İki gün sonra 18 yaş partisi varmış kızının. Pelin. "Gece gel orada çal, sürpriz olsun çocuklara da!" dedi. "Tamam" dedim, daha çok "Siz nasıl uygun görürseniz" kabullenişiyle.
Grubu bu konsere ikna etmek bir yana, kesin bizim de sahnemiz vardı o güne.
Çıkar çıkmaz Sibel'i aradım. Beşiktaş'ta bir kafe için sözleştik sonra.
"Hayatta yetişmez!" dedi Sibel teklifi duyunca. Provaları kastetmişti. "Böyle nitelikli bir gece ayrı bir donanım ister! Çıkıp bardaki programın aynısını yapamayız onlara!"
İlk şokun ardından çark edip sordu; "Hem baksana, ne klibiymiş bu böyle?" diye. "Yoktu ki öyle bir hedefimiz?"
"Canım fena mı olur?" dedim, "Ne zamandır kliplenmek istemiyor muyduk?"
"Doğru dürüst anlatsana" dedi kaşlarını çatarak; "Yine bir dolap peşindesin değil mi?"
Hem yalan söylemek istemedim, hem hakikatı bilirse yardım edebileceğini düşündüm o an. Çok detay vermeden anlattım meseleyi. "Dua et program yazmamıştım o güne" dedi anlattığım hiçbir şeye etkilenmemiş bir tonla.
Sinirini bastırmak için işe odaklanıyordu sakince.
"Çocukların haberi olmasın" dedi sonra. "Bu saçmalığa alet olmalarını isteyemem. Klip mlip de karıştırma. Gece programı aldık diyeceğiz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN TER
Ficción General"Avukatın ne diyor?" dedim. Öyle ya bir avukatı olmalıydı muhakkak. "Delil bulmalıyız diyor" dedi, delili de benden istiyordu. "Yapamam" dedim. "Sanayide olanları biliyorsun!" "Tam da bu yüzden seni aradım" dedi... Gerçekçi hikayeleriyle fark yarat...