Derin Düşünceler İçinde Hapsolmuş Bir İnsan

23 2 0
                                    

O benden önce uyanmış, deniz mavisi gözlerini pencereden dışarıya dikmiş, İstanbul'u seyrediyordu. Ona uyandığımı belli etmeden yatağımda doğruldum, ve düşünmeye başladım. Bu kız benden hoşlanıyor muydu? Yoksa sadece beni korumak mı istiyordu? Şu yaşıma kadar güvendiğim her kız, her insan kalbimi paramparça etmişti; ama Rabia farklıydı. Yeni doğmuş bir bebek gibi masum, melek gibi temizdi. Ya ben? Ben nasıl biriydim? Yaşadıklarından epey bir yıpranmış, paslanmış bir demirdim ben. Belki kırılmamıştım ama her tarafımın paslanması yakındı. Ne yaparsam yapayım bu paslar geçmeyecek, geçse bile izi kalacaktı. Yataktan kalktım, Rabia benim uyandığımı gördü fakat kafamı ona çevirmeden hızlıca toparlanıp okuldan çıkacaktım. Her yeri sarsacak güçlü adımlarla koşmaya başladım. Rabia arkamdan geliyordu. Gözümden gelen küçük su damlalarını sildim, hızımı daha da arttırarak Rabia'dan uzaklaştım. Kalbim gibi bacaklarım da yavaş yavaş yorulmaya başlıyordu. Nereye gittiğimi bilmediğim halde ruhsuz bir şekilde bilinçsizce koşuyor, yanımdan geçen arabaları, insanları görmüyordum. Beynim beni nereye götürüyordu? Aklımın tek bir noktasında toplanmış olan acıları ayrı ayrı noktalara dağıtarak etkisini azaltmak için duraksadım, ve mutluymuşum gibi düşünmeye başladım. Belki de kendimi bu şekilde kandırabilir, mutsuzluğumu yenebilirdim. Bilinmeyen bir sonsuzluğa doğru attığım adımları bir korna sesi kesti. Araba az kalsın bana çarpıyordu. Aklımı toparladım ve bilinçli bir şekilde yürümeye başladım. Selin'e gidecektim.
Selinlerin evinin önünde duran sessiz uykulu kedi, beni görünce birden cadı sesiyle miyavlayarak korkak patileriyle benden uzaklaştı. Onu ürkütmek istememiştim. "Her neyse." diyip Selinlerin apartmanın kapısının yanındaki zillerden birini çaldım, kapı açıldı ve onların oturduğu kata kadar merdivenle çıktım. Kapıyı tıklattım. İçeriden ses yok. Bir kere daha tıklattım. Yine ses yok. Sanırım evde yoktu, ben de mecburen hüzünlü bir şekilde arkamı dönüp aşağıya indim. Selin'i aradım; ama çağrıma da cevap vermiyordu. Neredeydi bu kız? Okul vakti gittikçe yaklaşıyordu, ben de bu yüzden okula yürümeye karar verdim. Yolda yürürken, uzakta Selin'i yanında biriyle konuştuğunu ve hızlı hızlı yürüdüğünü gördüm. Kim olduğunu seçemiyordum. Koşarak onlara daha çok yakınlaştım ve gözlerimi kısarak daha dikkatli baktım. Yine kim olduğunu anlayamadım, belki de bu çocuğu önceden hiç görmemiştim. Okulda soracaktım Selin'e bu zâtın kim olduğunu.

Kalbimdeki SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin