Kan Ter 030 - Final

60 6 2
                                    

Oturmuş eğlencesine resimlere bakarken Mine Hakyemez'in boynundaki kolyeyi gördüm. Daha geçen hafta göstermişti Asaf Amca özel sipariş diye.

Çiçek şeklinde. Büyük ihtimal de mine! Dayanamayıp telefon açtım. "Aferin Kolombo!" dedi gülerek, "Geç bile buldun!"

"Nasıl yani sen biliyor muydun kolyenin sahibini?" dedim, "Gayet tabii" dedi.

Sonra şu en sevdiği cümleyi tekrarladı bir kez daha: "İstanbul'un yarısı mücevher almaya Kapalı Çarşı'ya gelir, yarısı da bana!"

"Bülent Bey sana kızmadan önce, boşboğaz asistanına yol versin bence!"

"Neden söylemedin?" dedim, "Her bildiğimizi söylesek harp çıkar şehirde" dedi. "Kuaföre haber yayılsın diye anlatırsın, kuyumcuya ağzı sıkıdır diye!"

Bir de kendi işimi kendim çözeyim istemiş.

Hamza'nın suyunu tazeleyip yattım.

Gece yine şu rüyayı gördüm. Yarı karanlık saatler. Yalın ayak koşuyorum. Sokak boş. Birkaç park etmiş araba. Issız. "Yapma" diye bir ses duyuyorum. Boğuk, çatallı. Tuhaf bir cesaret var üzerimde. Bir iki adım atıyorum sesin geldiği yöne. Huzursuz...

Yusuf'u görüyorum sonra. Yüzü gözü dağılmış. Şu sanayideki çocuk. Eski yeşil bir arabanın arkasına bindiriliyor zorla.

Sonrası malum. Pencereleri kontrol ettim, kapıyı. Tişörtümü değiştim... Sabah da seni aradım.

Fatih'e yardım edersem daha düzene girer sanmıştım uykularım ama sanırım Yusuf'u bulmadan rahat edemeyeceğim.

Bana yardım eder misin?

//

(Final)

Tüm ustalarıma saygıyla...

KAN TERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin