11

237 27 0
                                    

JİSOO

"Sonra seni bırakmamı ister misin dedi bende evet dedim." dedi Lisa. "Jungkookun hala seni sevdiği apaçık ortada peki neden ayrıldı senden?" dedim. "Ne biliyim ben." dedi. "Lis lü-" camım tıklatıldı. Taehyungtu. Lisa şaşkınca bana bakıyordu. Taehyungta Lisayı yeni fark etmişti. Hızlıca ayağa kalkıp camı açtım.

Ayakkabılarını yere attı ve yatağıma uzandı. "Taehyung senin odana ne zamandır giriyor?" dedi Lisa. "Dün ben şey sanmıştım." dedi. "Oha." dedi. "Evdeki yatak hiç rahat değil ama Jisoonun yatağı çok rahat." dedi Taehyung ve deri ceketini çıkartıp yere attı. Yorganı üstüne örtü ve arkasını döndü.

"Neyse..." dedi Lisa ve bana baktı. "Gel ödevleri yapalım." dedi. Çantamdan ödevleri çıkartım.

Akşam olmuştu. Lisa bir kaç dakika önce gitmişti. Odamın kapısını açtım ve odama girdim. Taehyung gerçekten uyuyordu. Yanına yürüdüm. Yatağa bende yatım. Elimi siyah düz saçlarına götürdüm. Yavaşça saçlarını okşamaya başladım. Elini birden belime koydu. Şaşkınca belimdeki ele sonra siyah gözlerine baktım.

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Yutkundum ve gözlerimin dudaklarına kaymasını engellemeye çalıştım ama onun gözleri dudaklarımdaydı. Birden dudaklarımızı birleştirdi. Gözlerimi kapatıp öpüşüne karşılık vermeye başladım.

Duyduğum sesle geri çekildim. Kapıya baktım. Annemin sesiydi. Taehyungu örtünün altına soktum hemen ve yanına yastıklarımı koydum. Odamın kapısı açıldı. "Lisa şimdi gitti senden ses gelmeyince merak ettim." dedi annem. "Ben iyiyim gidebilirsin." dedim. "Pekala." dedi ve odamdan çıktı.

Taehyung hızlıca örtünün altından çıktı. Beni süzdü ve bana telefonumu uzattı. "Buldum dersin." dedi ve ayağa kalktı yatağımda. Elinden tutunca bana baktı. Oturması için ona bakınca karşıma oturdu. "Şimdi neydi bu?" dedim. "Öpücük." dedi. "Öpücük?" dedim. "Yani." dedi. "Sadece biraz daha duygusu olan ve derin bir öpücük." dedi.

Beni tekrar öpücekti ki geri çekildim. Şaşkınca bakıyordu. Ondan hoşlandığıma emin gibiydi. Öpücüğüne karşılık vereceğime emin gibiydi. "Peki şimdi bu neydi? O bir hataydı falan mı diyeceksin?" dedi. "Değildi." dedim. "Ama..." dedim. "Ama olmazsa olmaz mı?" dedi. "Yani amayı aramıza sokmana gerek yok." dedi.

"Eğer benle birlikte olmak istiyorsan bana sakladığın şeyi söylemelisin." dedim. "Seni bu kadar üzen sinirlendiren ve duygularına derine gömene neden olan şeyi." dedim. "Bu şey gibi oldu biraz." dedi gülerek. "Neyse söylersem hemen ağlamaya başlarsın." dedi ve yataktan kalktı. "Bekle ne demeyi planlıyorsun?" dedim.

"Biraz düşün." dedi. "Ayrıca sana hiç bir şey anlatmak zorunda değilim anlatmayacağım." dedi. "Eğer sırlarım için benle birlikte olucaksan hiç konuşmasak daha iyi olur." dedi ve eşyalarıyla balkona çıktı. Bende peşinden çıktım. "Ben öyle demedim!" dedim. "Sadece merak ediyorum seni bu-" "Beni hiç bir şey üzmüyor veya sinirlendirmiyor. Öyle olsa bile sana söylemezdim." dedi ve aşağı atladı.

Niye bana söylemezdin? Bana be demeye çalışmıştın? Bana oros- Şerefsiz pislik! Para karşılığı ilişkiye girmek değilde sır karşılığı ilişkiye girmek diye düşünürsek kesinlikle bana orospu demişti. Motorun sesini duymamıştım. Hızlıca odama gittim ve yatağımdan telefonu aldım. Yere attım.

Taehyyng şaşkınca bana bakıyordu. "SENSİN OROSPU!" diye bağırdım ve odama girdim sinirle. Hızlıca aşağı indim ve annemin telefonunu aldım.

"Lis hemen buluşmamız lazım sana konumu atıyorum soru sorma ve Jennieyide getir."

"Rose?"

"Bilmiyorum emin değilim."

"Ona şimdilik bir şey söyleme."

"Pekala."

Telefonu kapatmıştım. Rose Taehyungun arkadaşıydı ve bilmiyorum duymasını istemiyordum. Onun yanında ne kadar rahat konuşabilirdim ki?

Bir kafede oturuyorduk ve kızlara olanları anlatmıştım. "Taehyungu hemen hayatından çıkartıyorsun." dedi Lisa. "Benim Jungkooku çıkardığım gibi." dedi Lisa. "Ne zaman acaba?" dedi Jennie. "Efendim?" dedi Lisa. "Ne zaman çıkarmayı düşünüyorsun?" dedi Jennie. "Hey!" dedi. "Benim hayatımda Sehun var!" dedi. "Ne?!" dedik.

"Evet." dedi. "Galiba Sehundan gene hoşlanmaya başladım." dedi Lisa. "nE?!" dedi biri. Hızlıca arkamıza baktık. "Rose?!" dedim. "Soo özür dilerim tamam mı Jungkook zorla gönderdi ben-" "Bizi nasıl gizli gizli dinlersin!" dedim. "Jisoo özür di-" "Gidiyorum ben!" dedim ve eşyalarımı toplayıp gitmiştim ordan.

BÖLÜMÜN SONUNA GELDİN. LÜTFEN OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMA.
DİĞER KİTAPLARIMIDA GÖZ ATABİLİRSİNİZ.

DİĞER KİTAPLARIMIDA GÖZ ATABİLİRSİNİZ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

581 kelime

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


581 kelime

DANGER | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin