Kalbimdeki Sır

Çözülmesi Gereken Gizemler

Beni uyandıran minik tıkırtılar kafamda yankılanarak beni rahatsız ediyor, bu ufacık sesler gitgide büyüyor, kulaklarımı tırmalıyordu. Gözlerimi ilk etapta açamadım, göz kapaklarımı kaldıracak gücüm yoktu. Güneş'im şiddetli ışığı çıplak suratıma sert bir şekilde çarpıyor, görmemi daha da çok engelliyordu. Gözlerimi ovaladım, açmaya çalıştım ve başardım. Eski püskü bir yatağın üzerinde yırtık kıyafetlerimle yatıyordum. Üstüme bakınca kanlı olduğunu gördüm. Kolum ve bacaklarım aşırı derecede ağrıyor, kopacakmış hissi veriyordu. Etrafımda kırmızımsı duvarlar. Üzerime üzerime geliyorlar. Başım dönüyor. Odaklanamıyorum. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Bir an içimi korkunç sorular kapladı. Neredeydim ben? Nasıl oldu da buraya geldim? Kim beni bu hale getirdi? Üstüm neden kanlı? En önemlisi de kimdim ben? Adım neydi? Annem, babam, arkadaşlarım var mıydı? Bu sorular düşün düşün bitmez, yatağımdan kalktım ve etrafı aramaya başladım. Beni uyandıran ses neydi? Sırtım ağrıyordu, eğilemiyordum. Yaralanmış mıydım? O an kendi halime acıdım. Duvarlara dokundum, ufalanmaya başladı, harabe gibi bir yerdi burası anlaşılan. Camdan dışarı bakmaya çalıştım, Güneş yeniden buna parlak tokatlarıyla engel oldu. Yakınımda bir kapı vardı. Elimi kapının koluna doğru yakınlaştırdım ama sonradan farkettim ki kapının kolu yoktu. Yatağın yanında birkaç çekmece, bir sofa ve alet çantası vardı. Çekmeceyi karıştırdım, bir şey bulamamanın verdiği tatsızlıkla alet çantasını açmak için çömeldim. Sırtımdaki ağrıyı unutmuştum, fena bir acıyla eğildiğim yerden geri fırladım. Alet çantasını bir şekilde açtım ve içinde bulduğum bir not beni hem meraklandırdı hem de sinirlerimi altüst etti. Kağıtta tam olarak bu yazıyordu : "Чыкмак Ичин Йаттыгн Йерин Алтина Бак."
Bu da neyin nesiydi? Hafızamı kaybetmemin yanı sıra bu bulduğum içinde çözülmesi gereken gizemlerin bulunduğu kağıt, beni kapkaranlık dipsiz bir çukura doğru itiyor gibiydi.