Türkiye'nin Rüyası

304 27 120
                                    

Tarih
Yıl=2021
Ay= Kasım
Gün=1
Yer= Ankara, Türkiye'nin evi

...fısıltılar...

Hata.
Yanlış yapıyorsun.
Hani, nerede?
Suçlusun!
Bir şeyi beceremedin.
Tüm kararların saçma.
Başaramadın.

Gittikçe yükselen ve tizleşen bu sesler kimin sesiydi? Kendisinin mi?

Gözlerini açtığında bembeyaz bir yerde olduğunu fark etti. Nereye bakarsa baksın beyazdı. Yürümeye başladı. Belki bir şeye denk gelirim diye. Adım attıkça daralıyor, bir türlü bir yere ulaşamaması sinirlerini bozuyordu. Koşmaya başladı. Bir anda garip, taşa benzer bir cisme takıldı. Yüzü tam yerle karşılaşacakken yüksekten düşmeye başladı. Yere çakılacağını bildiğinden gözlerini sımsıkı kapattı. Ancak düştüğü yer yumuşaktı. Sanki kaz tüyünün üstüne düşmüştü. Ayağa kalktı. Bastığı yerde renkli lekeler gördü. Sanki birisi yukarıdan su dökmüş gibi. Daha doğrusu boyaları sıçratmış gibi.

Yolu takip etti. Belki bir yere çıkardı, değil mi? Yaklaştıkça bir çınar ağacı ve etrafını kaplayan şeyler görüyordu. Daha da yaklaştıkça lalelerin kokularını aldı. Çok güzel bir kokuydu. Koşmaktan sıkılmış Türkiye'ye bu güzel koku, resmen su oldu ve onun ruhuna serpildi. Lalelerin arasına girdi. Bembeyaz, pamuk gibi mis kokulu laleler... Güzel hissettiriyordu. Bir ses ona seslendi:

Hoşgeldin.

Ses çok tanıdıktı, tıpkı annesinin sesine benziyordu ancak etrafında birisini göremiyordu. Yere eğildi ve bir tane lale kopardı. Annesi görse ona fena kızardı. Çünkü çiçekler dalında güzeldir, değil mi? Bu yer, içine girdikçe annesini hatırlatıyordu. Bu güzel bahçeden onu hatırlatacak bir çiçek alsa bir şey olmazdı. Elindeki laleyi kokladı. Her zamanki gibi çok güzel kokuyordu. Aslında annesi gibi koktuğundan güzeldi.

Ancak bir anda elindeki lale soldu. Artık bembeyaz değildi, kan kırmızısıydı. Kopardığı yerden kan damlıyordu. Güzel kokusu da gitmişti, ölü bir insanın leşi gibi kokuyordu. Bahçedeki tüm laleler de soldu, kırmızıya döndü. Bir anda vahşetin bahçesine dönüştü bu güzel lale bahçesi. Çınar ağacı ise çürümüştü bile. Derin derin nefes sesleri gelmeye başladı. İlk başta onu uykudan uyandıran sesleri yeniden duymaya başladı. Elleriyle kulaklarını kapadı,gözlerini de sımsıkı kapadı. Duymak istemiyordu. Ne diyordu bu aptal sesler?

Susun! Ben yanlış bir şey yapmadım. Kesin bu vızıltıyı!

—Elbette yapmadın.

Bu sesle birlikte gözlerini açtı. Çınar ağacının dibinde oturan ve çürümeden önce güçlü olan bu ağaca sırtını yaslamış annesini gördü. Kulaklarından ellerini ayırdı. Coşkulu bir şekilde "Anne!" dedi. Annesi ise ona acılı bir tebessümle karşılık verdi. Türkiye; annesinin yanına, kendi dizlerinin üstünde oturdu. Annesine sarıldı ama annesi ona geri sarılmadı. Türkiye annesinden karşılık gelmeyince tam bir şey söyleyecekken yine o fısıltılar ona seslendi:

Ölü bir beden sana geri sarılamaz. Aptalsın.

Türkiye ise artık bu seslere tahamül edemeyerek tam cevap verecekken artık annesine sarılmadığını fark etti. Nereye gitmişti?

Kalk da kendin gör!

Türkiye ayağa kalktığında berbat bir manzarayla karşılaştı. Etraf tamamen kandı ve-

Bu kan gölünün içinde başı kesilmiş bir ceset yatıyordu, annesi...

Bu senin eserin, yanlış mıyım?

--°--
Göz bebekleri kocaman büyüyen Türkiye, kan ter içerisinde yatağında doğruldu. Başını ellerinin arasına aldı. Hiçbir hatası yoktu. Kabul etmiyordu.

O zaman yapmam gerekiyordu. Bu kahrolası suçluluk duygusu neden peşimi bırakmıyor? BEN HATALI DEĞİLİM!

Birkaç kez bu tür rüyalar görmüştü. Ama hiçbir rüyasında annesi onu suçlamıyordu. Kendisini suçlayan yine kendisiydi. Saate baktı. Saat 00.01 'di. Annesinin ölüm yıl dönümü...

---------------------------------------------------------
Türkiye= Erkek
---------------------------------------------------------

Selamlarrr 💕
Tam olarak ne zaman bölüm atabilirim bilemediğimden böyle kısa bir bölüm yazmak istedim. Osmanlı'nın ölümü ile ilgili yazacağım bölüme ön bölüm gibi bir şey oldu. Osmanlı'nın ölümünü ne zaman yazarım bilmiyorum ama anlamışsınızdır başı kesilerek öldüğünü. Sanırım tek spoiler bu şdbdpdnlddbd

Bir sonraki bölüm görüşürüz💜

§ Geçmişten Gelen Mektup §Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin