esirdim hemde istediğim yere gidebilecek kadar özgürdüm. Tüm bu ikilemler zihinim mahvetmişti, anlamaya çalışıyordum sürekli bana ne yapmaya çalıştığını .

Kış ayına girmiştik ve bahçe baya serindi.

 Omzumdan yavaş yavaş kayan şalı tutarak düzeltme girişiminde bulundum. Lakin yünlü şalım parmağımdaki iri taştan oluşan yüzüğe takıldı. İstemsizce benimde ilgi odağım o yüzük oldu. Sade klasik bir modeldi tek ayrıcalığı taşın iriliğiydi ve bu Sönmez ailesini açık bir şekilde temsil ediyordu. Yüzüğün hemen yanındaki alyansa baktım. Manevi olarak bu kadar anlamı yüksek bir şeyi sevmediğim bir insan için heba ediyordum. Ve açıkçası bu evliliğin biteceğine dair inancım kalmamıştı. Galiba ben kabullenmeye başlamıştım her şeyi. Çünkü reddetmekten çok yorulmuştum.

Kulaklarıma dolan zil sesi ile sabit duran bacaklarımı kapıya doğru yönlendirdim. Birini beklemiyordum açıkçası, Harun da birinin geleceğinden bahsetmemişti. 

Kapıyı direk açtığımda üniformalı iki iri adam gördüm. Birinin boynu ilk bakışta göze çarpacak kadar fazla dövme ile kaplıydı. Diğeri ise daha sıradan bir tipti. Açıkçası dövmeli olan ürkütücü bakıyordu.

"Buyrun" dedim sorarcasına.

Sıradan olan elinde tuttuğu şişeyi sallayarak "Hanımefendi bizi eşiniz yönlendirdi, ilaçlama firmasından geldik" dedi. O an adamın bir kulağının olmadığını farkettim. İstemsizce tüylerim ürperdi. Bu işte bir gariplik olduğunu seziyordum.

Piyon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin