3. BÖLÜM

3.2K 137 5
                                    

Selamlar!

Nasılsınız, keyifler yerinde mi?

İyi okumalar.

♧♧♧

"Amca mı?"

Bunu diyen Uras'tı. Anladığım kadarıyla tuğgeneral'in amcam olmasını beklemiyordu. Hatta beklemiyorlardı. Bu yüz ifadelerinden de belli oluyordu. Doktor biz konuşmaya başlarken geçmiş olsun diyerek odadan çıkmıştı.

"Ne yani tuğgeneral benim amcam olmaz mı?"

"Yok yani komutanım olur da. Biz sadece şaşırdık."

"Peki Uras öyle olsun."

"Komutanım gerçekten siz bizi yanlış anladınız."

"Tamam neyse konuyu kapatalım. Tuğgeneral'in amcam olduğunu sadece bu odadakiler bilecek. Başka kimseye söylemek yok. Eğer ki birinden duyarsam o zaman benden korkun." Hepsi kafasını tamam anlamında aşağı yukarı salladı.

"Evet amcacım, gelelim istirahat meselesine. Bence ben hastane de 5 gün evde de 1 hafta kalsam bana yeter. Zaten çok ağır bir yara değil. Hem doktor yaramın hızlı bir şekilde iyileştiğini söyledi."

"Hayır Amelya. Doktor kaç gün derse o. Eğer ki doktorun verdiği süreden daha önce dönersen ilk 2 operasyona katılamazsın."

"Ama amca yaa."

"Bu bir emirdir asker."

"Emredersiniz komutanım." dedim mutsuz bir şekilde. Amcam hep bunu yapardı. Baktı ki ben bir şeye hayır diyorum hemen başlardı 'bu bir emirdir asker' demeye. Ona homurdanarak başka şeylerle ilgilendim.

♧♧♧

2 saat sonra

Bizimkiler hastaneden çıkmışlardı. Kapıya da ne olur ne olmaz diye iki tane asker koymuşlardı. Bana kalsa hiç gerek yoktu. Ben kendimi koruyabilirdim.

Canım çok sıkılmıştı. En iyisi biraz uyumaktı, yoksa bu şekilde zaman geçmiyordu. Hem bu süre zarfında dinlenmek bana iyi gelirdi.

♧♧♧

Uyandığımda etraf karanlıktı. Anlaşılan akşam olmuştu. Bu kadar uyumuş olmama şaşırmadım desem yalan olur. En son ki en uzun uykum 6 saatti.

Kafamı sol tarafa çevirip saate baktığımda 22.40 olduğunu gördüm. Yaklaşık olarak 8 saat uyumuştum.

Yavaşça ayağa kalkıp, yatağın yanında ki terlikleri giyindim. Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Lavabodan çıkınca hiç uykum olmadığını anladım.

Biraz hastaneyi dolaşabilirdim veya hastanenin bahçesinde de oturabilirdim. Kapıyı açtığımda iki askerinde kafası bana doğru döndü.

"Komutanım bir sorun mu var?"

"Yok, hayır. Ben biraz dolaşacağım."

"Komutanım ameliyattan çıkalı çok olmadı. İstirahat etmeniz daha doğru olur." Evet karşımda ki askerin konuşmasından da anlamıştım. Amcam askeri dışarı çıkmamam konusunda tembihlemiş olmalıydı.

"O zaman biriniz de benimle gelin beraber dolaşalım. Olur mu?" İkisi de kararsızlıkla birbirine baktı.

"Ee hadi sizi mi bekleyeceğim, ağaç oldum burada." Daha demin konuşan asker konuşmaya başladı.

Tuğgeneral'in YiğeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin