2. BÖLÜM

33.9K 1.3K 33
                                    

 
Güzel yorumlarınız ve beğeniniz için çoook teşekkürler bebekler :)

İyi okumalar..

Parti tüm hızıyla sürmeye devam ediyordu fakat sıkıntıdan patlayacak bir kızada ev sahipliği yapıyordu aynı zamanda.Gül soğuk yüz ifadesini takınmıştı yine.Beril arkadaşlarının arasından ona baktı .Tek başına ayakta cam masanın etrafında elindeki bardakla oynuyordu.Yüzündeki soğukluğa birde sıkkın bir ifade eklemişti Gül.

Yanına yaklaşmakta olan yakın arkadaşı Sarper i es geçerek Gül ün yanına gitti Beril.

Sarper bir kez daha kızın kendisini görmemesinden dolayı üzüntü içinde olsada kenara geçip onun mavi gözlerine sarı saçlarına üzerindeki mor gece elbisesine bakmadan edemedi.Olsun varsın onu görmesindi nasılsa Sarper onu hep görüyordu.Buda yeter bana diye düşündü.

Sarper Aral ın burslu okuttuğu çocuklardan biriydi.Berille aynı okula gittikleri için dost olmuşlar ve Uzun yıllar korumuştu Sarper kızı.Şimdi koca adam olmuş,Aral amcasının yanında müdür olarak çalışıyordu.Gerçi Berilde genel müdürdü fakat erkek olarak kendisini görmüyordu bile.O hep arkadaşı olarak kalacaktı bu gidişle..Çekici bile değildi kendine göre Sarper.Geçen sene hırs yapmış ve bol gömleğinin altında saklanan bir kas deposu yapmıştı fakat bunları Berilin görnesi imkansızdı.

Gül uzaktan Beril in geldiğini görünce gülümsedi hemen arkasındaki uzun boylu kumral çocukta gözü takıldı.Elindeki minik hediye paketiyle üzgün şekilde Beril in arkasından bakıyordu.Gül kızın kendisine gelmesiyle yanındaki küçük kutuyu arkadaşına uzattı.

-"Nice yıllara canım benim " diyerek hediyesini uzattı Beril e.Beril hızla kutuyu açınca çok güzel özel yapım bir yüzük gördü.

-"Gül....bu muhteşem..Çok pahalı bişey bu ama..

-"Hayır canım..Benim özel yapım koleksiyonumdan sadece..Senin için.."

Beril dolu gözlerle arkadaşına sarıldı ve ona sitemle:

-"Gül hadi ama canım biraz eğlenmeye bak.Hem yarın ilk uçakla annenle baban da Bodrumdan İstanbula geliyolar.Seni çok özlemişler aaa hiç heycan olmaz mı kızım sende ya.İyice robota bağlamışsın sen ama "

Gül "robot" kelimesiyle bardağa bakan gözlerini Berile çevirdi ve:

-"Ben hislerimi 10 sene önce biriyle yurt dışına postaladım.Dönüş biletim de yok." dedi ve hızla ona ayrılan misafir odasına çıktı.Beril ilk defa yapılan bu itirafla yüzüne derin bir gülümseme yerleştirdi..Demekki Gül 'ün  yavaş yavaş Karahan' dan ve aşkından bir eser aramasına az kalmıştı.

-"İşte şimdide hediyelerin açılacağı zamana geldi.Ayy en sevdiğim tek kısım burası zaten "

Beril  in bu söylediğiyle etrafında halka oluşturan arkadaşları güldüler ve  meraklı gözlerle kimin ne aldığına bakmaya başladılar.Tüm çevresi zengin olduğu için hep pahalı mücevher ve teknoloji aletleri ön plandaydı.

Cem ileri atılarak sarı saçları arkaya doğru jöle olan saçlarını tekrar arkaya doğru düzelterek kıza yaklaştı ve :

-" Güzelim buda benim hediyem.Umarım beğenirsin prenses." diyerek çok pahalı bir bilekliği kızın bileğine taktı ve başını eğerek taktığı yere bir öpücük kondurdu.

Beril Cemin öpücüğüyle titredi adeta.Ona burda sarılmak istedede daha özel bi anda sıkuca sarılacağını kafasına not ederek kuru bir teşekkür ederek ışıltılı gözlerle güldü.

Aras 25 yaşına basan ablasına çok güzel bir fotoroman hazırlamıştı.Tabi bu fikir Sarper den çıkmıştı.Ne vardı ablası şu zibidi  Cem yerine Sarper abisinden hoşlansaydı.20 yaşının gerektiğinden daha da olgundu Aras.Şimdiden iş hayatına atılıp Karahan abisi gibi sağlam işler yapmak istiyordu.Yağız eniştesi nasıl gurur duyuyorsa Karahanla ,Babasıda kendisiyle gurur duysun istiyordu.Aşka kapıları tamamen kapalıydı ve bir şeyleri başarmadan da asla açılmayacaktı..ona göre..

Beril sevecen tavırla Arasın hediyesini açıp kardeşine sarılınca geriye tek bir kişi kalmıştı.O da yakın arkadaşı Sarp.Aslında Sarperdi fakat o nedense Sarp demeyi tercih ediyordu.

-"Ne aldın bana Sarp.Hadi valla çatlıcam ver şunu " diyerek adamın elindeki kutuyu adeta parçalarcasına açmaya başladı.

Sarp ,Cemin lüks bilekliğinin yanında kendi hediyesinin maddi değeri solda sıfırdı.Utanarak gülümsemeye çalıştı.Kalabalığın meraklı gözleri içinde kutuyu açtı Beril.

Bu kolyeydi ve çok güzeldi.Kalpli olan kolyenin her tarafı taştı ve ağır duruyordu.

-"Çok..çok..güzel Sarp..Çok teşekkür ederim .." diyerek boynuna atladı genç adamın Beril.Cem kıskançlıktan yumruklarını sıkmışken neden bu kızın kendi pahalı hediyesine kuru bir teşekkür verirken bu adamınkine böyle coşkulu tepki verdiğini anlayamadı.

Beril geri çekilerek Sarp ın yanaklarına öpücük kondurup tekrar teşekkür etti .O an kirli sakallarına değen yumuşak dudaklarla kızın kokusunu içine çeken bir Sarp vardı Beril ise bu ufacık önemsiz dokunuşla niye tuhaf bir elektrik aldığını anlayamadı ve hemen başını ikiye sallayarak kendini arkadaşlarının yanına attı.

Gül balkondan arkadaşını izliyordu.Sarper denen çocuğun Beril i izlediğini rahatlıkla görebiliyordu.Ahh napıyordu acaba Kara sı..Bu ülkeyi o yok diye terk etmemiş miydi? Aileisine özellikle babasının Karahan ondan uzak dursun diye kaç defa çocuğa azar attığına kendi kulaklarıyla şahit olmuştu..O kara gözlerle bakan Karası babasının uyarmasından sonra bir daha onun yüzüne bakmamıştı ve bir hafta içinde çekip gitmişti onu bırakıp..

Saatin geç olduğunu fark edince yatağına uzandı.Misafir odasıydı burası..Karahanda burda kalırdı küçükken gelince ..Parti bitmiş ve herkes dağılınca iyice mayıştı..Sessizlik ...en sevdiğiydi uzun yıllardır..

Yüzüne değen nefesle gözlerini araladı Gül..Al işte yine aynı rüyanın içindeydi.Ara ara bu rüyaları görürdü kız..Ve şimdide görüyordu.Kara karşısındaydı.Üzerinde bir şey olmadan üzerine uzanmıştı yine.Güçlü kol kasları başının iki yanındaydı.Sanki şınav çekiyordu.Gözlerini tamamen açıp keskin koyu gözlere aşkla baktı genç kız.Nasılsa rüyaydı ve istediği gibi hareket edebilirdi.

Gözlerini  tamamen açıp Karanın gülen yüzüyle karşılaştı.Tamamen gülmezdi ama dudakları yana kaydıysa ona yeterdi bile.Elini kaldırıp ensesindeki saçlarla oynadı Gül.Adamdan dökülen erkeksi inlemeyle başını kendine hızla çekip Kara 'yla deli gibi öpüşmeye başladı.O kadar vericiydi ki hiç öpüşmemiş olmasına rağmen rüyalarındaki Kara sayesinde profosyonel olmuştu Gül.Adamın boynuna hızla dişlerini geçirip ısırık atıp emdi.Offff Allahım kafayı sıyırıyorum galiba diye düşündü ve Üzerindeki adam elleirni her yerinde ama her yerinde gezdiriyordu ve her zamanki gibi onu boşaltmasına ramak kalmıştı.Rüyasındaki adama sıkıca sarılarak sarsıcı boşalmalarına bir yenisini daha eklemişit Gül.Gözünü açınca dudaklarına değen dudaklara yorgun bir karşılık verip tekrar uykuya daldı.

Sabah uyandığında üzerinde bir ağırlık vardı genç kızın.İşte yine olmuştu.Yine o Kara lı rüyalar ,yine o doygunluk hissi ve yine o bilinmezlik..

Bu rüyalar son zamanda o kadar artmıştı ki bir ara acaba? Diye düşünmeden yapamadı Gül..Acaba Karahan yurt dışından dönmüş müydü? Ama kendisi NewYorktayken geceleri de oluyordu böyle..Karanın keskin bakışları hala gözünün önündeydi..Ellerini saçlarına götürüp uyku sersemiyle iyice dağıttı.Kalkıp duş alması lazımdı.Acayip terlemişti ve alt tarafı yapış yapıştı.

Banyoya ilerlerken yatağın kenarında kara kalemden yapılmış bir  resim gördü.Eğilip alınca çığlık attı..Ama bu..Bu nasıl olur ??


GÜL KARASI (3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin