Seni Önemsediğinden Kızıyor

360 26 64
                                    

Tarih
Yıl= 1997
Ay= Temmuz
Gün= 19
Yer= Türkiye'nin Muğla'daki evi

---------------------------------------------------------
Türkiye= Erkek
Kuzey Kıbrıs= Kadın
Azerbaycan= Erkek
Nahçıvan= Kadın
(Kadın dediğime bakmayın çocuk onlar)
---------------------------------------------------------

  Birkaç gün önceden Muğla'ya gelen Türkiye yazlık evinin temizliği için erken gelmişti. Evin bahçesi ayrı içi ayrı dağınıktı. Türkiye evine temizlikçi kiralamamıştı. Rahatsızlık duyuyordu başkasının onun işlerini görmesini. Kuzey Kıbrıs'ı ise Nahçıvan ile oynaması ve vakit geçirmesi için Azerbaycan'a bırakmıştı. Sağ olsun ki Azerbaycan da kardeşini kırmamış, yiğenini Türkiye Muğla'ya gelmeden önce almıştı.

  Açıkçası Türkiye Azerbaycan'dan Kıbrıs'a bakmasını isterken biraz gerilmişti. Ne de olsa Azerbaycan ve Nahçıvan Kuzey Kıbrıs'ı pek iyi göremiyordu. Kuzey Kıbrıs kuzeniyle oyun oynarken kafasına çarşaf geçiriyordu hep. Nahçivan'ın onu daha kolay görmesi için.

  Türkiye de bu yüzden geriliyordu. Genellikle Kuzey Kıbrıs ile birlikte gidiyordu, böylece Azerbaycan ve Nahçıvan'ın Kuzey Kıbrıs'ı görmemesi çok fazla sorun teşkil etmiyordu. Ancak şimdi onu tam göremeyenler ile yalnız başınaydı. Çocuktur, yanlışlıkla ağzından bir şey kaçırır ya da Nahçıvan da çocuk o da ağzından Kuzey'in alınacağı bir şey kaçırır, sonra da Kuzey'in keyfi bozulur diye endişeleniyordu. Kuzey Kıbrıs zaten kimse tarafından görülmediği için dışlanıyordu. Azerbaycan'a durumu söylediğinde çok fazla kafasına takmamasını söylemişti ama Türkiye şu an pek de rahat değildi.

  Derin bir nefes aldı. Sonra gözüne kestirdiği koltuğa oturdu. Havalimanında Azerbaycan ve kızları bekliyordu. Onlar özel jetle Muğla'ya varacaklar ve sonraki bir haftayı Muğla'daki Türkiye'nin yazlık evinde geçireceklerdi. Aslında çocuk gibi heyecanlanması gerekiyordu ama Kıbrıs'ı düşünmeden edemiyordu.

  O sırada girişten Azerbaycan ve kızlar girdi. Türkiye gergin bir şekilde beklerken uçağın indiğini fark etmemişti bile. Hemen ayağa kalktı ve onların yanına hızlı adımlarla gitti. Kızların yüzü gülüyordu. Derin bir oh çekti. Yanlarına vardığında Kuzey Kıbrıs babasına sarıldı. Sonrasında ise Kıbrıs, Nahçıvan'ın elini tuttu ve :

Kuzey Kıbrıs: Baba Nahçıvan ve amcam da bizimle kalacaksa o zaman evin yanındaki parka gidebilir miyiz?

Azerbaycan: Durun kızlar, bu ne hız! Daha yeni geldik siz yorulmadınız mı?

Kuzey Kıbrıs ile Nahçıvan coşkulu bir şekilde "HAYIR!" diye bağırdılar.

  Türkiye ile Azerbaycan kıkırdadı. Türkiye Azerbaycan'ın elindeki valizlerden birisini aldı. Sonrasında çıkış kapısının olduğu yere doğru yöneldi. Arabaya doğru yol alırken Türkiye konuştu:

— Şimdi parkta oynayamazsınız. Öğle sıcağında başınıza güneş geçer.

Kuzey Kıbrıs: Benim geçmez!

Nahçıvan: Evet! Ben de şapka takarım.

Azerbaycan: Olur mu öyle? Etraf hamam gibi. Akşam serinliğinde gidersiniz.

Türkiye: Azerbaycan'a katılıyorum. İkinizin de başına güneş geçer. Hem pişersiniz kaydıraktan kayarken. Ya poponuz kaydırağa yapışırsa! Hım?

Kızların ikisi de poplarını tutarak "Olamaz!" diye bağırdı. Bu tepkiye karşı babaları ise kahkaha attı.

  Arabaya vardıklarında kızlar arka koltuğa oturmuşlardı bile. Türkiye ve Azerbaycan valizleri bagaja koyduktan sonra arabaya geçtiler. Türkiye direksiyon koltuğuna oturdu, kemerini bağladı, anahtarı kontağa  taktı ve yola koyuldu.

§ Geçmişten Gelen Mektup §Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin